Burak Aykut:Gayrimenkulün Ödül Avcısı
Ankara’nın alanında en başarılı gayrimenkul uzmanlarından Burak Aykut, sektörün gelecek vaad eden genç girişimcilerinden. Özellikle son iki yıldır gayrimenkulde altın çağlarını yaşayan ünlü girişimci, sektörel konulara da oldukça hakim. “Lokomotif sektörlerden olan inşaat, onbinlerce kişiye istihdam sağlamakta ve ekonominin büyümesinde, canlanmasında çok aktif rol oynamakta. Sektördeki durağanlık tüm ülkeyi negatif anlamda etkisi altına alabiliyor. Bunu geçtiğimiz yıllarda tecrübe ettik. Nitekim ekonomi tekrar bir büyüme sürecine girmiştir. Ekonomideki bu büyüme ve toparlanma sürecine paralel olarak inşaat sektörünün GSYİH içindeki payı da artıyor. Yani inşaat ve gayrimenkulün ekonomideki etkisi tahmin edilenden çok daha fazladır” diyen gayrimenkul uzmanı Burak Aykut, başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne muhteşem bir röportaj verdi…
Başarı hikayeniz nedir?
Başarının azimle ve akıllıca çalışmanın bir sonucu olduğuna inanıyorum. Ayrıca bana göre başarı göreceli bir kavram. İnsanların tatmin noktası farklıdır. Bu nedenle başarı düzeyi kişiden kişiye değişiyor. Evet ben başarılı olduğumu düşünüyorum çünkü böyle düşünmemi gerektirecek kendimce birçok sebebim var. Hayatımın her döneminde hedeflerim oldu, sabah kalktığımda bir planımın olmadığı günüm hiç olmadı, küçük yaşlarda bile. Mesela daha ortaokul öğrencisiyim, sırf arabasıyla birkaç tur atabilmek için amcamın inşaatında çalışan emekçilere saatlerce yardım ederdim. Çalışmaya o kadar kendimi kaptırır, o kadar faydalı olmaya gayret ederdim ki günün sonunda yevmiyeyi bile hakkederdim. İşte o zamanlar anladım insan, hedefe yönelik gayretli çalışmayla istediği bir çok şeyi yapabilir. Özellikle liseyi bitirdiğim yaz tatile gitme isteğim beni yeni iş arayışlarına yöneltti. Okul takımlarında sporla geçen lise hayatım sayesinde Çankaya Belediyesi’nin İncek Sosyal Tesisleri’nde fitness antrenör yardımcılığı pozisyonu için başvurdum. Hiç deneyimin olmamasına rağmen görüşmede, beni bugüne getiren kendimi ifade edebilme kabiliyetimi kullanarak işi kaptım. Ve sadece tatil parası biriktirmek için başladığım bu serüvene yaklaşık 13 yıldır devam ediyorum Benimkisi işini severek yapmak klişesinden, çok daha başka, çok daha özel. Yaptığım her işi çok bağlanarak ve benimseyerek yapıyorum. Saatleri saymadan, haftasonuna odaklanmadan sonucun vermiş olduğu hazla çalışmak belki de beni bulunduğum kişi yapıyor. Dört kişilik bir ailenin küçük oğlu, dereceyle ODTÜ Elektrik-elektroniği kazanmış bir ağabeyin kardeşiyim. Benim okul hayatım hiç o kadar yıldızlı pekiyili falan olmadı. Ayrancı Anadolu Lisesinden nerdeyse sonunculukla mezun oldum. Gazi Üniversitesi Muhasebe Bölümü’nü kazandım. Bir taraftan fitness eğitmeni olarak çalışmaya devam ettim. Okul bitti ama muhasebe işinin çok da bana göre bir iş olmadığına karar verdim. O yıl Gazi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nü kazandım ve ikinci üniversite eğitimime başladım. Okulla beraber 4 yıl Dirlik İnşaat’ta ihale sorumlusu olarak çalıştım ama artık beni o kadar heyecanlandırmıyordu ki bu iş; tazelenmem, yenilenmem lazımdı. Arayışlarım bir fırsat olarak önüme çıktı ve ABD’nin Wisconsin Eyaleti’ne çalışmaya gittim. Gerçekten çok güzel bir deneyimdi. ABD dönüşünde okuduğum okulla ilgili çalışmalar yapmak üzere Limak Lara ve Kaya Belek gibi otellerde çalıştım. Turizm sekötürünün insan ilişkleri ve iletişim yönü beni tatmin ediyordu ancak tümüyle ele alınca potansiyelime ulaşamayacağımı anladım ve tekrar başa döndüm. Sonrası, belki de hayatımın dönüm noktası olan BOB GYM spor salonunda Personal Coach olarak çalışmaya başlamamla oldu. Çalıştığım süre boyunca rekabet hep vardı üye memnuniyeti, ders sayısı ve sonuç aldırma konularında hep listenin en başındaydım. Bu iş teknik bilginin yanı sıra satış kabiliyeti ve iletişimle de doğrudan alakalıdır. BOB GYM sayesinde kendi potansiyelimin farkına vardım diyebilirim.
