Ankara Life Dergisi

Dünyadaki Tüm Pencerelere Talibiz!

Uluslararası standartta üretim yaparak gerek kalitesi gerekse yüksek teknolojisi ve her mekana uygun tasarımlarıyla adından sıkça söz ettiren Davillo Perde, 2005 yılında sektöre adım atmış başarılı marka isimlerden sadece bir tanesi. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere ihracat ağının geniş olduğu ve pek çok bayiliği bulunan Davillo Perde’nin aynı zamanda proje gerçekleştirici konuma da sahip olduğunu görmekteyiz. Bu başarılı ilerleyişin sebeplerini merak ettiğimizden dolayı Davillo Perde Ceo’su Engin Erbasan ile bir araya geldik. Uzun yıllardır perdecilik sektörünün içinde yer alan Engin Erbasan, başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne deneyimlerini, tecrübelerini ve sektörün dinamiklerini anlattı. İyi okumalar dileriz.

Engin Bey uzun yıllardır perdecilik sektöründe faaliyet göstermektesiniz. Pek çok çalışmalarınızın yer aldığı bu alan hakkında sorularımızı yöneltmeden önce sizi tanımak istiyoruz. Engin Erbasan kimdir?
İnsanın kendini anlatması oldukça zor ama ben sorunuza cevap vermeye çalışacağım. Engin Erbasan kim sorusuna verebileceğim en doğru cevap; işine âşık bir aile babası olurdu sanırım. Aile ve işin iç içe geçtiği bir hayatım ve dolayısıyla onlardan beslenen bir dünyam var. Hayatın mücadele ve huzur arasında bir dengede olması gerektiğine inananlardanım. Bu nedenle de kesinlikle hırslı, kazanmayı seven ve yeni deneyimlere açık bir Engin olduğumu da söylemek durumundayım. Neredeyse kırk yaşındayım ve hayallerimin büyük bölümünü gerçekleştirmeyi başardım. Bu beni daha heyecanlı ve azimli kılıyor.

Engin Bey mesleki yönde sorularımıza geçmeden sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Engin Erbasan’ın hobileri nelerdir? En çok hangi konular üzerinde vakit geçirmekten hoşlanır?
Kitap okumak ya da güzel bir film izlemek diyebilirim herkes gibi. Ama ben bir tutkumdan bahsetmek istiyorum. Boks vakit geçirmekten ziyade vakit oluşturduğum bir spor. Boks’un enerjimi yükselttiği gibi bu enerjiyi kontrol etme ve disipline etme becerisini kazandırdığını görüyorum. Çok dinamik, yüksek irade ve kontrol isteyen bir spor. Diğer taraftan müzik de benim hayatımda çok önemli bir yerde. Sadece iyi bir dinleyici değilim. Küçük de olsa bir plak koleksiyonum var.

Girişimci olma yönünüzle de bir hayli dikkat çekiyorsunuz. Bunun için neler söylemek istersiniz?
Kazanmak isteyen risk almak zorundadır. Kör bir riskten bahsetmiyorum tabii ki. Fayda-maliyete dayanan, doğru hesaplamalarla, bütçelemelerle ve potansiyeli gören gözlerle alınabilecek risklerden bahsediyorum. Bu konuda babam Hasan Erbasan ile iyi bir ikili olduğumuzu düşünüyorum. Babamın tecrübesi, benim eğitimim ve enerjimle Davillo’yu uluslararası arenada itibarlı bir konuma taşıdık ve daha da ileriye gitme yönünde çalışıyoruz.

