Ankara Life Dergisi

Dr. Sakine Çıkmaz ile Ağız ve Diş Sağlığı Üzerine

Estetik kaygıların yanı sıra ağız ve diş bakımını ihmal etmek, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak çok büyük sorunlara yol açabiliyor. Bundan dolayı her zaman ihtiyaç duyulan ve revaçta görülen meslekler arasında ilk sıralarda olan Diş Hekimliği alanı hayatımızı şekillendirmede önemli bir yere sahip. Düzenli bakımın sağlanmasına rağmen yaşadığımız problemlerden tutun sigara tüketiminde meydana gelen sararmalara, diş beyazlatıcı macunlardan estetik duruşa kadar aklımıza takılan pek çok sorunun cevabını almak adına şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi ekibi olarak yola çıktık ve Protez Uzmanı Diş Hekimi Sakine Çıkmaz’ı . Ağız ve diş sağlığı hakkında merak ettiğimiz sorularımızı yanıtlayan Sakine Çıkmaz’ın çok özel röportajı sizlerle. İyi okumalar dileriz.

Gündelik yaşantımızda beden temizliği kadar ağız ve diş sağlığı da oldukça önem arz ediyor. Rutinimiz haline gelen günde iki kez fırçalamaya ne kadar dikkat edersek edelim yine de diş temizliğindeki kanamaların önüne geçemiyoruz. Bu sebepten dolayı aklımıza ister istemez ‘Diş temizliğinin sakıncası mı var?’, ‘Dikkat etmeme rağmen neden hala kanama oluyor?’ gibi sorulardan kendimizi alamıyoruz. Sakine Hanım, işin ehli olarak bu konuda siz neler söylemek istersiniz?
Elbette sizin dediğiniz gibi beden temizliği kadar ağız ve diş sağlığımız da önemli. En sık karşılaştığım sorulardan biri diyebilirim. Ancak böyle bir düşüncede olmak doğru değil. Çünkü diş temizliğinde diş minesine aslında zarar vermiyorsunuz, diş minesi kemik dokudan daha sert bir yapıya sahiptir. Bundan dolayı asıl altında yatan sebepler içinde etkin bir fırçalama yapmıyor oluşunuzdan kaynaklanıyor olabilir. Zaman geçtikçe diş aralarında ve diş yüzeylerinde kalan yiyecek artıkları sertleşir ve oluşan bakteri plağı diş taşına dönüşür. Sonucunda ise diş eti kanaması, hassasiyet, şişlik ve ağız kokusu gibi belirtiler meydana gelir. Doktora gittiğinizde ise bu durumun dişten dolayı değil, diş eti kaynaklı olduğunu öğrenirsiniz.

Bir de şu an beyazlatıcı diş macunları günümüzde oldukça popüler hale gelmiş durumda. Her yerden satışı sağlanan bu macunların herkese uygunluğu tartışılır mı, her diş macunu aynı özelliğe mi sahiptir?
Bir diş hekimi olarak beyazlatıcı diş macunlarını uygun bulmuyorum. Yani kullanılmadan önce bir hekime danışılmalı yoksa bu tarz beyazlatıcılar diş hassasiyetinin artmasına neden oluyor. Her diş macunun aynı özelliğe sahip olması ise mümkün değildir, çünkü macun içerikleri çok farklıdır. Sadece diğer markaları ihtiyacınıza yönelik dönüşümlü kullanmanızda fayda var.

Peki dişleri çok sarı ve bundan rahatsız olan bir bireyin beyaz dişlere sahip olabilmesi için ne yapması gerekir?
Öncelikle böyle bir düşüncesi olan bireyin hekime başvurması en doğru karar olacaktır. Çünkü uygun bir tedavi olup olmadığı hekimin yapacağı kontroller doğrultusunda karara varılmaktadır. Eğer yaygın diş eti çekilmeleri, çok fazla dolgu, kron ve köprüler varsa, ağız hijyeni yeterli değilse ve sigara tüketimi fazlaysa birey için uygun olmayabilir. Bunun yanı sıra Bleaching adlı diş ağartma işlemini düşünebilirsiniz. Ev ve ofis tipi olmak üzere iki uygulaması vardır. Bazen kombine tedavi de tercih edilmektedir.