Sektöre girişiniz nasıl oldu?
BOB GYM’in müşteri kitlesi gereği hep sektörün en başarılı gayrimenkul danışmanları öğrencim oldular. Ben onlara sağlıklı yaşamı, vücudunu tanımayı, anlamayı öğretirken, onlar da bana gayrimenkul sektörünü öğrettiler, deneyimlerini paylaştılar. Yaşam tarzları, çalışma koşulları, tempoları da hoşuma gitmiş olacak ki sektöre olan ilgim iyiden iyiye arttı. 2 yıl antrenörlüğün ardından bu sektöre adım atmaya karar verdim. BOB GYM’de dönemin şartlarına göre oldukça iyi kazanıyordum , fakat gayrimenkul sektöründe de başarılı olacağımı biliyordum. 2016 yılında İlk büyük riski , BOB GYM’den istifa ederek aldım. İlk 1.5 yıl gayrimenkul danışmanlığının yanında yarı zamanlı fitness eğitmenliğine de devam ettim. Ama bu çok ağır çalışma saatleri demekti. Satış yapabildiğimi görmeye başladığımda , fitness eğitmeni kimliğimden tamamen sıyrılıp tüm enerjimi bu işe yönelttim. İşte şimdi gece gündüz çalıştığım yerde, bu sektörde, yani evimdeyim.
Başarınızın sırrı nedir?
Dediğim gibi işimi hedeflerime giden bir araç değil, amaç olarak, yaşam biçimim olarak görüyorum. Bu süreçte çok fazla ana tanıklık ediyorum ve bir bağ kuruyorum. İnsan, çözüm ve sonuç odaklı olduğum için de işlem ve ciroda, Türkiye ve Ankara genelinde derecelere ulaştım. Aldığım ödüller dinamik ve dürüst hizmetin bir sonucu 2018 ve 2019 yıllarında toplam 127 satış ve kiralama işlemi yaparak 235 kişiye hizmet verdim. Yanımda olup, bana inanıp gayrimenkullerini emanet ettikleri ve bu başarılara vesile oldukları için de çalıştığım herkese ayrıca teşekkür ederim.
Rekabete bakış açınız nedir?
Rekabet beni korkutan değil her zaman ileriye taşıyan bir olgu oldu. Rekabet etmekten gerçekten hoşlanıyorum. Aksi halde geride kalırız, köreliriz diye düşünüyorum. Rekabet beni dinç tutuyor, rehavete kapılmamı engelliyor. Her attığım adımda etik kaygılar güdüyorum. Ahlak ve etiğin olmadığı bir ortamda dürüst ve nitelikli ticaretin sürdürülemeyeceğini düşünüyorum. Rakipleri karalama politakısı asla tasvip ettiğim bir yöntem değil ve hiçbir zaman uygulamadım. Rakiplerime saygı duyuyorum ve hizmet kalitemle fark yaratmaya çalışıyorum.
2020’den sektörel beklentileriniz neler?
2020 yılı Gayrimenkul ve yatırım dünyası için oldukça hareketli geçecek. Politika fazilerinin, mevduatların ve borç fazilerinin düşmesi, dolardaki ani dalgalanmaların sona ermesi gayrimenkul ve yatırım dünyasına can suyu oldu. Alım yapmak bir ihtiyaç. Kimisi çocuğu, kimisi yatırım kimisi kendi için alım yapıyor. Şu an alım için en güzel dönem.
Geçen yıl yaşadığımız kur şokundan sonra düşen fiyatlar aslında şu an için bir fırsat çünkü; inşaattaki tüm kalemlerin maliyeti arttı ve yeni yapılacak inşaatların birim fiyatları, bugünün %30-35 fazlasıyla piyasaya çıkacak ve bu da 2. el fiyatlarını ister istemez yükseltecek. Orta ve uzun vadede yine en çok gayrimenkul yatırımı kazandıracak. Faizler de bu seyirde gittiği sürece sektör daha da canlanacak ve bu tüm piyasaya pozitif yansıyacaktır.
Yorumlar
0 yorumlar