Ankara Life Dergisi

Gayrimenkulde Bir ‘BİLEN’ Şart!

Şehrin marka yayını Ankara Life Dergisi, gayrimenkul sektörünün parlayan yıldızlarından Bilen Kaya ile buluştu. Yeni bir marka adıyla gayrimenkul sektörüne ‘RedStone By Bilen’ olarak giriş yapan Bilen Kaya, merak ettiğimiz sorularımızı yanıtladı. Keyifli okumalar dileriz.
By Bilen olarak yeni bir markaya geçiş yaptınız. RedStone By Bilen ofisiniz hakkında bizlere yeni hedefleriniz için neler söylemek istersiniz?
2017 Nisan ayında Coldwell Banker markası ile sektöre giriş yaptım. 8 ayda Türkiye Ciro 3.’sü oldum, sonrasında aynı başarıyı Remax’ta da tekrarladım. En üst seviye Maximum Danışman oldum, ancak geldiğim noktada mızrak çuvala sığmaz olmuştu. Danışman olarak daha ileriye gidebilme şansım yoktu. Ayrıca benim etik anlayışıma sığmayan ve karakterime uymayan davranış ve uygulamaları kabullenmem de mümkün değildi. O anki markam Remax’la da görüştüm, tek isteğim ofis adımın By BiLEN olmasıydı, franchise bedeli önemli değildi. Ancak çok şöhretli olduğumu, adımın markanın önüne geçtiğini belirterek bana içinden isim seçmem için bir liste gönderdiler. Ben de bu durumu kabullenmedim ve 27 Nisan’da ‘Ciro, İşlem, Portföy ve Müşteri Memnuniyeti’ birincisi olarak markadan ayrıldım. Ayrıldıktan sonra; Remax döneminde aynı marka altında çalıştığım, enerjisi, mertliği, çalışmaları, başarıları ve duruşu ile gurur duyduğum, sektörde Türkiye ve dünya şampiyonlukları bulunan sevgili Evrim Kırmızıtaş BAŞARAN ile görüştüm. Kendisi soyadına uygun ‘REDSTONE’ markasını yaratmıştı. Tamamen Türk sermayeli, tertemiz, yepyeni ve hiç yıpranmamış bir markaydı. Sevgili Evrim’in vizyonerliği ile birleşince de çok ileriye gideceğini, ‘REDSTONE’ markasının Türkiye’den dünyaya açılan bir pencere olacağını hissettim. Kendisi sektörün içinden geldiği için sorunları ve çözümleri bilen, ofis kuruluşu, danışman ve broker ilişkisini çok iyi organize eden, niteliğe ve kaliteye önem veren, hedefleri ve inancı olan, işinde çok disiplinli ama hepsinden önemlisi ‘Önce İnsan’ diyen bir yapıya sahipti. Karakter yapımızın, duruşumuzun ve değerlerimizin örtüştüğünü görünce ‘REDSTONE’dan Franchise alarak 28 Nisan 2022’de REDSTONE BY BiLEN olarak güç birliği yaptık. Bugün geldiğimiz noktada inanılmaz derecede mutlu ve gururluyum. Çığ gibi büyüdük, sene sonunda en az 100 ofis hedefimiz var. Yurt dışında birçok ülkede REDSTONE bayrağımızı dalgalandırıyoruz. Ülkemizdeki birçok bilinen markadan Redstone’a geçiş var. İnsanlar heyecanlı, mutlu ve umutlu. Bize gelince; tamamen insan odaklı, saygı ve güven esaslı, etik kurallara ve kanunlara uygun, disiplinli, fark yaratan ve içinde bulunduğumuz koşullar ne olursa olsun bahane üretmeden sonuç alma misyonumuzla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu vizyondaki kişilerle yol arkadaşlığı yapıyoruz. Emlak sektörünün bir BİLEN’i, akıllara ilk geleni, fark yaratanı, yer değil yol göstereni olarak yolumuza devam etmek ve bu şekilde anılmak en büyük hedefimiz.

