Ankara Life Dergisi

Ağız ve Diş Sağlığımız Neden Çok Önemli?

Dişlerimiz, hem vücudumuzun bütünlüğü ve var olan yapımızın korunması hem de ağız ve diş sağlığımız için çok önemlidir. Sayıları 32 tane olunca sanki birinde bir çürüme çok önemli değilmiş gibi gelir. Ama gerçekte o bir diş ağrı yapıp, gece bizi uykumuzdan uyandırdığında, tek bir dişin bile ne kadar önemli olduğunu bize anlatır.
Biz diş hekimleri uyguladığımız tedaviler ve koruyucu tedbirler ile dişleri sağlıklı bir şekilde ağızda tutmak için elimizden geleni yaparız. Bazen tüm çabamıza rağmen diş çekimleri kaçınılmazdır. Diş çekiminin kaçınılmaz olduğu durumlara örnek vermek gerekirse, ağızda dişler içi yer darlığı vardır ve ortodontik tedavi yapılması gerekiyordur. İlerlemiş dişeti hastalığı vardır ve tedavi edilmemiştir. Dişeti hastalığı tedavi edilse bile dişin etrafında kemik kaybı çok fazladır. Çürük diş tedavi edilmiş, kanal tedavisi yapılmıştır ama enfeksiyon iyileşmiyordur. Ya da çürük nedeniyle dişin kökü çürümüştür ve diş ağızda tutulamıyordur. Kazalar nedeniyle dişler kırılmış ya da çene kemiğinden dışarı fırlamıştır ve geri yerine sabitlenemiyordur. İşte tüm bu sebepler dişin çekimini gerektirebilir.
Bazen dişler dolgu, kanal tedavisi, dişin içine vida yerleştirme yoluyla ya da kaplama yapılarak ağızda tutulabilecekken, hastalarımız çekip implant yapalım diyebiliyorlar. Öncelikle şunu söylemek lazım; “Doğal ve sağlıklı bir dişin yerini hiçbir suni uygulama tutamaz.”
Mecbur kalıp diş çekilmişse ya da dişte bir çürük, hasar ya da bozukluk varsa, bu doğala yakın metotlarla tedavi etmeye çalışırız. Eğer hekim dişin kurtarılamayacağını söylüyorsa, işte ondan sonra tedavi alternatifleri gündeme gelir.
Uzun süre bir tedavi yapılmayan diş çekimi boşluğu pek çok problemi beraberinde getirecektir. Bu yüzden uygun olan yol, dişin çekimini takiben diş eksikliğinin telafisine ilişkin doğru tedaviye diş hekimi ile beraber karar verilmesidir. Kaybedilen dişin yerine yapılacak olan dişin, fonksiyon ve estetik olarak sağlıklı dişlerle aynı görevi görecek bir yapıda olması son derece önemlidir.
Hastalarımız bazen eksiklik durumunda oluşabilecek problemleri bilmediklerinden, bazen zamansızlıktan, bazen ise ekonomik nedenlerle tedaviyi ertelemektedir. Bu durumda oluşabilecek problemleri şu şekilde özetlemek mümkündür; dişler ağız içinde hem bitişiğindeki hem de karşıt çenedeki dişlerle bir uyum içerisindedir. Çiğnerken dişlerin sıralanışından kaynaklanan bir kenetlenme ile çiğneme işlevi gerçekleşmektedir. Dişlerden bir veya birkaçının eksikliği durumunda bu ilişki bozulmakta ve dişler karşılıklı gelememektedir. Zamanla çekim boşluğunun yanındaki dişler boşluğa doğru yatmaya başlamaktadır. Bu durum hem dişlerde aralanmaya hem de karşıt dişin uzamasına sebep olmaktadır. Bu aralanma, komşu dişlerde çürümelere, aralanma nedeniyle gıda birikmelerine ve dişetlerinde problemlere sebep olabilmektedir. Uzayan karşıt dişin iki yanındaki dişlerle de ilişkisi bozulmakta, bu bölgedeki ilişki bozukluğu yine çürüklere ve dişetlerinde rahatsızlıklara sebep olmaktadır.
Eksikliğin tek taraflı olduğu durumlarda hastalar farkında olmadan, diğer tarafla yemek yeme eğiliminde olacağından, bir süre sonra tek taraflı yemek yemek çene eklemlerinde problemlerine sebep olabilmektedir.
Ön dişlere yakın oluşabilecek diş kayıpları da estetik ve konuşma problemlerine sebep olabilecektir. Daha fazla sayıda diş eksikliği telafi edilmediğinde ise gıdalar iyice öğütülemeyecek, sindirim tam olamadan yiyecekler mideye bütün halde gidecek ve mide daha çok yorulacak ve mide rahatsızlıkları oluşabilecektir.
Uzun süre diş eksikliği sebebiyle, çene kemiklerinde oluşabilecek kayıplar, yüz estetiğinde değişime sebep olacağından ağız ve dudak çevresindeki çizgilerde derinleşme, dudak köşelerinde aşağı doğru düşme, hastanın mutsuz bir yüz görüntüsü alması ve yanaklarda çökmeye sebep olabilecektir. Diş eksikliğini geç kalmadan en kısa zamanda ve size en uygun şekilde hekiminizle beraber karar vererek çözmeniz estetik, fonksiyon ve fonasyon açısından en doğru yol olacaktır.

Ayrıca son yıllarda Alzheimer hastalığı ve dişeti hastalıkları arasında bir ilişki olduğuna dair yapılan araştırmaların sayısında artış olmuştur. Henüz kesin sonuçlar verilmemesine rağmen ağız ve diş sağlığının korunması Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli nörolojik rahatsızlıkların da önlenmesinde önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.

Yeni yılda ağız ve diş sağlığınızı odağınıza koyup, diş hekiminizi ertelemeden bir randevu almaya ne dersiniz?

Yorumlar

0 yorumlar