Av. Aslıhan Aydoğan Güzel – Hukukta Boşanma Süreçleri
Kalite ve güven duygusunun hâkim olduğu, dürüst ve şeffaf çalışma ilkeleri dahilinde hizmet vermeyi amaçlayan Güzel Hukuk & Danışmanlık, sektördeki başarılarıyla adından sıkça söz ettiriyor. Biz de şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi olarak bu büronun kurucusu Avukat Aslıhan Aydoğan Güzel ile bir araya geldik. Boşanma davaları üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Aslıhan Hanım, boşanma davasının sebepleri sizce nelerdir? Kaç tür boşanma davası vardır?
Ülkemizde boşanma sayılarında her geçen yıl artış olmakta. Bunun farklı ve birçok sebebi olmakla birlikte boşanma davalarındaki orana göre istatistiksel açıdan konuşursak, boşanma davalarında en başta gelen sebepler; ilgisizlik, aldatma ve ekonomik sebepler olmaktadır. Hukuki olarak ise; zina, terk, akıl hastalığı, suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme, evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi sebepler boşanma sebepleri olarak sayılmaktadır.
İkinci sorunuza gelecek olursak; uygulamada anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davası olarak iki tür davadan söz etmek mümkündür. Yukarıda genel olarak saydığım ve bunlara ek olarak özelde karşımıza çıkan daha birçok boşanma sebebinin varlığında eşler arasında anlaşma olmaması halinde çekişmeli boşanma davası açılır. Burada hangi sebebe dayalı olarak boşanma davası açılacağı son derece önem arz etmektedir. Buna da en iyi şekilde karar verecek olan avukatın kendisidir. Dolayısıyla boşanma davalarında avukat yardımı, kişinin haklarının korunması noktasında önemli ve gereklidir.
Çekişmeli ve anlaşmalı boşanma arasındaki farklar nelerdir?
Bu ikili ayrımı yapan husus, tarafların boşanma ve boşanmanın mali neticeleri konusunda anlaşıp anlaşamamalarıdır. Çekişmeli boşanmada taraflar en başta boşanma konusunda anlaşamıyor olabilir. Bununla birlikte varsa çocuklarının velayeti, ödenecek tazminat miktarı, nafaka, düğünde takılan takılar gibi konularda da anlaşma sağlanamadığı noktada çekişmeli boşanma söz konusu olacaktır. Tüm bu hususlar konusunda anlaşan, mali yükümlülükleri ve varsa çocukların velayeti konusunda anlaşmaya varan taraflar için açılacak dava anlaşmalı boşanma davasıdır. Boşanma davalarının stresi ve tarafların yıpranma payları da düşünüldüğünde anlaşmalı boşanma davası her iki taraf için de daha iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus anlaşmalı boşanma protokolünün doğru hazırlanmasıdır. Tarafların kendilerinin hazırladığı protokoller çoğu zaman hak kayıplarına sebep olduğu gibi sonrasında açılan davaların çoğu da başlangıçta doğru hazırlanmayan protokoller ve yanlış yürütülen süreç sebebiyle açılmaktadır.
Peki, boşanma davasında ilk davayı açan taraf her zaman avantajlı mıdır? Sebepleriyle açıklar mısınız?
Hayır, böyle bir avantajdan söz edemeyiz. Hukukta esas olan davayı ilk açmak değil davada haklı olmaktır. Dolayısıyla davayı ilk açan taraf olmanın hiçbir önemi bulunmamaktadır. Boşanmada önemli olan boşanmaya sebep olan kusurlu davranışlara kimin sahip olduğudur. Bu sebeple avantajlı taraf kusursuz ya da daha az kusurlu olan taraftır.
Son olarak boşanma davası devam ederken eşlerin barışması mümkün müdür? Bu halde ne yapılmalıdır?
Bu uygulamada sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Eşler süreç içerisinde barışabilmekte ve boşanmaktan vazgeçebilmektedir. Burada önemli olan ve tarafların bilmesi gereken şey, barışma olduktan sonra o zamana kadar boşanma davasında ileri sürülen hiçbir sebebin daha sonra ileri sürülemeyeceğidir. Zaman zaman taraflar barıştıktan hemen sonra tekrar boşanma noktasına gelebilmekte ancak bu durumda önceki boşanma sebeplerinin varlığını ileri sürememektedirler. Zira hukuk sistemimiz af durumunda bunun mümkün olmadığını söylemektedir. Dolayısıyla eşler barıştığında bunun bilincinde olmalı ve buna göre hareket etmelidirler.
Yorumlar
0 yorumlar