RedStone By Bilen ofisinizin lokasyonundan biraz bahseder misiniz?
Danışmanlarımızın, müşterilerimizin ve ziyaretçilerimizin her türlü ulaşım aracını kullanarak rahatlıkla ulaşabileceği prestijli bir lokasyon hayal etmiştik. Mustafa Kemal Mahallesi’ni bu nedenle tercih ettik. Ağırlıklı olarak çalıştığım bölgeler olan Beytepe, Beysukent, Çayyolu, Çankaya ve Kızılay’a ortalama 9 km mesafede yer alıyor. İncek ve Oran’a da 11 kilometre, yani tam merkezde. Adı geçen bölgelerden metro, belediye otobüsü, minibüs ile ulaşım imkanı var, bu durum müthiş bir avantaj. Ayrıca çok tercih edilen Bilkent’e 1 km mesafede. Ankara’nın en prestijli konut siteleri ve ofis plazaları ile elit müşterileri bu bölgelerde. Bilkent, ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi, CEPA ve Kentpark AVM, Mahall ve Maidan Projeleri, Parti Genel Merkezleri, Teknokent’ler ve Şehir Hastanesi yine bu bölgede. Diğer bir önemli husus da insanlar artık prestij ve huzuru arıyor, bu işte çok büyük maddi kazançlar söz konusu. Müşteriler, çalıştığınız ofisi sizinle özdeşleştiriyor. Bu nedenle, ofisimizin prestijli bir plazada, tüm cepheleriyle her noktadan görülebilir olmasına, cadde üstünde bulunmasına ve konforlu bir şekilde dizayn ve tefriş edilmesine özellikle dikkat ettik. Sonucunda gördük ki hem ofis personelimiz hem de müşterilerimiz kendilerini ev ortamında ve aile sıcaklığında hissediyorlar.

