Ankara Life Dergisi

Akıllardaki Diyet Algısını Değiştiriyor!

“Doğru beslenmenin en önemli noktalarından biri dozu ayarlamaktır.”
“Ben danışanlarıma yasaklarla yaşamayı değil dengelemeyi öğretiyorum.”
Diyete girmenin her insan için farklı anlamlara geldiği toplumumuzda doğru şekilde beslenmenin önemine dikkat çekmek istiyorum. Çevresel faktörler, fiziksel görünümler derken bir yerden kısıp başka bir yiyecek içeceğe yönelmemiz ile aslında vücudumuzun dengesiyle oynamış oluyoruz. Diyetisyen Betül Oymak’ın tabiriyle; ‘Bedeninizin besinlere verdiği tepkiler çok önemli. Çok faydalı olarak bildiğiniz bir besin size zarar veriyor olabilir. Dolayısıyla doğru beslenme kişiden kişiye çok değişiklik gösterir. Size iyi gelen, sizi mutlu eden besinleri bulmalısınız. Ama burada asıl önemli olan porsiyon kontrolü sağlamak.’tır. Ne kadar da haklı bir söylem değil mi? Bundan dolayı kafamızın estiği gibi kendimizi yormanın bir anlam ifade etmediği, aslında bir yeri yaparken diğer tarafı yıktığımızı doğrular nitelikte. Danışanlarına yasaklarla yaşamayı değil, dengelemeyi öğreten Diyetisyen Betül Oymak’ın şehrin marka yayını Ankara Life Dergisi’ne verdiği röportajı şöyle;

Sağlığa yönelik birçok çalışmanızın bulunduğu günümüz toplumunda sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Betül Oymak kimdir? Mutfak ve yemeklerle aranız hakkında kısa bir değerlendirme yapacak olursanız mesleğinizi seçme açısından önemli bir yere sahip miydi?
Kendimi işine aşkla bağlı, işkolik bir diyetisyen olarak tanımlayabilirim. Yemek yemeyi ve yedirmeyi çok seven bir ailede büyüdüm. Bizim ailedeki biri için seçilebilecek en zor mesleklerden biri diyetisyenlikti diyebilirim. Benim de liseden beri mutfakla aram hep çok iyi olmuştur. Mutfakla uğraşmak, yemek yapmak benim için bir terapi gibiydi. Şimdilerde bu mutfak sevgimi sağlıklı tariflere yönlendirdim. Mutfak merakımdan vazgeçmedim, bunu işime uydurdum. Kendi kliniğimi açmak benim için zor bir adımdı. Açıkçası çok da korkmuştum, ama şu an iyi ki yapmışım diyorum. Zamanla tek hayatım işim oldu. Günde 13-14 saat durmaksızın çalıştığım zamanlar oluyor. Tabii ki çok yoruluyorum ama insanların hayatına dokunuyor olmak, onlara hedeflerine giden bu yolda destek oluyor olmak bütün yorgunluğumu alıyor. İşimi gerçekten çok keyifle yapıyorum. Sürekli yeni insanlar tanımak bana enerji veriyor. Bu yorgunlukta kendimi danışanlarımla şarj ediyorum diyebilirim. Asıl uzmanlık alanım gebe beslenmesi ama şu an kendi ilgi alanımdan kaynaklı olarak aynı zamanda spor salonunda da sporcu diyetisyenliği yapıyorum.

Sağlıklı beslenmek sizin için ne anlam ifade ediyor?
Aslında diyet dediğimizde akla direkt zayıflamak, aç kalmak gibi tabirler geliyor. Ama önemli olan sağlıklı beslenmektir. Diyet yapmak aç kalmak değildir. Yıllardır süregelen bu yanlış anlaşılmayı artık düzeltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklı beslenmek benim için mutlu olmak demek. Vücudunuz sizin eviniz ve o eve en güzel şekilde bakmalısınız. Sağlıklı beslenmek hep çok sıkıcı gibi görünür ama aslında keyifli hale getirmek sizin elinizde. Danışanlarım da bu süreci en keyifli şekilde geçirsin bunu bir eziyet gibi görmesin diye onlar için çeşitli tarifler oluşturuyorum. Beslenmenin hem göze hem de mideye hitap etmesine özen gösteriyorum. Hedefim akıllardaki diyet algısını değiştirmek.