Böyle bir alanda çalışmanın hikayesi nasıl başladı, bize iş yaşamınızın kilometre taşlarından bahseder misiniz?
Ben işletme mezunuyum. Ama benim çalışma hayatım eğitim hayatımın akabinde, kurulu bir düzende olmadı. Hani hazıra konan bir çocuk olmadım ki bunu da zaten istemezdim. Babamla yürüdüğümüz yol, elde ettiğimiz başarılar bugün beni ben yapan en kıymetli yol taşları oldu. Çocukken babamın Samanpazarı’ndaki dükkânında paspas, çay, getir-götür işte aklınıza ne geliyorsa yaptım. Babamı izledim, müşterilerle nasıl konuşuyor, ürün alırken nasıl pazarlık yapıyor… Hepsi aklımda. Ben de bugün oğlumu iş yerime sık sık getiriyorum ki o da kendi yolunu çizerken dedesinin ve babasının deneyimlerinden ve hatalarından beslensin. Biz 2005 yılında Davillo’yu kurduk ve erişimi Türkiye’yi aşan bir marka olduk. Davillo bizim aile gururumuz.

Perdecilik sektörünüzde pek çok bayilikleriniz bulunuyor. Siz üreten tarafta yer alıyorsunuz. Bu işi yaparken baz aldığınız önemli kriterleriniz neler?
Bizim bir mottomuz var; ‘Dünyadaki tüm pencerelere talibiz.’ Bu ne demek? Bu uluslararası standartta üretim yapmak demek, bu ürün kalitesi, yüksek teknoloji ve her mekâna uygun tasarım demek. Tüm bunları sağlayabilmek için teknolojiye ve insan kaynağına yatırım yapıyoruz. Somfy, A-OK, Novo Perde motorlarının bölge bayiliğini yapmaktayız Davillo dünyaya talip bir marka. Bunun için de gerekli adımları atmayı sürdürecek.

Bayilikleriniz hakkında da kısa bir bilgi alabilir miyiz? Hangi yerlerde bayilikleriniz var?
Bahsettiğim gibi Türkiye’de 500 bayi ağımız ve 35 farklı noktaya ihracat yapan bir markayız. Türkiye’nin her bölgesinde bayiliklerimiz mevcut. Kanada, Amerika, Almanya, Belçika, Fransa, Yunanistan, Bulgaristan, Hollanda, İsrail, İngiltere, Romanya, Sırbistan, Karadağ gibi ülkelere başta olmak üzere ihracat ayağımızı her geçen gün büyütmekteyiz. Ayrıca Davillo Montenegro olarak Montenegro’da şirketimiz mevcut.

Türkiye ve dış piyasaya yaptığınız işlerden bahsettik ancak önde gelen kamu kurum ve kuruluşlarının da perdelerini yaptığınızı biliyoruz. Sizin için nasıl bir deneyimdi? Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Biz proje gerçekleştirici konumundayız. Bayilerimiz tarafından alınan işleri ve projeleri hayata geçiriyoruz. Bu iddiamızın gerçekliğini ortaya koyan son derece kıymetli bir deneyim. Biz dünyadaki tüm pencerelere talibiz.

Son dönemlerde perdecilik sektörünün gelişim seyri nasıl ilerlemekte? Kısaca değerlendirme yapar mısınız?
Perdecilik sektörü de diğer sektörler gibi piyasa koşullarından etkilenmekle birlikte her geçen gün büyüyor ve potansiyelini genişletiyor. Estetik değerler kadar teknolojinin perdelerle buluşturulmasıyla daha geniş ve çeşitlilik sunabiliyor.

Geleceğe yönelik hedeflerinizden ve amaç edindiğiniz ilkenizden bahseder misiniz?
Davillo rüştünü ispat edecek kadar saygın bir geçmişi ve başarıları olan bir marka. Kontrollü ve güçlü bir büyüme ile ihracatımızı artırmayı, bir Türk markası olan Davillo’yu farklı ülkelerin pencelerinde görmeyi düşlüyoruz.

Buradan okurlarımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Perdeler kurulu mekânlara giren ve oranın mahremiyetini korurken oraya duygu katan asli unsurdur. Perde alırken kendinizi ya da markanızın duygusunu yansıtan parçayı seçtiğinizi unutmayın diyebilirim.

Yorumlar

0 yorumlar