Ankara Life Dergisi

Bruksizm; Diş Sıkma ya da Diş Gıcırdatma

Bruksizm, kişinin dişlerini sıkması ya da gıcırdatması şeklinde görülen alışkanlıklar için kullanılan terimdir. Diş sıkması ya da gıcırdatması çoğunlukla gece uykuda yaşanmakla beraber, gündüz de görülebilmektedir. Bazense hem gece hem de gündüz devam eder. Eskiden kırk yılda bir rastladığımız bu duruma, günümüzde kliniğe gelen hastaların neredeyse büyük kısmında rastlanır oldu.
Bruksizm’in çok çeşitli nedenleri var bunlar arasında; dişlerdeki kapanış bozuklukları, diş tedavileri, beyin travmaları ve bazı nörolojik rahatsızlıklar, bazı psikolojik rahatsızlıklarda kullanılan ilaçlar, genetik etkiler, alerji, endokrin hastalıkları, beslenme problemleri ve parazitler sayılabilir. Aynı şekilde, stres de çok önemli bir etkendir.
Diş doktoru, dişler üzerindeki aşınmaları gösterip uyarana kadar ya da bir yakını “Gece dişlerini sıkıyorsun.” diyene dek hastalar genelde bu durumun farkında olmazlar. Çoğu sabahları çene ve kulak ağrısı ile uyanır. Normalde bir bireyin çiğneme esnasında uyguladığı ısırma kuvveti yaklaşık 27 kg, maksimum istemli ısırma kuvveti de 70 kg’dır. Bruksizm esnasında ise 440 kilograma kadar çıkabilen yüklenmeler olabilir. Bu aralıktaki değerler, insanın anatomik yapısı için hasar verici büyüklüktedir.
Bruksizm’i olan bireylerin dişlerinde aşınma, hassasiyet ve kırılmalar; dişlerinin diş etleri ile birleştiği bölgelerde çukurlar; çene eklem ve kaslarında ise ağrılar görülür. Bazı hastaların nedeni bilinmeyen yüz, baş ve boyun ağrılarının altında Bruksizm’in yattığı bilinmektedir. Bu rahatsızlıktan ötürü nörologa ve KBB uzmanlarına görünen hastaların sayısı epey fazladır.
Bruksizm’in tedavisi, önce dikkatli bir muayene ve doğru tanının konulmasıyla başlar. Diş hekimi, hastanın dişlerini sıktığını ya da gıcırdattığını tespit ettiğinde, hastanın ağzından alacağı ölçüye göre bir plak hazırlar. Bazı hastaların bu plakları kullanmakta zorluk çektiği gözlenmektedir. Ağızdaki eksik dişlerin yaptırılması, dişlerdeki çapraşıklıkların ve çenedeki kapanış bozuklukları gibi durumların tedavi edilmesi, ağzın kapanışını bozan dolgu ya da dişlerin düzeltilmesi de şikâyetlerin ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Bu plakları kullanamayan hastalara yardımcı olmak için modern diş hekimliğinde Hipnoz, NLP ve Botox uygulamalarına da başvuruluyor. Bazı zorlu durumlarda ise psikiyatristlerden destek alınıyor.
Diş hekimliğinde Botox kullanımı, son 13 yıldır uygun vakalarda giderek artan bir şekilde tercih edilen tedaviler arasına girdi. Plastik cerrahi, dermatoloji ve göz branşlarında başarı ile kullanılan Botox, günümüzde bazen plaklarla kombine edilerek, bazen de tek başına genelde 3-4 ay ara ile 3 kez uygulanan bir tedavi protokolüne dönüştü. Bu tedavide, “Botulinum Toksini” etken maddesi çiğneme kaslarında kullanılarak, hastanın diş sıkması ya da gıcırdatmasının engellenmesi ya da azaltılması amaçlanır.
Bruksizm vakalarında, hastaların yüzünde, artan kas aktivitesine bağlı olarak, dışarıdan da gözlemlenebilen maskülen bir değişim izlenir. Tedavi ile bu yüz görünümü de yumuşar ve daha feminen bir hale döner.
Bruksizm tek başına açıklanabilecek basit bir olgu değildir. Günlük yaşamın her alanında yaşanan kaygı, stres ve birikimler, bedenimizde gerginlik ve baskıya neden olmaktadır. Tüm bu gerginlik ve baskıyı yönetmenin en önemli adımı ise, buna neden olan etkenlerin fark edilip kontrol altına alınmasının öğrenilmesidir. Günlük yaşamda maruz kalınan stres önemli bir Bruksizm nedeni olarak görüldüğünden, stresi azaltmakta faydası dokunabilecek her şey (yürüyüş yapmak, kitap okumak, müzik dinlemek, nefes teknikleri çalışmak, yoga veya meditasyon yapmak) hastaya tavsiye edilebilir. İyi bir programlamayla iş hayatının yoğun temposu içinde de uygulamaya konulabilecek tüm bu teknikler, hayatınızı kolaylaştırıp gerginliğinizi atmanıza yardımcı olacaktır.

Yorumlar

0 yorumlar