Çalışkan, Güvenilir ve Yenilikçi; İbrahim Gökhan İpek!
İş ve sosyal yaşamın dengesini profesyonel bir şekilde yöneten ve başarılarıyla adından çokça söz ettiren Göksun Modüler Su Depoları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gökhan İpek, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne konuk oldu. Kendisine dair yönelttiğimiz soruları yanıtlayan İbrahim Gökhan İpek’in çok özel röportajı sizlerle, iyi okumalar dileriz.
İbrahim Gökhan İpek kimdir, tanıyabilir miyiz?
1985 yılında Ankara’da doğdum. 2004-2007 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesi’nde eğitim hayatımı tamamladım. Üniversite eğitimim sırasında çalışma hayatına da atılıp erken yaşta çeşitli sektörlerde tecrübe kazandım. Thomas Carlyle’ın ‘Çalışmak, en soylu iştir.’ sözünü hayat prensibi ilan edip, hayat dinamiklerimi bunun üzerine kurdum.
İbrahim Bey, Göksun Modüler Su Depoları’nda Yönetim Kurulu Başkanı olarak faaliyet gösteriyorsunuz. Okurlarımıza sizi bu işe çeken durumun ne olduğundan kısaca bahseder misiniz? Hangi becerileri kazandınız ve geleceğinize nasıl yardımı dokundu?
İş hayatında yer almaya başladıktan ve farklı sektörlerde çalıştıktan sonra 2006 yılında su deposu sektörüyle tanıştım. Su, hayatımızın en önemli yaşam kaynağıdır. Günümüz çağında küresel ısınmayla birlikte su kaynaklarımızın azalması ve ekolojik dengenin bozulması tehlikesiyle karşı karşıya kalmamız yadsınamaz bir gerçektir. Sağlık ve besin üretiminin yanında, endüstri ve sürdürülebilir ekosistemler için vazgeçilemez olan su kaynaklarımıza sahip çıkmanın ve korumanın bir yöntemi de su israfını önlemek ve su depolamaktır. Bu sektörün en önemli mihenk taşı insan hayatı ve gelecek nesillerimizdir. Geleceğimizi korumanın bir parçası olmak; üretiminden kurulumuna ve teslimine kadar her aşamasında var olmak hayat felsefem oldu. Su deposu sektörüyle birlikte insanların ihtiyaçları doğrultusunda onlara yardımcı olabilmek adına yol gösterici bir özelliğe sahip oldum. İnsanlarla daha iyi bir iletişim kurabilmek, onları daha iyi anlayabilmek için empati becerimi geliştirdim. Geleceğim için ise, insanlara yardımcı olabilmek adına el uzatan ve onlara karşı daha duyarlı bir düşünce yapısına sahibim diyebilirim.
Çalışma yaşamınızda ve sosyal hayatınızda yaşadığınız ancak hiç unutamadığınız bir sorununuz oldu mu? Bunu nasıl çözdünüz?
Çalışma hayatım boyunca bazen iyi bazen zor zamanlar geçirdim. Ancak en unutulmaz günlerim 2020 yılı pandemi dönemi ve geçtiğimiz aylarda meydana gelen deprem afetini söyleyebilirim. Pandemi döneminde özellikle de ilk günlerinde tüm halkımız gibi ben ve ekibim çok zorluk yaşadık. Ülkemizde sağlık sektörünün bir parçası olan su deposu üretimi ile gerek üstün gayretimiz gerekse mesai saati gözetmeksizin o dönem kurulan hastanelerin ihtiyacı olan su depolarını yetiştirmek için var gücümüzle çalıştık. Bu yıl Şubat ayında meydana gelen deprem afetiyle birlikte yine o dönem kurulan koordinasyon merkezi ve konteyner kentlere hizmet veren kuruluşlara teslim ettiğimiz su depoları bizim için her şeyden daha değerliydi.
Kariyer adına en büyük hayaliniz nedir? Bundan sonrası için planınız ya da planlarınız ne yönde?
Ülkemiz sınırları içerisinde çok ciddi başarılar elde ettik. Firmamız, bulunduğumuz coğrafyada bu sektör için kilometre taşı oldu. Yalnızca sınırlarımız içerisinde değil sınırlarımız dışında dünyanın birçok yerinde de adımızdan söz ettirdik. Başarılı bir şekilde dünyanın farklı iklimlerinde depolarımız var, ancak en büyük hedefim ve hayalim firmamızı su deposu sektöründe dünyada ilk üçe taşımak.
Su deposu sektöründe yer almasaydınız hangi mesleği icra etmek isterdiniz?
Küçük yaşlardan beri futbola merakım ve yeteneğim vardı. Ankara’da çeşitli futbol kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbolcu kadroları içerisinde bulundum. Üniversiteden mezun olduktan sonra farklı sektörlerde çalıştım ve sonrasında su deposu sektörüyle tanıştım. Eğer su deposu sektöründe yer almasaydım futbolcu olarak hayatıma devam etmek isterdim.
Kendinizi üç kelime ile nasıl tanımlarsınız?
Çalışkan, Güvenilir ve Yenilikçi.
Size göre başarının sırrı nedir? Sizi ne motive eder?
Benim için başarının sırrı; çalışmaktır. Üreten ve gelişen her toplumun ortak özelliği çalışkan kimliğe sahip olmalarıdır. İnsanların başarılı olabilmek için öncelikli olarak ulaşılabilir hedeflere ihtiyacı vardır. Hedefi olmayanların kazanımları başarı değil, tesadüf veya şanstır.
Bu nedenle kendime edindiğim ilke;
Hedefini koy, kendine güven, öğrenime ve yeniliğe açık ol…
Yaşama dair tecrübeleriniz dahilinde bizlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Her zaman öğrenmeye ve gelişime açık bir kişiliğe sahiptim. Yaşam boyu öğrenip, kendimi geliştirmenin önemini deneyimledim. Tavsiye olarak da her zaman aynı azimle çalışıp, insanın yeni şeyler öğrenmeye ve geliştirmeye yönelik hevesini daima diri tutması, hayata bu bakış açısıyla sarılması gerektiğini söyleyebilirim.
Yorumlar
0 yorumlar