Ankara Life Dergisi

GİRİŞİMCİ RUHU OLAN GİRİŞİMCİLİĞİ DENEMEZSE MUTSUZ OLUR!

aynı anda 5-6 diş kesimi yapabilirdik. Dinlenmezse yağ yakmaya başlar ve motor yanardı. Dijital hemen hemen hiçbir şey yoktu sektörde. Aslında şimdi geçmişe dönüp baktığımda kendi kariyer yolculuğumun Diş Hekimliği tarihi gibi olduğunu hissediyorum. Tek başına çalışmak başta zordu. Sonra kliniğimi şirketime taşıdım ve daha fazla hekim ile çalışarak uzmanlı kalanlarında hizmet vermeye başladım ödemiştim. Bu uçurum o dönemde yeni başlayan birisi için
imkânsız bir rakam idi. Çok şükür söz verdiğim tarihte yüzümün akı ile borcumu ödeyip iş hayatıma devam edebilmiştim. Çok çalışmak, doğru işler yapmak, yaptığım işin arkasında olmak ve insanı her şeyin üstünde tutmak, en önemli değerlerimin arasındaydı ve yolumu hep kolaylaştırdı bu değerlerim.


Bu süreçte neler yaşadınız, zorluklarınız neler oldu?


Çalışmaya başladığımda yerli Giderek okulda öğrenmediğimiz ama yenilikleri takip etmemiz gereken alanlar çıktı karşıma. İmplantoloji, dijital diş hekimliği, laminalar, zirkonlar, Cad-Cam’ler, tomografiler, hayatımıza girmeye başladı. Hepsi hem bilgi, hem eğitim, hem de maddi olarak güçlü olmayı gerektiriyordu. Yönetmelikler değişiyordu, istenilen yükümlülükler değişiyordu. Aslında diş Hekimliğinin he şeyi değişiyor ve sektörüyüm sağlamaya çalışıyordu. Bugün çağdaş diş hekimliği alanında dünya ile aynı seviyede olduğumuzu gururla söyleyebilirim.

Gelecekte başarılı girişimcilerin çoğalması ve yol alabilmeleri için ne gibi önerileriniz olabilir?


Girişimcilik insanın doğasında var olan; denemezse, yapmazsa, mutsuz olacağı birşey bence. Şimdi geriye dönüp baktığımda22 yaşında iken nasıl bu kadar cesur olabildiğime şaşırıyorum. Önce gerçekten okuldan alabileceği en iyi donanımla mezun olmak, sonrasında kendini sürekli geliştirmek, cesur ve kararlı olmak, mesleğini aşkla yapmak, verdiği hizmetin her zaman arkasında olmak. Galiba bütün bunlar insanı yolda tutuyor ve başarının anahtarı. İnsanlara fayda sağlamak adına STK’larda özverili çalışıyor, pandemi sebebiyle konusunda uzman kişilerle de zoom ortamında canlı yayınlar yapıyorsunuz.

Bu başarılı çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?


Bu yayınları aslında ben çok önce televizyon kanalında bir program olarak yapmayı arzu etmiştim. Bir kanal ile de anlaşmıştık. Tam o sırada o kanal kapandı. Benim bu hayalim de askıda kaldı. Pandemi ile beraber farklı konularda İnstagram canlı yayınları yaptım birkaç kez. Sonra bu hayalim aklıma geldi ve” neden ben bu hayalimi bu dijital platformdan yapmayayım?” diye düşündüm. Başladım ve düzenli olarak da devam ettim. Bazen bir program sonucu 5 kişi sigarayı bıraktı. Bazen Türkiye’nin hiç bilmediğim bir ilçesinden teşekkür, bazen de programlarla ilgili olumlu yorumlar aldım. Hepsi beni bu yayınları yapmaya devam etmem için motive etti.


Amacı fayda sağlamak olan STK ‘ların artı ve eksileri nelerdir, istenilen boyutlarda yol almaları için sizce neler yapılmalıdır?


STK’lar gerçekten gönüllükle idare ve idame edilen yerler. Kendimi bildim bileli pek çok STK’nın gerek kuruluşunda, gerekse yönetiminde görev aldım. Gerçekten bir amaç etrafında birleşilmiş ve gönüllülükle sürdürülen çok STK var. Bunun yanı sıra içi egolarla şişmiş, sürekli bir koltuk kavgasına dönüşmüş, insanların kırıldığı, küstüğü yerler de var. Amacın insana ve doğaya hizmet etmek olan, dünyanın daha yaşanabilir bir yer olması için çalışan, her işi devletten beklemeyen, varlığı ile dünya da barışın, sevginin ve paylaşımın artmasına katkıda bulunan STK’lara çok ihtiyacımız var. Umarım sayıları artar ve dünya giderek daha yaşanılası bir yer olur.

Yorumlar

0 yorumlar