Ankara Life Dergisi

Diyetisyen Selin Kaplan’dan Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Sırları


Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisinin bu ayki sayısında, ünlü Diyetisyen Selin Kaplan’ı konuk ettik. Kaplan, beslenme alışkanlığı oluşturmanın ipuçlarını paylaşırken, beslenme ve egzersiz programlarının mükemmel bir uyum içinde yürütülmesinin önemine de vurgu yaptı. Keyifli okumalar!
Röportaj: İrem Karaduman

Selin Hanım, bize kariyerinizden ve bu alanda aldığınız eğitimlerden bahsedebilir misiniz?

Başkent Üniversitesinden 2021 yılında mezun oldum. İstanbul Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi lisans eğitimi almaktayım. Eskişehir Üniversitesi’nde Gastronomi lisans eğitimi aldım. Ayrıca, kendimi geliştirmeyi sevdiğim için sürekli sertifikalı eğitimlere katılmaktayım. Mesleğimiz gereği her eğitime katılıp, güncel gelişmeleri takip etmeli ve aynı zamanda detaylı alanlar hakkında bilgi sahibi olmalıyız diye düşünüyorum. Aldığım eğitimler ise şunlardır: Biruni Üniversitesi – 3. Ulusal Beslenme ve Diyetetik Öğrenci Kongresi (Nisan 2019), ASEGEM – Uygulamalı Sporcu Beslenmesi (Mayıs 2022), Nova Akademi – Psikoterapi (Aralık 2022), Nova Akademi – Holistik İlaçlar ve Sağlık Koçluğu (Aralık 2022), Nova Akademi – Aroma Terapi (Aralık 2022), Kilo Vermenin Psikolojisi Eğitimi (Şubat 2023), Boğaziçi Enstitüsü – Emzirme Koçluğu Eğitimi (Ocak 2023), Probiyotik Prebiyotik Derneği – Klinik Gastroenteroloji Diyetisyenliği (Ekim 2023), Fonksiyonel Tıp Akademisi – Fonksiyonel Tıp Diyetisyenliği (Temmuz 2023), Türk Obezite Cerrahisi Vakfı – Obezite Cerrahisi ve Diyetisyenliği Kursu (Mayıs 2023), Avusturya Spor Enstitüsü – Pilates Eğitmenliği, Boğaziçi Enstitüsü – Ebeveyn Danışmanlığı Eğitimi, ODTÜ – A’dan Z’ye Gastronomi, Başkent Üniversitesi – Yaşam Koçluğu Sertifikası
Her alandan danışan alıyoruz; özellikle bir alan üzerinden ilerlemeyi tercih etmedim ama tarz olarak sürdürülebilir beslenme alanını kendime uygun hissettiğimi söyleyebilirim. Üç yıldır kendime ait bir yaşam merkezim var. Burada spor ve diyet hizmeti vermekteyiz. Kreşlere hem eğitim hem de menü planlama hizmeti verirken, spor salonlarıyla sporcu beslenmesi üzerine anlaşmalar sağlıyoruz. Bu şekilde kurumlar üzerinden bilinçli beslenmenin yaygınlaşmasına da önem veriyoruz.
Kilo verme ya da almada kişiselleştirilmiş diyetlerin ve genetik fak- törlerin rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alandaki gelişmeler bireysel beslenme planlarını nasıl şekillendiriyor?

