Ankara Life Dergisi

Ezgi Aydemir Gök’ten Gayrimenkulde Başarı Reçetesi: Ankara’dan Kıbrıs’a Yatırımın Sırrı!

Ezgi Aydemir Gök, Kuzey Kıbrıs’ın gayrimenkul sektöründe başarılı bir kariyere imza atan genç kadın girişimcilerimizden. Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk olarak KKTC’ye taşınma kararından tutun, gayrimenkul yatırımlarına dair önemli ipuçlarına kadar pek çok konuya değindi. Ezgi Aydemir Gök’ün deneyimleri ve uzmanlığıyla dolu olan röportajı sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Ezgi Hanım öncelikle sizi tanımayı istiyoruz. Ezgi Aydemir Gök kimdir?

1979 İstanbul doğumluyum. 1999 yılında Ankara’ya taşındım ve 18 yıl boyunca Ankara’da yaşadım. Bu süre zarfında üniversite okudum, iş sahibi oldum, evlendim ve anne oldum. Şu anda 16 yaşındaki oğlumla birlikte 7 yıldır Kuzey Kıbrıs’ta yaşıyorum. Eşim ise bu süre içinde Ankara’daki iş hayatına ve yaşamına devam etti. Ankara’da hala yerleşik düzenimiz mevcut, bu yüzden güzel Ankara’dan vazgeçmiş değiliz.

Bize hukuk yazılım şirketinde satış koordinatörü olarak çalışırken KKTC’ye taşınma kararınızın arkasındaki ana motivasyondan bahseder misiniz?

Oğlumuz 1 yaşındayken Kıbrıs’a tatile geldik ve plajlarına, denizine âşık olduk. 8 yıl boyunca bir yazlık alma hayali kurduk ve 2015 yılında denize sıfır bir projeden villa aldık. İki yıl boyunca tüm tatillerde yazlık evimizdeydik. Kalkışma sonrası ülkenin gidişatından rahatsız olduğumuz dönemde, oğlumuz ODTÜ Koleji İlkokulundan mezun oldu ve neden Kıbrıs’ta İngilizce eğitim sisteminde okuyup geleceğini planlamasın dedik. Yazlık evimi aldığım ve halen 7 yıldır çalıştığım şirketin sahipleri Erman Esentuna ve Osman Oran dostlarımın desteğiyle konforlu bir biçimde adaya taşındık. Gerekli satış ve yönetim konusunda her türlü donanıma sahiptim. Gayrimenkul yatırımını da seviyordum, potansiyelimi gören Goldmark Estates sahiplerinin iş teklifini kabul ettim ve o günden bu yana birlikte çok başarılı işlere imza attık.

KKTC’de gayrimenkul sektöründe çalışmaya başladığınızda karşılaştığınız ilk zorluklar nelerdi ve nasıl üstesinden geldiniz?

Prosedürler oldu ancak taşınma ve ev alma süreçlerini bizzat kendim tecrübe ettiğim için çok da zorlandığım söylenemez; uyum sağladım diyelim.

Yatırım danışmanlığı alanında nasıl bir eğitim ve sertifikasyon sürecinden geçtiniz ve bu süreç sırasında edindiğiniz bilgiler sizin kariyerinizde nasıl bir rol oynadı?

Hem Türkiye’de hem de Kuzey Kıbrıs’ta yatırım uzmanlığı üzerine birçok online ve birebir eğitim aldım. Bana göre satış bir yetenektir; bu yetenekle beraber sattığınız ürünün gereken tüm bilgilerine sahipseniz, başarı kaçınılmazdır. Elbette aldığım sertifikalar bu iş için gerekliydi, ancak asıl uzmanlık sahada kazanılır. Tecrübeleriniz sizi başarıya götürür.

KKTC’deki gayrimenkul piyasasında özellikle Türk vatandaşlarına yönelik hizmet verirken en sık karşılaştığınız talepler nelerdir ve bunlara nasıl yanıt veriyorsunuz?

Kuzey Kıbrıs, Türk topraklarına 70 km mesafede olmasına rağmen, trafikten gayrimenkul ve araç alım satımlarındaki para birimine, kanunlarına ve toplum yapısına kadar her şey farklı. Kıbrıs’a yatırım yapanların tek talebi ise döviz cinsinden gelir ve değer artışıdır.