Biliyoruz ki yenilenmek adına gösterdiğimiz uğraşların ilk sıralarında ruhsal ve bedensel sağlığımız için beslenme çok önemli. Yenilenmek adına çıkılan bu yolda nasıl doğru beslenmemiz gerekir?
Öncelikle bedeninizi iyi dinlemelisiniz. Size en doğru yolu bedeniniz gösterecektir. Bedeninizin besinlere verdiği tepkiler çok önemli. Çok faydalı olarak bildiğiniz bir besin size zarar veriyor olabilir. Dolayısıyla doğru beslenme kişiden kişiye çok değişiklik gösterir. Size iyi gelen, sizi mutlu eden besinleri bulmalısınız. Ama burada asıl önemli olan porsiyon kontrolü sağlamak. Paracelsus’un çok sevdiğim bir sözü vardır; “Her madde zehirdir, zehirle ilacı birbirinden ayıran dozudur.” Bence doğru beslenmenin en önemli noktalarından biri dozu ayarlamaktır.

Danışanlar arasında kilo vermek isteyen, size gelmeden önce defalarca farklı diyet denemelerine rağmen kendilerine hakim olamadığı için başarısız olanları nasıl motive ediyor, nasıl bir beslenme öneriyorsunuz? Yol haritanızda neler bulunuyor?
Kendine hakim olamayan, diyeti bozan kişiler genelde şok diyetler uygulamaya çalışan, yasaklarla kendini sıkan kişilerin ta kendisi oluyor. Kendinizi ne kadar sıkarsanız, yasak psikolojisine o kadar girerseniz, diyeti bozmanız o kadar kolaylaşıyor. Ben yasaklar koymayı doğru bulmuyorum. Az önce de söylediğim gibi her şeyin bir dozu olduğu sürece sizi mutlu eden besinlerden kendinizi mahrum etmemelisiniz. Bu düşünceyle ilerlediğim hiçbir danışanımın diyetini bozduğunu görmedim. Ben danışanlarıma yasaklarla yaşamayı değil dengelemeyi öğretiyorum. Hayat yasaklarla geçmiyor. Önemli olan dengeyi sağlamak.

Sizce neden tercih sebebi oluyorsunuz?
Ben enerjiye çok inanırım ve bence danışanlarımla aramdaki enerji çok yüksek. İnsanlar artık şok diyetlerden, sürekli kilo alıp vermekten, istediğini yiyememekten bence çok sıkıldı. İstediklerini yiyebilmek ama aynı zamanda da zayıflamak düşüncesi onları daha çok motive ediyor. Diyet sürecini daha uygulanabilir hale getiriyor. Sanırım en çok bu yüzden tercih ediyorlar.

Bir de hep kilo vermek isteyenlerden bahsettik. Biraz da kilo alamayanlar hakkında konuşmak istiyoruz. Kilo alamayanlar için genel olarak ne tavsiye ediyorsunuz?
İnanmak zor olsa da kilo almak, kilo vermekten çok daha zorlayıcı. Bu kişilere sık sık beslenmelerini ve öğünlerinin küçük ama etkili olmasını öneririm. Enerji olarak yoğun ama hacim olarak küçük öğünler planlamalılar. Bunun için en güzel destekçileri çiğ yemişler olacaktır. Salatalarına, kahvaltılarına, ara öğünlerine çiğ fındık, badem, ceviz ekleyebilirler. Ve bir düzen oturtmaları da oldukça önemli. Düzensiz beslenmek kilo almayı daha da zorlaştıracaktır. Başaramadıklarını düşündükleri noktada yardım için hazır olduğumu seve seve destek olacağımı da bilmeliler.

Yorumlar

0 yorumlar