Ankara Life Dergisi

Elektrikli Scooter’lar Hakkında Neler Biliyoruz?

Elektrikli araçların yaygınlaştığını, alternatif ulaşım yöntemlerinin gün geçtikçe  karşımıza daha çok çıktığını siz de hissediyor musunuz? Evet, her köşe başında görmeye başladığımız elektrikli scooter’lardan bahsediyorum… Siz de onları çok merak edenlerden mi yoksa cesaret edip denemiş olanlardan mısınız? Elektrikli scooter çılgınlığının giderek yayıldığı günümüzde, günlük ulaşımda elektrikli scooter kullanan bir hekim olarak sizlere bilmeniz gerekenlerden ve doğru bilinen yanlışlardan bahsetmek istiyorum.

Dr. Onur Ergün-Başkent Üniversitesi KBB Hastalıkları

Öncelikle neden elektrikli scooter kullandığımı anlatmak isterim…

Evim ile şu an çalıştığım Başkent Üniversitesi arası yaklaşık 4 km ve rotamın yarısı olan bisiklet yolundan geçme şansına sahibim. Havanın çok sıcak veya yağışlı olmadığı zamanlarda günlük hayatıma spor katmak için iş yerime yürüyerek gidip gelsem de, yazın sıcak günlerinde terlemeden işe gidip gelebilmek adına elektrikli scooter’ımı tercih ediyorum. Böylece hem keyif alıyor hem de doğaya saygılı bir ulaşım yöntemi kullanmış oluyorum. Elektrikli scooter kullandığım her gün araba ile harcayacağım yaklaşık 1 litre benzinden tasarruf etmiş veya 900 gr CO2’yi havaya karıştırmamış oluyorum. Kullandığım elektrikin bedeli de yaklaşık 20 kuruş tutuyor.

Elektrikli scooter’ın artıları ve eksileri nelerdir?

Öncelikle artılarından bahsedeyim… Elektrikli scooter’lar ayakta duruş pozisyonu, iki tekerlekli sürüş, elektrik motorunun ani ivmelenmesi, alçak ağırlık merkezi ve rüzgarın doğrudan yüzünüzde hissedilmesi ile gerçekten keyif ve heyecan veren araçlardır. Şehir içi ulaşımda hızlı, kolay ve ekonomik bir alternatif oluşturur. Ayrıca katlanıp koltuğun altına girebilir, bagaja sığar veya çoğu ele alınıp merdivenden çıkarılabilir, öğrenmesi de sadece birkaç dakika alır. Gündelik hayatınızda kısa seyahatler varsa; benim gibi şehir içi ulaşım aracı olarak kullanabileceğiniz gibi haftasonu oyuncağı olarak da keyfini çıkarabilirsiniz.

Her güzelin kusurları da vardır tabii… Ne yazık ki elektrikli scooter çılgınlığı son 5 yılda düşme ve çarpmaya bağlı yaralanma sıklığını arttırmıştır. 2021’de yayınlanmış bir çalışmada, elektrikli scooter yaralanmalarının yarısında kırık olduğu ve kırıkların yarısının da cerrahi gerektirdiği ortaya konmuştur. Kırıklar en sık kollar ve el bileklerinde olmuş, yaralananların sadece 5’te 1’inin kask kullandığı görülmüştür. En ilginç bilgi de kazaların yarısının ilk sürüşte kullanıcının hayatında ilk kez scooter üstüne çıktığı, altındaki aletin gücünden, risklerden, güvenlik önlemlerinden tamamen habersiz olduğu, yolu tanımadığı olmasıdır.

Elektrikli scooter’ları nasıl güvenli kulanabiliriz?