Müşterilerinizin ihtiyaçlarını analiz etmek ve onları doğru yatırımlara yönlendirmek için hangi stratejileri kullanıyorsunuz?

Öncelikle belirtmeliyim ki, bizi diğer emlak şirketlerinden ayıran en büyük özelliğimiz butik ve kişiye özel yatırım danışmanlığı hizmeti sunmamızdır. Dolayısıyla kişinin öncelikleri, bütçesi ve uzun veya kısa vadede yatırım planı, en doğru yatırımı sunmamıza yardımcı oluyor. İnsanlar, belki de hayatları boyunca biriktirdikleri parayla bir yatırım yapmak istiyorlar; bu nedenle üzerimize düşen görev ve sorumluluk oldukça yüksek. Bu sorumlulukla tüm ekip olarak çalışıyoruz ve satış sonrasında da müşterimizi yalnız bırakmıyoruz. Memnuniyet bizim için son derece önemlidir.

KKTC’de gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen bir Türk vatandaşı için en önemli dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Öncelikle, Kıbrıs Emlakçılar Birliği’ne kayıtlı ve vergisini ödeyen profesyonellerle çalışmalarını öneririz. Yerli bir firma olmamıza rağmen, kanun değişikliklerini takip etmekte bazen biz bile zorlanıyoruz. Kaçak emlakçılık yapan kişilerin bu uygulamaları bilmesi imkansızdır. Ayrıca, her bölgenin ve her projenin kendine özgü dinamikleri vardır. Birebir burada yaşamayan ve bölgeleri tecrübe etmemiş danışmanlar, sadece portföylerindeki ürünü satmaya çalışır. Örneğin, alıcının; al-sat için uygunluk, kiralamak için uzun ve kısa dönem konutun oda sayısı gibi tüm koşulları değerlendirilmelidir. İskele bölgesinde, kiralama potansiyeline uygun oda sayısı 1+0 veya 1+1’dir. Çünkü en çok tatilci kısa dönem kiralama için İskele bölgesine gelir ve istatistiklere göre en çok bu tip konutlar kiralanır. İkinci el döngüsünde 2+1 konutların satış grafiği düşüktür, yaşamak için alınmış olmaları hariç. Pasif kira getirisi sağlayan bölgeler farklıdır; merkezler seçilebilir. Değer artışı gösteren bölgeler de farklıdır. Alırken kazanmak başka, yaşam için alınan yerler başkadır.

Emlak sektöründe kariyeriniz boyunca en büyük başarınızı ve bu başarıya ulaşmanızı sağlayan unsurları paylaşır mısınız?

Bana göre başarıya giden yol tek değildir; bunu çok sesli bir orkestra gibi düşünün. İstikrar en başta gelir. Sektörü, piyasaları ve konjonktürü iyi okumak gereklidir. Bir emlak danışmanının genel kültürü oldukça geniş olmalıdır. Müşterisinin her daim yanında olmalı; yani evi sattıktan veya kiraladıktan sonra da desteğini sürdürmelidir. Müşterilerimizin %90’ı adada yaşamıyor, dolayısıyla evleri her zaman bize emanet kalıyor. Kiracılarının tüm sorunlarıyla ve evlerindeki herhangi bir aksaklıkla ilgilenmek zorundayız. Bu nedenle, müşteri memnuniyeti de öncelikli sıralamada yer alır. İnisiyatif alabilen bir yatırım uzmanıyım; müşterime, “Şimdi burayı satmalıyız, şu yeri almalıyız, bizim için daha faydalı olacaktır” diyebilirim. Dinleyen ve sonunda memnun olmayan müşterim yok diyebilirim; bu da bir başarıdır. Güven veren bir duruş sergilemek ve sözünün arkasında durmak da başarıyı getirir. Birçok müşterim, artık kendi çevrelerinden eş, dost ve arkadaşlarını bana yönlendiriyor ve referans oluyor. Bazen sadece telefonla veya dijital ortam toplantılarıyla satış gerçekleşiyor ve aylar sonra yüz yüze tanışabiliyoruz; bu da benim için büyük bir başarıdır. Şirketimizde kemik bir kadro ve yapı var; yıllardır birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla müşterilerimiz, şirketimizin ve hepimizin müşterisidir. Başarının aynı zamanda bir ekip işi olduğunu söyleyebilirim.