Açılışınızı görkemli bir kutlama ile gerçekleştirdiniz. Sizi diğer firmalardan ayıran yönleriniz neler? Neden farklısınız?
Normalde gösterişi ve abartıyı sevmem. Bu meslekte; duruşumla, karakter ve sağladığım güvenle, hasetten ve fesattan uzak yapımla, maddiyatı ikinci plana bırakan tavrımla, hiçbir kapris yapmadan bilgi, birikim ve tecrübelerimi meslektaşlarıma aktarmamla, sektörde yarattığım farkla, sunduğum kaliteyle ve elde ettiğim büyük başarılara rağmen mütevazı yapımla Türkiye ve KKTC’deki kurumsal ve yerel birçok marka ve emlak danışmanının sevgisini ve saygısını kazandım. Bunu gururla ifade ediyorum. Beni örnek alarak sektöre giren birçok insan var. Bütün insanlar ve sektör beni ‘By BiLEN’ olarak tanıyor, bu isimle marka oldum. Tüm dostlarımızı sımsıkı kucaklayacağımız, adımıza ve markamıza yakışan, akıllardan çıkmayacak muhteşem bir açılış yapmak istedik. 30 Temmuz’da yapılan açılışımıza, yaz tatilinin tam ortasında olmamıza rağmen Ankara ve 17 farklı ilden toplam 400’ün üzerinde gönül dostumuz katıldı. Bu gurur, adam gibi adam olmanın, duruşun, güvenin, kalitenin ve gönüllere girmenin sonucunda oluştu. Emlak sektörü, emlakçılık ve emlakçılar maalesef halkımızın gözünde çok basit bir konuma sahip. İnsanların haklı olduğu birçok konu var ne yazık ki. Birçok marka hiçbir araştırma yapmadan, niteliğe ve kaliteye bakmadan sadece maddi kazançlar doğrultusunda tabiri caizse cebinde parası olana franschise veriyor. Kolay para kazanmak ve bir defada zengin olmak isteyenler de sektöre giriyor, ilaveten pandemide işsiz kalanlar da burada yer alıyor. Anadolu’da çok güzel bir söz vardır; “At sahibine göre kişner.” diye. Bu şekilde ofis açanlar da kendilerine uygun danışmanlarla çalışıyorlar, çoğu zaman ortada yetkisiz, sözleşmesiz, yazılı belge olmaksızın ve sadece sözle iş yapıyor. Bir kimlik, kişilik, çizgi ve duruş olmayınca güven olmuyor ve ne yazık ki suistimaller, etik ve kanun dışı davranışlar gündeme geliyor. Hala bir yasamız yok, yönetmelikle idare ediliyoruz.
En büyük farkım; muhatabım kim olursa olsun asla söz ile iş yapmam, mutlaka yazılı yaparım. Pazarladığım her mülkün yetki belgesi mevcuttur, sattığım her taşınmazın ‘Ön Satış Sözleşmesi’ yapılır taraflar imzalar, hizmet bedelleri, tapuda ödenecek masraflar ve cezai şartlar tüm açıklığı ile yazılır. ‘Yer Gösterme Belgesi’ni mutlaka imzalatırım. Ben tüm müşterilerimle sıcak temas kurarım, mutlaka belli aralıklarla ziyaret edip çay, kahvelerini içerim. Sosyal statü olarak kendime yakın ve frekansımın uyduğu kişilerin mülklerini alırım. Portföyü aldıktan sonra mülkü kimlere vereceğimi baştan belirlerim ve o gruplara yönelik nokta atışı çok özel çalışmalar yaparım. Portföyü çok fazla kişiye göstermem, müşteriye portföyü beğendiğinde nasıl alacağını baştan sorarım, sunumu sonra yaparım. Teklif almam, ilan fiyatım ve satacağım son fiyat baştan bellidir. Taşınmazın bulunduğu yer bir site ise; işlem yapacağım kişinin/ailenin her anlamda o sitenin profiline uygun olmasına özellikle dikkat ederim. Mülkün satılık/kiralık fiyatını baştan çok net olarak belirlerim ve o fiyattan da işlemini yaparım. Birçok meslektaşımın yaptığı şekilde arada mülk sahibini arayıp, bahane uydurup fiyat indirimi istemem.
Çalışmayı ve başarmayı çok seviyorum, pozitif enerjiye ve güler yüze çok inanırım. Benim de sıkıntılı anlarım var, her şey güllük gülistanlık değil. Ancak çözümcül yapım, hiç vazgeçmeyen iradem ve bahane üretmeyen yapımla birçok sorunun üstesinden gelebiliyorum. Olmaz denilen birçok işlemi gerçekleştirdim, pandemide insanlar evdeyken ben dışarıdaydım. Ekonomik kriz var, evet doğru ama ben ciro ve işlem rekorlarımı kırıyorum. Bütün bunlar için de hep sahadayım, bir köşede oturmuyorum. Unutmayalım ki insanlar satılsın, kiralansın diye mülklerini bize veriyorlar.

Kışa girdiğimiz son zamanlarımızda gayrimenkul hakkında yatırım yapacaklara ne önerirsiniz?

Kışa girdiğimiz bu günlerde gayrimenkul yatırımcılarımıza tavsiyem, değişen trendleri de göz önüne alarak riski az arsa ve küçük çaplı daire satın almaları yönünde. Arsada özellikle sahil kesimlerini, konutta ise çok tercih edilen 1+1 ve 2+1 daireleri tavsiye ediyorum. Hem satın alması hem de kısa zamanda prim yapması, elden çıkartılması ya da kiraya verilmesi daha kolay. Ofis yatırımını tavsiye etmiyorum, özellikle Ankara’da ofis fazlalığı var.

‘Kişisel Tanıtımını En İyi Yapan RedStone’lu’ adında ödülünüz var. Almış olduğunuz ödülünüz hakkında neler söylemek istersiniz?
Sektörde geçirdiğim 6 senelik süre içinde her marka ve ofiste, her sene “Kişisel Tanıtımını En İyi Yapan Gayrimenkul Profesyoneli” ve “Sosyal Medya 1.’liği” ödüllerini hep ben aldım. Hayata bakışım, eğitimim, kültürüm, alışkanlıklarım, hobilerim, çalışma şeklim ve sosyal yaşamımla bir bütün olarak hiçbir zaman sıradan bir insan olmadım. Zamanımı boşa harcamadım, beni aşağı çekecek insanlardan uzak durdum. Bana değer katabilecek insanlarla bir arada olmak istedim. Hep fark yaratan, örnek alınan, saygı duyulan ve sevilen kişi olmayı istedim ve çok şükür oldum da. Bulunduğum yerde ‘En İyi Olmak’ hedefimdir. Hatalarımdan ders almayı, özür dilemeyi ve empati yapmayı da çok iyi bilirim. Benim genel karakter yapım ve davranış şeklim bu. Bu kapsamda çok iyi bilirim ki; akıllı ve kendi değerini çok iyi bilen insanlar kendi yapılarına uygun kişilerle çalışmak isterler. Benim en iyi yaptığım, başarılı olduğum nokta; ‘Fark yaratarak başarıyorum.’