  • Öncelikle bir elektrikli scooter’la kaza yapmariskinizin ilk sürüşte çok yüksek olduğunu bilerek cesur davranmamalısınız. İlk binişlerde birçok cihazda bulunan orta hız modu seçilerek yani hızı 15km/sa ile sınırlandırılarak sürüş güvenliğini arttırılabilirsiniz.
  • Mutlaka kask takmalısınız. Kask ciddi baş ya da yüz yaralanmaları riskini yarı yarıya azaltmaktadır. Maalesef elektrikli scooter’lar ile ilk deneyim,  genelde kiralama ile olduğu için öğrenme sürecinde  hiçbir koruyucu ekipmanı olmadan yaşanmaktadır. Bundan dolayı duruş pozisyonu çok önemlidir.  Ayaklardan biri öne diğeri en arkaya konulmalı ve ağırlık arka ayakta olmalıdır, böylece sert fren anında öne doğru düşmelerin önüne geçilebilir. Ayrıca dizler hafif bükük olmalı ve gidon sıkıca tutulsa da kollar gevşek olmalıdır, bu sayede yoldaki düzensizlikler dengenizi daha az bozacaktır.
  • Alışma sürecinde, düz yolda hafif frenden başlayıp giderek daha güçlü frenler deneyimlenmelidir. Gerçek fren sırasında dengenizin bozulmaması için bu pratik çok önemlidir. Ani fren esnasında dizler bükülerek  ağırlık merkezi alçaltılmalıdır. Scooter’lar hızlı giderken tahmin ettiğinizden daha zor dururlar,  25km/sa hızla fren mesafesi en az 5 metredir ve tekerlekler kilitlenir ise daha fazla olabilir.
  • Elektrikli scooter’a asla birden fazla kişi binmeye çalışmamalıdır. Bu durum hem yasaktır hem de fren sırasında düşme riskini çok arttırmaktadır.
  • Kaldırımda kullanılmamalıdır ki zaten bu yasaktır, hem elektrikli scooter’a hem de yayalara büyük risk doğurmaktadır. Kalabalık bir kaldırımda gidilmesi gerektiğinde ise; scooter’dan inilmeli ve yaya olarak devam edilmelidir.
  • Islak zemin, yağmur, kar gibi durumlarda asla kullanılmamalıdır.
  • Duran araçların yanından geçerken ve  içinde insan olan araçların kapı açılma bölgesine asla girilmemelidir, aniden açılacak bir kapı ile düşme kaçınılmazdır.
  • Otobüs, kamyon gibi arkası görülmeyen araçların yanından asla hızlı geçilmemeli, her an bir yaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
  • Arkası görülmeyen köşe başlarında hızımız aniden durabilmeye uygun olmalıdır.
  • Gidona ağırlık, poşet vb. asılmamalıdır, tek el ile scooter sürmek ise çok dengesizdir.
  • Bir rotadan ilk kez geçiliyorsa yoldaki çukurlara, bozukluklara karşı çok dikkatli olunmalı, yavaş gidilerek risk azaltılmalıdır. Araba ile giderken hiç dikkat etmediğiniz 5 cm derinliğindeki bir rögar kapağı çok büyük bir hata olabilir.
  • Zamana göre ücretlendirilen kiralık scooterlar acele etmenize neden olmamalı, aksi takdirde düşmenin bedeli çok  fazla olacaktır.

Büyük ihtimalle sizler bu yazıyı okuyarak elektrikli scooter’lar konusunda bilmediğiniz birçok bilgiyi öğrendiniz ve artık daha bilinçlisiniz. Artık kendi kaskınız yoksa bir tanıdığınızdan kask ödünç alarak sakin ve güvenli bir ortamda ilk scooter deneyiminizi yaşamaya hazırsınız. Böylece hem o çok merak ettiğiniz aleti kullanmış olacaksınız ve emin olun çok keyif alacaksınız hem de kullananların yaşadıklarını daha iyi anlamaya başlayacaksınız. Lütfen alışana kadar hızlı kullanmayın ve yola çıkmadan önce fren denemelerinizi de mutlaka yapmayı unutmayın.  

Son olarak;unutmayalım ki trafikte denk geldiğimiz elektrikli scooter sürücülerinin güvenliğini arttırmak hepimizin elinde…

Yorumlar

0 yorumlar