Kilo verme veya alma süreçlerinde kişiselleştirilmiş diyetler ve bireysel faktörler büyük bir öneme sahiptir. Her kişinin metabolizması, besinlere verdiği tepkiler, genetik yapısı, zevkleri, sevdiği veya sevmediği yiyecekler ve yaşam tarzı farklı olduğundan standart diyetler herkes için aynı sonuçları vermez. Bireysel farklılıklar, kişinin karbonhidratları, yağları veya proteinleri nasıl metabolize ettiğini etkiler ve bu bilgiye dayalı diyetler daha etkili sonuçlar sağlar. Aynı zamanda, kişinin günlük yaşam düzeni, iş temposu, sosyal aktiviteleri ve yiyecek tercihleri de dikkate alınarak oluşturulan beslenme planları, daha sürdürülebilir ve keyifli bir yol haritası sunar. Günümüzde kişisel sağlık verileri, metabolik analizler ve bireysel tercihler göz önünde bulundurularak kişiye özel beslenme planları oluşturuluyor. Bu hedefe yönelik, sağlıklı kilo yönetiminde en başarılı yöntemlerden biri haline geliyor. Biz, kişilerin sadece listelerini düzenlemekle kalmayıp, süreç içinde motivasyonlarını artırmalarına ve bedenlerini tanımalarına da oldukça destek oluyoruz. Bence bu başarıya giden yolda en önemli etkenlerden biri, kişinin amacının sadece kilo verip almak değil, aynı zamanda bedenini tanımak olmasıdır.
Sosyal medya ve popüler kültürün beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkileri nelerdir? Sosyal medya üzerinden yayılan beslenme tavsiyeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sosyal medya ve popüler kültür, beslenme alışkanlıklarını güçlü bir şekilde etkiliyor. Platformlarda hızla yayılan diyet trendleri ve beslenme tavsiyeleri, insanları belirli yiyecekleri denemeye veya popüler diyetleri takip etmeye yönlendiriyor. Ancak bu tavsiyelerin çoğu bilimsel temelden yoksun olduğu gibi herkes için uygun da olmayabilir. Bu durum, sağlıklı beslenme konusunda yanlış yönlendirmelere yol açabilir. Bu nedenle, sosyal medyada görülen diyet önerilerini uygularken uzman görüşü almak ve güvenilir kaynaklara başvurmak kritik önem taşır.
Her yaş grubundaki bireyler için sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturmak neden önemlidir ve yaşa bağlı olarak hangi takviyeler beslenme planına dahil edilmelidir?

Her yaşta sağlıklı beslenme alışkanlığı oluşturmak, vücut fonksiyonlarının optimal şekilde çalışması için hayati önemdedir. Yaşa bağlı olarak, beslenme planına eklenen takviyeler değişir, çocukluk ve ergenlik döneminde Kalsiyum ve D vitamini, kemik gelişimini destekler. Omega-3, be- yin gelişimi ve bilişsel fonksiyonlar için önemlidir. Yetişkinlik döneminde Demir, enerji seviyelerini ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Omega-3, kalp sağlığını korur ve iltihabı azaltır. B vitamini kompleksi, enerji metabolizmasını ve sinir sağlığını destekler. Orta yaş ve ileri yaş döneminde ise B12 vitamini, sinir sistemi sağlığını ve bilişsel fonksiyonları korur. D vitamini ve kalsiyum, kemik yoğunluğunu artırır. Magnezyum, kas ve sinir fonksiyonlarını düzenler, stres yönetimine yardımcı olur. Antioksidanlar (C ve E vitamini) yaşlanma belirtilerine karşı koruma sağlar. Bu takviyeler, her yaş grubunun ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlendiğinde, yaşam kalitesini artırır ve yaşa bağlı sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olur. Ama en sık karşılaştığımız eksiklik ülkemizde demir ve D vitamini üzerindedir.
Vücut kompozisyonu (kas kütlesi, yağ oranı) üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak beslenme ve egzersiz programlarını nasıl birleştiriyorsunuz? Kilo kontrolü ve kas geliştirme gibi hedeflere ulaşmada beslenmenin rolü nedir?
Vücut kompozisyonunu iyileştirmek adına beslenme ve egzersiz programlarının uyumlu olması gerekir. Kas kütlesini artırmada yeterli protein alımı önemlidir; karbonhidrat ve yağlar ise enerji ve genel sağlık için gereklidir. Yağ oranını düşürmek için kalori kontrolü yapılırken kas kaybını önlemek adına protein alımına dikkat edilmelidir. Egzersiz yoğunluğuna göre beslenme düzenlenir; yoğun günlerde enerji alımı artırılırken, dinlenme günlerinde daha dengeli bir beslenme tercih edilir. Böylece hem kaslar korunur hem de istenilen vücut şekline ulaşılır. Beslenme uzmanlarının bu konu üzerindeki rolü, bence insanların umduğundan daha fazladır çünkü bilinçsiz yapılan beslenme ve spor, en sık karşılaştığımız sorunlar arasında yoğun kas kaybı veya bağırsak sorunlarına yol açmaktadır.

Yorumlar

0 yorumlar