KKTC’deki gayrimenkul yatırımlarında dikkate alınması gereken yasal ve vergisel konular hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yatırımcılar mutlaka profesyonel destek almalıdır. Aldıkları mülkün tapu dairesinde depozit öncesi mutlaka araştırmasının yapılmasını istemelidirler. Yasalar değişti ve hisseli malların satışı yasaklandı; buna çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Ne yazık ki bir süredir Kıbrıs’ta, daire getirisi 200m2-300m2 arsalar 10 bin sterline satılıyor; bunlar hayal ürünüdür. Kıbrıs’ta bu meblağlara bir avuç toprak bile alınamaz. Proje çizilmiş olmasına aldanılmamalı; bu projenin şehircilik ve iskân bakanlığından yazılı onayı, inşaat ruhsatı ve satıcı şirketin bu proje üzerine herhangi bir ipotek, kredi veya banka kredisi kullanıp kullanmadığı gibi araştırmalar tam olarak yapılmış olmalıdır. Yapılan proje arazisi inşaat şirketine ait olmayabilir; kat karşılığı anlaşılmış olabilir. Bu durumda mutlaka arazi sahiplerinin satışı da kapsayan vekaletnameleri görülmeli ve satış evraklarına eklenmelidir. Bunları alıcının bilmesi imkansızdır; bu nedenle kurumsal ve profesyonel firmalarla çalışmalılar.

Ezgi Hanım, müşterilerinize yatırım yapacakları gayrimenkulü seçerken nasıl bir rehberlik sağlıyorsunuz ve bu süreç nasıl işliyor?

Açıkçası, kendime almayacağım hiçbir projeyi ya da ikinci el konutu satmıyorum. Her satışı tamamladığım mülk, günün sonunda benim sorumluluğum altında kalıyor çünkü. Birçoğuna göre, bu bana kaybettirebiliyor olabilir ancak ben insan kazanıyorum. Müşterimin pişman olacağı, sabit Türk Lirası kazanıp Türkiye’deki standartlarını bozup uzun yıllar poundla borçlanıp risk alacağı yerleri satmıyorum. Doğru lokasyon, doğru proje, doğru bütçe ve talebe uygun ise hepimiz işlem sonrası mutlu oluyoruz. Süreç genellikle iletişim yoluyla başlıyor; referanslar, sosyal medya veya web sitemizden bir mülk üzerinden geçiliyor. Yaklaşık bir saatlik bir sohbet sonrası, kişinin taleplerine uygun portföyler şekilleniyor ve gerekli bilgiler paylaşılıyor. Bir takvim belirliyoruz, müşterimiz adaya geliyor ve bir gece misafir ediyoruz. Belirlenen portföyler yerinde görülüyor ve karar veriliyor. Tecrübelerime göre, gerçekten yatırım yapmaya niyeti olan kişi, önceden elenerek seçilmiş portföyleri görerek bir tam günde karar verebiliyor. Alım prosedürleri için vekalet bırakılması yeterlidir ve müşteriler adada kalmalarına gerek olmadan evlerine dönebilirler.

Gayrimenkul sektöründe çalışırken karşılaştığınız en büyük öğrenme deneyimi nedir ve bu deneyim size nasıl bir perspektif kazandırdı?

Bir kere sattığımız ürün, ciddi meblağlar içeriyor ve belki de tek atımlık kurşunumuz yatırım için. Bu sorumluluk, ciddi bir detaycılık, sorgulama, muhakeme ve öngörü kazandırdı bana. Kendim yatırım yaparken daha cesur olabilirim, fakat başkasının parasını yönetmek ağır bir yük ve sorumluluk bana göre. Şundan emin olunmalı ki, etik değerlere önem veren yapımızla amacımız çok para kazanmak değildir. Kaliteli hizmet ve müşterilerimizin memnuniyeti çok daha kıymetlidir. Müşterilerimle komşu, arkadaş ve dost oluyorum. Plajda, markette, restoranda ve yolda her gün yüz yüze geliyoruz. Ada küçük olsa da, kocaman gülümseme ve kucaklaşmaların asla maddi karşılığı yok. Sizlere de bir telefon kadar uzağım.

Yorumlar

0 yorumlar