ESTETİK İHTİYAÇLAR VE GÜLÜŞ TASARIMI

Bugün size bana en çok sorulan konulardan olan gülüş tasarımından bahsedeceğim. Gülüş tasarımı, temelde estetik bir istek ve bu isteği her güldüğünde aynadaki görüntüsünden rahatsız olmayan bir kişinin anlaması mümkün değil!
Ölümsüzleşen bir anın fotoğrafında, karşılıklı veya kalabalık sohbetlerde, hatta yalnızken, aynada kendimize bakarken bile gülümseyişimizde bizi tanımlayan bir şeyler ararız. Bulamadığımızda bu, mutsuz edici, özgüven kırıcı olabilir. Dolayısıyla kişi bir arayışa girer ki bu çok doğaldır. Bilimsel olarak da gösterilmiştir ki, temiz ve güzel bir gülüşle karşılaştığımızda, karşımızdaki insana daha torpilli davranma meylinde oluyoruz!
Tıpkı cilt bakımı, saç kesimi veya makyaj konularında uygun uzmanları bulmaya çalıştığımız gibi “gülüş tasarımı” için de kendimize en uygun profesyoneli bulmaya çalışırız. Bir profesyonele ulaşınca, süreç başlar.
Gelişen diş hekimliği teknolojileri ve pek çok disiplinin uyum içinde çalışabilmesi sayesinde gülüş tasarımı bugün size özel planlanır.
Son zamanlarda bu işlemlerde, dijital dünyanın katkısıyla oluşturulan dijital gülüş tasarımı teknikleri kullanılıyor. Bu tekniklerde amaç, hastaya tedavi sonrasında yapılacak işlemin baştan hastaya gösterilip onayının alınması ve sonunda bitirilen tasarımın en başta planlandığı gibi olmasıdır. Ayrıca çekilen fotoğraflar veya ağız içi tarayıcılar ile alınan görüntülerle bilgisayar üzerinde ayrıntılı ölçümler yapmak, daha hassas çalışmak mümkün oluyor.
Gülüş tasarımı; çeşitli nedenlerle estetik açıdan görünümü bozulan veya doğal haliyle görünümü estetik bulunmayan dişler ve diş etlerinin olabilecek en doğal ve güzel görünüme ulaştırılması işlemidir.
Ağız diş sorunu deyince akla diş ağrısı, ağız kokusu, diş eksikliği gibi nedenler gelir çoğunlukla. Ancak günümüzde diş ve diş etlerine bağlı gülüş estetiği talebi ile kliniklere başvuru oldukça fazladır.
Estetik problemin kaynağı, çürük dişler, diş eti hastalıkları, fazla dişeti görünümü, diş dizilimindeki çapraşıklıklar, anormal renklenmeler ve diş kayıplarının sonucunda oluşan estetik sorunlar olabilir. Bu durum fonksiyonel bir sorun yaratmıyor olsa da kişilerin sosyal hayatlarını olumsuz olarak etkileyebilir. Bunun yanı sıra özgüven eksikliklerine neden olarak kişilerin toplum içinde gülmekten çekinmeye başlamasına bile yol açabilir.
Gülüş tasarımı tedavisinin birçok aşaması vardır. İlk aşamada her zaman hastanın tedavi beklentisi ve estetik ihtiyacı belirlenmelidir. Estetik kaplamalar, yaprak laminalar, estetik dolgu uygulamaları, diş beyazlatma uygulamaları, diş eti tedavileri, diş boyu uzatılması, implant tedavileri, köprü uygulamaları, hatta yaşa bağlı ihtiyaç durumunda takma dişler gibi birçok uygulama kombine olarak bu tedavi sürecinde planlanabilir.
Gülüş tasarımı son yıllarda estetik diş hekimliği deyince akla ilk gelen kavramlardan biridir. Ancak esasında bu işlem geçmiş yıllarda da yapılıyordu. Ön bölgede yapılan estetik bir dolgu, küçük bir diş eti müdahalesi bile esasında bir gülüş tasarımıdır. Şimdiki zamanda yapılan uygulamaların geçmişten farkı, hastaların yüz şekilleri ve gereksinimlerinin, daha ayrıntılı bir şekilde sorgulanıyor veya planlamanın daha ayrıntılı ve öngörülü olarak yapılıyor olmasıdır.
Peki işlem ne kadar sürer ve maliyeti nasıldır? Bunlar kişinin ihtiyacına göre, var olan sorunun çözülme zorluğuna göre, seçilebilecek malzemelere göre planlanıp hesaplanması gereken öğelerdir. İşlem tek bir seansta yapılabileceği gibi, birkaç ay gerektirebilir de. Bu, sizin sorununuza özel bir cevaba sahip olacaktır.
Tedavinin kalıcılığı, öncelikle kişinin temizlik alışkanlıklarına bağlıdır. Kullanılan malzemeye göre değişkenlik göstermekle birlikte bu tedaviler hekim tarafından uzun ömürlü olacak şekilde planlanır. Ancak ne kadar iyi bakılırsa tedavinin ömrü o kadar uzun olacaktır. Yapılan işlemlere göre uygun ağız bakım araçlarını tedavi bitiminde hastaya gösterir ve ne sıklıkla kullanılacağını anlatırız. Ayrıca belli zaman aralıklarında kontrole çağırırız ki bir sorunu başta görüp çözebilelim diye.
Gülüş tasarımı gibi bir plan çerçevesinde uygulanan estetik ve fonksiyonel işlemler, her ne kadar uzun ömürlü planlansa da kontrolleriniz yine de her 6 ayda bir olacak şekilde devam etmelidir. Bu çok önemli bir ayrıntı!

Yorumlar

0 yorumlar