Hizmetlerimi, başarılarımı, sonuçlarımı ve nasıl yaptığımı sektördeki muhataplarıma anlatmak, onlara ulaşmanın yollarını buluyorum. Herkesin yaptığı şekilde bilinen ve klasik yöntem olan ilandan müşteri beklemiyorum. Portföyün niteliğine göre hedef kitlemi belirlerim ve o kitleye ulaşmak için ciddi maddi harcamalar yaparım. O kişilerin meslek gruplarına, derneklerine, bitirdikleri kolej ve üniversitelerin mezunlar derneklerine, iş konseylerine, WhatsApp gruplarına, site yönetimlerine ulaşırım. Bağışlar yaparım, toplantılarına katılırım, yaza merhaba, yaza veda, anneler günü, öğretmenler günü partileri organize ederim. İş yaptığım kesimle aynı sosyal statüde olduğum için üyesi olduğum spor klüpleri, yeme içme mekanlarımız, katıldığımız parti ve kokteyl mekanları da aynıdır. Sosyal medyayı çok aktif ve çok seviyeli bir şekilde kullanırım.
Devir cep telefonu ve teknoloji devri. Herkesin elinde, cebinde olmak isterim. Çalıştığım bölgelerdeki tüm elit kesimin ve prestijli profilin beni tanımasını, bilmesini ve okumasını isterim. Bunun için zaten Ankara Life Dergisi’ndeyim ve sizlerle birlikteyim.
Bütün bunların sonucunda bugün geldiğim noktada portföylerimin %65’ini bu şekilde alıyorum. Geri kalanını da referansla alıyorum. Danışman ortaklarımın bile tamamı bu yolla bana ulaştı.
Coldwell ve Remax’tan sonra, REDSTONE ailemde de çok kısa süre içinde “KİŞİSEL TANITIMINI EN İYİ YAPAN REDSTONE’lu” ödülüne layık görülmek benim için inanılmaz bir mutluluk ve gurur verici.

Sizi biraz da özel hayatınızla ilgili tanımak istiyoruz. Gitmekten keyif aldığınız yerler neresi?
Sosyal hayatta son derece keyifli, neşeli, bulunduğu ortama uyum sağlayan bir yapıdayım. Bana değer katacak, yüzümü güldürecek, haseti, fesatı olmayan, aynı masada yemek yiyebileceğim kalitedeki dostlarımla bir arada olmaya dikkat ederim. Sevdiklerime koşulsuz teslim olurum, kendimi hiç kasmam, çok vericiyimdir. Örneğin; oğlum gecenin ilerleyen vaktinde beni arayıp “Hadi baba Kıtır’a gidelim” diyorsa konu bitmiştir, Kıtır’a gidilir. Yaşadığım anın keyfini çıkarmaya bakarım. Yapmak istediğim, düşündüğüm hiçbir şeyi es geçmem, her şeye vakit bulurum, yeri geldiğinde 1 günü 72 saatmiş gibi yaşarım. Sporu, 4 günü aşmayan kısa süreli tatilleri çok severim. Mümkün olduğunca araba kullanarak gezerek giderim. Cemiyet hayatına, davetlere katılmayı, şık, bakımlı ve fit olmayı severim. Sports İnternational Bilkent, Kolej-in, Tepe Prime Newcastle, Panora AVM ve yazın İncek’teki Garden’ler mutlu olduğum ve keyif aldığım yerlerdir.

Yorumlar

0 yorumlar