Ankara Life Dergisi

Ateş Tuncay ile Devlet Teşviği ve Hibe Çalışmaları Üzerine Konuştuk

Ateş Tuncay Danışmanlık sahibi Ateş Tuncay, şehrin marka yayını Ankara Life’a konuk olarak Devlet Teşviği ve Hibe konularına dair bilgilerini sizler adına paylaştı. İyi okumalar dileriz.

Ateş Hanım öncelikle yeniden bir arada bulunduğumuz için size hoş geldiniz dileklerimizi sunalım. Ardından ‘Devlet Teşviği nedir, nasıl sağlanır?’ sorumuzu yöneltelim. Bu konuya dair neler söylersiniz?
Derginizin yine bir sayısında Ateş Tuncay Danışmanlığa yer ayırdığınız için teşekkür ederim. Özel okuyucu kitlenize ulaşma imkanına ulaştığım için ayrıca çok mutluyum. Genel olarak Devlet Teşviği, bir ülkenin ekonomik büyümesi, kalkınması ve istihdamın artması adına yatırımcı ve girişimcilere yapılan yatırımlar olarak genellenebilir. Ülkenin gelişmesinde büyük bir ivme yaratan yatırımlar sonucu, ham madde, eleman, malzeme gibi ihtiyaçlar doğar. Dolaysıyla yatırım nerede yapıldıysa o bölgeye artı değer katar. İstihdam oluştuğundan işsizlik oranı azalır, ödenen vergilerle ekonomik kalkınma gerçekleşir. Bu nedenle de devlet, yatırımcı ve girişimcilere “hibe” vererek destek olur. Kredi ise geri ödemeyi talep eder. Sıfır faiz ya da faizsiz, yatırımcı ya da girişimciye verilen, kredi miktarı uzun vadede geri ödenir. Ancak bu noktada sadece alınan ana parayı geri ödersiniz.

Hibe kime verilir, hangi kuruluşlar kredi ve hibe fırsatları sunar, kimler bundan yararlanabilir?
Ülkemizdeki hibe veren kurumlar KOSGEB, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve Kalkınma Ajansları, Sosyal Güvenlik Kurumu, İşkur, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Maliye Bakanlığı vb. kurumlardır. Hibe alabilecek kurum ve/veya kuruluşlar ise kurumdan kuruma ya da firmadan firmaya değişiklik göstermektedir. Örnek olarak KOSGEB desteklerine genellikle mikro ve küçük ölçekli işletmeler (KOBİler) başvurabilmektedir. TÜBİTAK desteklerinden ise müşteri kuruluş tanımına uyan sermaye şirketleri ve teknoloji sağlayıcı kuruluş tanımına uyan yükseköğretim kurumları, kamu kurumları, araştırma altyapıları, kamu araştırma merkezleri/enstitüleri, 4691 sayılı kanunca teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren sermaye şirketleri veya teknoloji transfer ofisleri başvuru yapabilmektedir. Ancak bu bilgilendirme ile birlikte şu sorunu aktarmakta da fayda görüyorum. Devletimiz hibeler konusunda eli açık davranırken bu hibelere ulaşırken nasıl proje dosyası hazırlanacağı (yani aslında balığın nasıl tutulacağını) konusunda daha fazla yönlendirme yapabilir. Son yıllarda proje hazırlama kampları, seminerler ve konferanslar ile kurum ya da firma yetkililerine ulaşılmaya çalışılmaktadır. Ama ne yazık ki çok yeterli olmamaktadır. Bu süreci daha işlevsel hale getirebilmek için bizim gibi danışmanlık firmaları bu anlamda görev üstlenmeli, dolayısıyla sadece firmalara hazırı sunmamalı aynı zamanda bir projenin nasıl yazılabileceği ve hatta proje dosyalarının nasıl oluşturulacağı hakkında da misyon üstlenmelidir.

Yorumlar

0 yorumlar