Ankara Life Dergisi

‘Doğru Bir İşin Başarısı Verilen Emeğin Büyüklüğü Kadardır!’

Küçük yaşlardan itibaren üretimden satın almaya, pazarlamadan muhasebeye ve hatta sevkiyata kadar birçok alanda çalışıp, işin inceliklerini öğrenerek genç yaşlarda Sultan Et’in yönetimini devralan Mustafa Bılıkçı, başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi ekibi ile bir araya geldi. Sektördeki konumlarından ve buna dair edindiği tecrübelerinden yola çıkarak gelecek planlarından da bahseden Mustafa Bılıkçı; “Uygulamakta olduğumuz kalite ve gıda güvenliği yönetim sistemleri gereği yapılması gereken kontrollerin titizliği için kapsamlı bir laboratuvar firma bünyesinde kuruldu. Tüm bu yatırımların getirdiği katma değerli ürün ortaya koyabilme ve bunu sürdürülebilir hale sokma ve daha önce bahsettiğim etik ticaret anlayışı ulusal piyasaya açılırken yeni kurduğumuz müşterilerde güven oluşturdu. Markamıza duyulan bu güven sayesinde de her geçen gün yeni müşterilere ulaşarak işimizi büyütüyoruz.” diyor. Keyifli okumalar dileriz.

2021 yılı nasıl geçti? Grup ve şirketleriniz açısından nasıl bir yıl oldu? Dile kolay tam yarım yüzyıldır faaliyet gösteriyorsunuz ve Türkiye’deki şirketlerin ortalama ömrü 25 yıl. Bu süre sonunda ayakta kalan şirketlerin yüzde 30’u ikinci kuşağa, %12’si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Böyle bir ortamda 50 sene ayakta kalmanın sırrı nedir?
50 yıl önce bulunduğumuz bölgede yerel bir işletme olarak kurulan firmamız yıllar geçtikçe işine yaptığı yatırımlarla makine parkurunu geliştirip büyüterek, öz sermayemizle kurduğumuz lojistik ve depolama merkezlerimizle şu an Türkiye’nin her bölgesine hizmet verebilen, ülkemizin en büyük ilk 1000 sanayi firmaları listesinde yer alan bir işletmeye dönüştü. Bu 50 yıllık yolculuğun son 40 yılında ikinci kuşak temsilcisi olarak bizler de yer aldık. Küçük yaşlardan itibaren üretimden satın almaya, pazarlamadan muhasebeye ve hatta sevkiyata kadar birçok alanda çalışarak işin inceliklerini öğrenip genç yaşlarda şirket yönetimini devraldım. Dolayısıyla ikinci kuşağın firmada görev alıp ardından yönetimi devralması kısa süre içerisinde gerçekleşti. Benzer işleyişi 3. kuşak için de uygulayıp onların da bizden bir an önce yönetimi devralmasını bekliyoruz. 50 yıllık bu serüvende dünyanın ve ülkemizin yaşadığı kriz ve çalkantılardan elbette bizler de etkilendik, ancak kuruluşumuzdan bu yana uyguladığımız ve bizlere çok iyi öğretilen maceraya atılmadan kendinden emin iş yapma, iş geliştirme stratejisiyle tüm bu olumsuzluklardan yara almadan faaliyetlerimizi devam ettirebildik.

Sizce iş hayatında başarılı olmanın sırrı nedir?
Firmamızın kuruluşundan bu güne çalışanlarına, tedarikçilerine ve müşterilerine karşı olan yaklaşımı ve oluşturduğu güven ortamı en önemli kozumuz. Büyüklerimizden bize miras kalan etik ticaret anlayışını bozmadan elbette gereken emek ve özveriyi esirgemeden yapılan her çalışma piyasada karşılığını bularak başarıyı da beraberinde getirdi. Bu başarının gerçekleşebilmesi için gerekli her türlü makine teçhizat yatırımından kaçmayarak işimizin daha iyi ve çağın gerektirdiği moderniteye uygun sürdürülebilmesi için gerekli faaliyetleri yapmamız da ikinci bir başarı sırrı olabilir.

