Ankara Life Dergisi

Avukat Olmayı, Özgür Çalışmayı Seviyorum!

“Bizler adliyeler, icra müdürlükleri, karakollar, her türlü kamu kurumu ve özel kurumlarında hukuki problemlere çözüm ararken, günün sonunda çözüme ulaştığımızda tüm yorgunluğa değdi diyebiliyorsak tamamdır.”

Hem dünya hem de ülkemiz adına günümüzün en çok konuşulan ve tartışılan konularından biridir adalet. Eğitim ve çalışma hayatı ise ayrı çaba gerektiren bir alan. Çeşitli kollara ayrılan yönleri olsa da akla ilk  gelen avukatlık mesleğidir. Bu mesleğin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğunu sormak adına Ankara Life Dergisi ekibi olarak Avukat Kainat Dilara Çakır’a konuk olduk. Meslek hayatına dair merak ettiğimiz soruları kendisine yönelttik.

Dilara Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

1995 yılında Ankara’da doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Ankara’da tamamladıktan sonra üniversite için Konya’ya gittim. Mezuniyetimden sonra Ankara Barosu’nda stajımı tamamladım ve kendi ofisimi kurarak avukatlık mesleğime başladım. Yaklaşık 4 yıldır Ankara Barosu’na bağlı  serbest avukatlık yapmaktayım. Mesleki faaliyetlerim dışında aktif olarak siyasetle ilgileniyorum.

Mesleğinizi seçmeye nasıl karar verdiniz? Uzmanlık alanlarınız nelerdir?

Mesleğimi seçmeye nasıl ve ne zaman karar verdim tam olarak hatırlayamıyorum. İlkokul zamanlarımdan beri avukat olmak istediğimi biliyorum. Kendimi başka bir meslekte hiçbir zaman düşünmedim. Hukuk Fakültesi’ni kazandıktan ve  mezun olduktan sonra ise; başka bir mesleğe yönelme konusunda düşüncem değişmedi. Avukat olmayı, özgür çalışmayı seviyorum.  Diğer soruya gelecek olursak; Türk Hukuk Sistemi’nde her avukat her alanda dava takip edebilir. İhtisaslaşma genellikle mevcut dosya yoğunluğuna göre kendiliğinden gelişen bir durum yahut lisansüstü eğitimlerle oluşmakta. Benim üzerinde çalıştığım dosyalar ağırlıklı olarak özel hukuk dosyalarından oluşuyor.

Size göre avukatlık mesleğinin avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Her ne kadar avukat sayısındaki artış, genç meslektaşlarımızın iş potansiyelindeki zayıflık, avukata yönelik şiddet gibi nedenler mesleğimizi icra ederken bizleri zorlasa da şahsi düşüncem; avukatlık mesleğinin kutsal olduğu yönündedir. Her şeye rağmen saygın, güçlü, adil insanlardan oluşan bu meslek grubu gece gündüz demeden hafta içi hafta sonu demeden her daim var gücüyle müvekkillerinin hakkını savunmaktadır. Bizler adliyeler, icra müdürlükleri, karakollar, her türlü kamu kurumu ve özel kurumlarında hukuki problemlere çözüm ararken, günün sonunda çözüme ulaştığımızda tüm yorgunluğa değdi diyebiliyorsak tamamdır.

Hukuk Fakültesi’ni tercih edeceklere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Hukuk Fakültesi meşakkatli bir yol. Sabırlı olmak, çok okumak, çok çalışmak gerekiyor. Şahsi kanaatim hakkını vererek çalışan her insan için başarı kaçınılmazdır. Bunun yanı sıra geleceğin hukukçularına adalet duygularını hiç kaybetmemelerini, mesleklerini icra ettikleri her an dürüst, güvenilir ve meslek etiklerine uygun davranmalarını tavsiye edebilirim. Ülke olarak güçlü bir adalet sistemine ve idealist hukukçulara ihtiyacımız var.

Eklemek istediğiniz duygu ve düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Victor Hugo’nun çok sevdiğim bir sözü ile bitirmek istiyorum; En mükemmel adalet, vicdandır.”  

Bu keyifli röportaj için Ankara Life Dergisi ekibine teşekkür ederim…

Av. Kainat Dilara Çakır

Yorumlar

0 yorumlar