Uzun yıllardır sigara içen ve bir müddet sonra bırakma kararı alan kişide diş sallanması, diş kayıpları yaşanırsa bu durumda ne yapması gerekmektedir?
Her sigarayı bırakan kişide diş sorunu yaşayacak diye bir kaide yoktur. Yıllarca sigara tüketmiş ve diş eti hastalığı olan kişilerde immün sistemin sigara tarafından baskılanması, diş eti sorunlarını kamufle edebilme özelliğine sahiptir. Bırakılmasıyla da temelde yatan sorunu gün yüzüne çıkarabilir. Bundan dolayı ağız florasının sağlıklı olabilmesi için sigarayı bırakmanız ve hekiminizin diş ve diş eti tedavilerinizi yapması ile mümkün olacaktır.

Hepimizin genç yaşta problem yaşadığı, ağrısından bir türlü hayatımıza adapte olamadığı 20’lik diş mevzusuna değinmeden geçmek istemiyoruz. Sizce 20’lik diş illa çekilmek zorunda mı? Çekmesek olmaz mı?
Maalesef ki 20’lik diş ağızda en çok problem çıkaran dişlerdir. Bu dişlerin hijyenini sağlamak zor olmakla birlikte çürüme riski de oldukça fazladır. Anatomik olarak çok geride kaldıkları için yeterince süremezler, gömülü ya da yarı gömülü kalırlar, fokal enfeksiyon odağı haline gelirler. Bu da kişide ağrı, ağız açmada zorluk, ağız kokusu gibi etkiler yaratır, antibiyotik kullanımını mecburi hale getirir. Başvurulan hekimin yapacağı detaylı muayene ile çekim kararı alınır, ancak her şey normal sınırlar içindeyse çekilmesine gerek yoktur.

Yemeklerden sonra dişimizin arasında kalan yiyecekleri kürdan yoluyla çıkarmaya çalışıyoruz. Her ne kadar canımızı yaksa da bu durum bir taraftan da vazgeçemiyoruz. Bize ne yapmamızı önerirsiniz?
Eğer dolgu ya da porselen kaplama gibi sonradan yapılmış bir dişiniz varsa bunlarda diş kayıpları ya da kaymaları ortaya çıkabilir. Yine ortodontik tedavi bitiminde oluşan diş aralıkları ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Kürdan kullanımı doğal bir işlemdir ancak bazı sebeplerden dolayı dişlerinizde bozulmalar meydana gelmiş olabilir. Tabii ki bunun bir çözümü var, çözümü için dolgu ya da kronlarınızı yenileletebilir, boşlukları kapatabilirsiniz.

Biraz da estetik açıdan sizden değerlendirme almak istiyoruz. Dişler arasında boşluklardan dolayı gülme eylemini gerçekleştirmede sıkıntı yaşayanlar oluyor. Çoğu da rahatsız olduğunu, rahatça gülebilmeyi çok istediğini dile getiriyor. Bu boşluklar sizce neden oluşuyor?
Diş boşlukları genellikle çene ve diş boyutları arasındaki farklılık ya da erken dönem kaybedilen dişler neticesinde kaymalara bağlı oluşan aralıklardır. Bir diğer sebep de doğuştan diş sayısındaki eksiklik olabilir.

Sosyal hayatımızda popüler olan bir diğer konu ise; ‘Gülüş Tasarımı’. Herkes gülüş tasarımı yaptırabilir mi? Herhangi bir özel sebebi bulunuyor mu?
Her gülüş tasarımı isteyen hastaya bu uygulama yapılmaz. Bu durum bazı hastalarda ihtiyaçken bazılarında istektir ve istekli hastalar bu konuyu çok detaylı düşünmelidir. Burada hastaya geriye dönüşü olmayan diş kesimleri ile bir planlama yapılır. Bu planın artıları ve eksileri detaylı bir şekilde hasta tarafından bilinmelidir.

Bir de ‘Lamina Diş’ mevzusu var. Lamina diş yaptırılınca düşme gibi bir şey söz konusu oluyor mu? Ya da kırılma meydana gelebilir mi?
Lamina diş uygulaması diğer adıyla bilinen yaprak porselenler, dişlerin ön yüzüne yapıştrıcı yardımıyla yapılarak gerçekleşir. Genelde estetik açıdan tercih edilen lamina dişler, doğru teknik ve malzemeyle yapıldıklarında herhangi bir sorun yaratmaz. Bunu tıpkı inşaatta kullanılan yer seramiklerine benzetebiliriz. Hepimizin bildiği üzere yer seramiği kırılabilen bir yapıya sahip ve doğru bir şekilde döşendiklerinde altında bulunan çimentosuna yapışarak çok dayanıklı bir hale gelir. Dolayısıyla da Lamina dişin mantığı da bu şekildedir ve uzun yıllar sorunsuz kullanılır.

Yorumlar

0 yorumlar