Özellikle son beş senede ciddi bir atılım sergilediniz, nasıl başardınız?
Aslında bu atılımın temelleri çok daha önce atıldı. Yaklaşık 20 sene önce tamamı öz sermayeden yapılan yatırımla tüm makine parkurumuz yenilendi, lojistik ağımız kurularak hizmet alanımız sürekli genişletildi. Uygulamakta olduğumuz kalite ve gıda güvenliği yönetim sistemleri gereği yapılması gereken kontrollerin titizliği için kapsamlı bir laboratuvar firma bünyesinde kuruldu. Tüm bu yatırımların getirdiği katma değerli ürün ortaya koyabilme ve bunu sürdürülebilir hale sokma ve daha önce bahsettiğim etik ticaret anlayışı ulusal piyasaya açılırken yeni kurduğumuz müşterilerde güven oluşturdu. Markamıza duyulan bu güven sayesinde de her geçen gün yeni müşterilere ulaşarak işimizi büyütüyoruz. Kartopu etkisi gibi düşünülebilecek bu süreç sürekli büyüyerek ilerlediği için yakaladığımız ivmeyle piyasadaki varlığımızı her geçen gün artırıyoruz.

Önümüzdeki beş senede neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Mevcut ürün portföyümüzde bulunmayan yeni ürün çeşitlerini de ekleyerek daha fazla müşteriye ulaşmak ve mevcut üretim kapasitemizi gelen talepleri karşılayabilmek adına daha da artırmak ilk hedefimiz. Bu hedefimizi destekleyecek verimlilik yatırımları, çiftlik kurulumu, makine parkurunun geliştirilmesi gibi daha önce planlanıp faaliyete geçilmiş çalışmalarımız da bulunmaktadır.

2023 senesiyle beraber yeni yatırımlarınız olacak mı?
Ankara OSB’de arsasını aldığımız yere üretim kapasitemizi mevcudun üç katına çıkaracak yeni bir fabrika yatırımı planlıyoruz. Bu yatırıma ilave yeni makine parkurlarıyla ürün çeşitliliğimizi de artırarak müşteri ağımızı büyüteceğiz.

Başarınızın altında yatan sebepler neler? Bir markayı başarılı yapan unsurları sizlerden dinleyebilir miyiz?
En temel unsur; müşterilerimizin güvenip aradığı bir marka olabilmeyi sağlamaktan geçiyor. Bunu sağlayabilmek için sürdürülebilir bir kalite yönetim sisteminin aktif işletilebilmesi, müşterinin ürüne ulaşabilmesini sağlayacak lojistik ağının sorunsuz sağlanabilmesi ve müşterilerimizi beklentilerini iyi analiz edip, beklentilerine uygun ürün üretebilmekten geçtiğini düşünüyorum.

Sultan Et’in penceresinden baktığınızda perakendenin havası nasıl seyrediyor? Kısa bir sektör değerlendirmesi yapar mısınız?
Perakende gıda sektörü sürdürülebilirlik gerekmesi, kar marjının düşük olması nedeniyle özveri ve sabır gerektiren bir sektör. Bu özveri ve sabrı gösterebilmek ise yaptığınız işi sevebilmenizden geçiyor. Özellikle kriz dönemlerinde bu kıstas daha da ön plana çıkarak değerlerinden taviz vermeden daha fazla sabır ve özveri gerektiriyor. Bu nedenle sektördeki tüm oyunculara kolaylıklar diliyorum.

Sultan Et’in ileriye dönük hedeflerini okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Sürekli güncelliğini koruyan en temel vizyonumuz; ülkemizdeki her evi Sultan markasıyla tanıştırabilmek. Bu hedefin hayalden çıkıp gerçekleşebilmesi için gerekli tüm ihtiyaç, yatırım , üretim araçlarını buna yardımcı hale getirmek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Markamızın her geçen gün daha fazla müşteriye ulaştığını görmek hem bize cesaret veriyor hem de emeğimizin karşılığını görmekten dolayı mutlu ediyor.

Genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Güçlü bir SWOT analiziyle kafasındaki fikrin güçlü ve zayıf yönlerini tespit edip, bunun iyileştirilmesi ya da sunulması için gerekli yol haritasını belirlemeyi başlangıç noktası alabiliriz. Ortaya konulacak iş kısa zamanda fayda sağlayabileceği gibi uzun soluklu gelişmesi gereken bir çalışma da olabilir. Her iki işte de gerekli emek ve sabrı göstermekten kaçınmamak gerekiyor. Başarıya ulaştığınızda verdiği mutluluktan dolayı kolay gibi gözükse de doğru dizayn edilmiş bir işteki başarı, verdiğiniz emeğin büyüklüğü kadar oluyor. Sürekliliğini sağlamış, sürdürülebilir hale gelmiş ve müşteride güven oluşturan etik ticari yaklaşımını kurabilmiş her çalışma piyasada karşılığını buluyor. Yeter ki yolunuza çıkacak sıkıntılarla baş edebilecek strateji ve enerjiniz olsun.

Yorumlar

0 yorumlar