Doğan Şatıroğlu
73 YILDIR DEĞİŞMEYEN LEZZET
Ankara’da et sektörünün öncülerinden; üç kuşaktır değerlerini koruyup, yaptıkları işe büyük özen gösteren 73 yıllık Şatıroğlu Kasap’larının 3 kuşak yöneticisi Doğan Şatıroğlu ile iş yaşamındaki başarısının lezzet ve kalite ile anılan bir markanın yöneticisi olmanın gerekliliklerini konuştuk.
1947’den günümüze Şatıroğlu Kasap’ın gelişimi nasıl oldu?
Bizim öykümüz de pek çok köklü aile şirketi gibi bir hikayesine dayanıyor. Dedemiz Hasan Şatıroğlu 1940’lı yıllarda Erzincan Kemaliye’den Ankara’ya göç edip, o zamanın önemli merkezlerinden Sakarya Caddesinde ilk kasap dükkanını açmış. Dedemden sonra babam geçti ve daha sonra üçüncü kuşak yönetici olarak da ben işlerine başına geçtim. Bugün 5 şubemizle Ankara’da et sektörünün öncülerindeniz. 3 kuşaktır değerlerimizi koruyup yaptığımız işe büyük özen gösterdiğimizi için büyüyoruz. Müşteri ilişkilerimize verdiğimiz önem, kurulduğumuz günden bu güne ticari kaygılarımızın önünde. İşte bunların sonucu olarak inşaların algısında bugünkü ‘Şatıroğlu’ imajı oluştu.
Güvenilir bir marka olmayı nasıl başardınız?
Uzun soluklu tercih edilen bir marka iseniz sorumluluklarınız ve yapmanız gerekenlerin hacmi artar. Bir yandan zamana ayak uydurmanız gerekirken bir yandan da markanızın kendini değerlerini korumanız gerekir. Bunları yapmazsanız tutunamazsınız.
Kurulduğumuz ilk günden bu yana kalite anlayışımız sağlık ve lezzet üzerinden gelişti. Bu konuda insanlar tıp güvenlerini bir kez açtığınızda itibarınız ve tüm emeğiniz zincirleme bir reaksiyon sonucunda yok olabilir. Dedem ve babam bunun bilinci ile samimiyetinden ödün vermeden ve büyük emek harcayarak bir kurum kimliği oluşturdu. Bugün müşterilerimizde bıraktığımız güven dolu izlenimde en önemli faktör; kalite anlayışımız işimize olan sevgimiz ve insanlarla kurduğumuz samimi ilişkilerimizdir.
Şatıroğlu Kasap’ın geleceğe dair planları nedir?
Hedefimiz daha hızlı ve daha modern bir marka olmak adına büyümeye odamıza aldık. Ankara içindeki şubelerimiz artırma hedefimiz var. 5 olan şube sayımızı kısa bir zaman zarfında ona çıkarmak için çalışıyoruz. Bunun yanında kalite standartlarımızı yükseltmek ve bu konuda Öncü kuruluş olmak için üretim ve depolama alanlarında da yatırımlarımız var.
Çocukken babamın kasaplık yaptığını söylemek bana zor gelirdi ama aslında ben de Kasap olmak istiyordum. Küçüklüğümden beri babama özenirdim. Onun çalışma azmi zanaatkârlığı hep ilgimi çekmişti. Küçükken bıçağı elime alırdım ve dükkanda bulunan soğuk hava depolarındaki kendimce oyun oynardım. Etlerle işim bitince kasaya geçer mi bu sefer kasadaki paralarla oynamaya başladım. Tabii arada kasadan para da tırtıklardım sonra o paralarla Kızılay’daki atari salonlarına giderdim.
Hayatta olmazsa olmazlarınız nedir?
Verdiğim sözlerden ne disiplin çalışmaktan ödün veremem. Bunlar başarının ve olmanın olmazsa olmazları aynı şekilde karşımdaki insanlara da benzer ben hassasiyetleri ve samimiyeti beklerim. Hayatımın her alanında kaliteye önem veririm yaptığım işte olduğu kadar. Yaşadığım yerde ve kullandığım eşyalarda mutlaka kalite ararım. Modayı takip eder ve mutlaka spor yaparım.
Doğan Şatıroğlu’nun bir günü nasıl geçiyor?
Az uyurum ve güne epey erken başlarım. İlk olarak et alımı ile ilgilenirim. Sonra da şirket merkezine geçerek günlük rutin işlerimi yaparım. İşlerim bittikten sonra akşamüstüne kadar tüm şubelere gezip işleri takip ederim işleri bittikten sonra spora gider ve daha sonra eşim ve çocuklarımla veya arkadaşların vakit geçiririm.
Sporla da ilgileniyorsunuz. Bahseder misiniz?
Genel olarak kardiyo ağırlıklı çalışıyorum. Ama haftada 4 gün fitness da yapıyorum. Hafta sonları zamanım olursa Eymir Gölü etrafında ailecek bisiklet binmeye gideriz. Ayrıca arkadaşlarımla 15 günde bir halı saha maçı yaparız. Futbolu çok severim koyu bir Galatasaraylıyım.
Sosyal sorumluluk projeleri desek…
Ülkemizde hayvanlarla ilgili yapılan sosyal sorumluluk projeleri hakkında görüşleriniz nelerdir çağımız özellikle çevre sorunlarına karşı daha duyarlı olmamız gereken bir çağ. Bu yüzden geri dönüşüm gün geçtikçe önem kazanıyor sokaklarda ve barınaklarda yaşayan binlerce kedi ve köpek var pek çok hayvan sever ve kurum bu konuda bilinçlenmek durumda. Bu çabaları takdire karşılaşıyorum. Biz de uzun zamandır etleri işlendikten sonra geriye kalan artıkları barınaklara bağışlıyoruz. Bu bağış ayda 5 tonu buluyor. Kurumsal sosyal sorumluluklarımız gereği bu yardımlara daha da ileri götürebilmek için çalışmalarımız var.
Türkiye’de yıllar öncesinin kasapları ile günümüzdeki kasaplar arasında çok fark var. Şatıroğlu bu değişime nasıl ayak uyduruyor?
Türkiye’de açık gıda satışında 70’lere seksenlere göre büyük bir sunum ve hijyen devrimi yaşanıyor diyebiliriz. Zamanın şartlarına uyum sağlayamayan birçok meslektaşımız maalesef iş yerlerini kapatmak zorunda kaldı. Dükkanların, süper marketlerin kasap reyonlarına bıraktı. Şatıroğlu ise 1947’den günümüze kurumsal bir kimlik içinde mahalle kasabı samimiyetini de barındıran bir işletme olmayı başardı. Hijyen ve sunum konusunda kendimizi sürekli yeniledik ve yenileyeceğiz.
Yorumlar
0 yorumlar