Ankara Life Dergisi

Girişimcilikte Kadının Gücü ve Başarısı

“Girişimcilik aynı zamanda kişisel markanızla başladığınız bir yol”

Tıbbi cihaz sektöründe adını güçlü bir şekilde duyuran genç kadın girişimcilerimizden biri olan İrem Taşpınar, kariyerine cihaz sektöründe farklı görevlerde yer alarak sonunda kendi işini kurma kararı almış bir lider. Tıbbi cihaz alanında uzun yıllar çalıştıktan sonra beyaz yakaya olan ilgisini kaybeden Taşpınar, girişimcilik yolculuğuna kendi ifadesiyle, “en iyi bildiğin işi yapmalı” felsefesinden yola çıkarak adım atmış. İrem Taşpınar’ın girişimcilik serüveninde rekabet ortamını değerlendirdiği nokta ise hayli dikkat çekici. Sektördeki rekabetin ürün segmentine bağlı olarak yüksek olduğunu belirtiyor ancak firmasının öne çıkmasını sağlayan unsurun, kronik yara ve yanık ürünlerine odaklanması ve bu alanda uzmanlaşması olduğunu vurguluyor. Kadın girişimci olmanın zorluklarına da değinen İrem Taşpınar, işin yanı sıra ailevi ve diğer rollerle de ilgilenmek zorunda kalan kadın girişimcilerin daha fazla dikkat ve özen içerisinde olduğunu belirtiyor. Buna rağmen kadın girişimci sayısının arttığına dikkat çekerek bu alandaki temsiliyetin daha da artması gerektiğine vurgu yapıyor. İrem Taşpınar’ın girişimcilere tavsiyesi ise oldukça etkileyici. Kişisel itibarın önemine vurgu yaparak, ticari kazançtan ziyade güven kazanmaya odaklanmanın önemine değiniyor ve işin uzun vadeli başarısının, ilk gün ortaya konan değerlerin üzerine inşa edileceğini belirtiyor. İrem Taşpınar’ın hikayesi, girişimcilikte başarıya ulaşmanın yollarını arayanlara ilham verici bir örnek niteliğinde. Biz de Ankara Life dergisi olarak kendisiyle bir araya geldik ve yolculuğuna dair merak ettiklerimizi yönelttik. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

İrem Hanım öncelikle sizi tanımak istiyoruz. Ardından tıbbi cihaz sektöründe iş kurmaya nasıl karar verdiniz? Bu kararınızda sizi etkileyen faktörler nelerdi öğrenebilir miyiz?

1981 yılında Ankara’da doğdum. Lise öğrenimimi Ankara Atatürk Lisesi’nde tamamladım. 2003 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 2003 yılından 2020 yılına kadar tıbbi cihaz sektöründe farklı görevlerde çalıştım. Son çalıştığım çok uluslu firmada Türkiye, İran, Azerbaycan ve Pakistan’dan sorumlu Ülke Müdürü görevini uzun yıllar sürdürdüm. Tabii ki yoğun çalışırken yıllar daha hızlı geçiyor. Hayatın genelinde ve iş hayatında 40 yaşın bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Yapmak istediklerimizi hayata geçirmek için yeterli tecrübeye sahip, yeniliklere adım atmak için de hala enerjimizin olduğu bir yaş. Aynı zamanda benim için hayatın bir mizanını alıp değerlendirdiğim bir yaştı. Bu değerlendirmenin sonucunda; hayatımın kalanında beyaz yaka kariyer hayalimin olmadığına kanaat getirip, yıllardır yapmak istediğim girişimcilik adımını atmaya karar verdim.  Tabii insan en iyi bildiği işi yapmalı der büyüklerimiz, ben de aynı fikirdeyim. Girişimcilik hikayem de bu nedenle en iyi bildiğim alan olan tıbbi cihaz sektöründe başladı.

Tıbbi cihaz sektöründe faaliyet göstermeyi neden önemli buluyorsunuz? Hangi ihtiyaçlara yanıt vermeyi hedefliyorsunuz?

Tıbbi cihaz sektöründe faaliyet göstermeyi birçok nedenle çok önemli buluyorum. Bunların en önemlisi; insana faydalı olabilmek. Sizin tedarik ettiğiniz bir ürünle, insanın hayatına dokunabilmenin materyalistik bir karşılığı bulunmamakta. Diğer taraftan, eğitimli iş gücünün her yıl arttığı bir sektörde, globalle aynı zamanda ürünlerinin piyasa erişilebilirliğini sağlamaya katkı sunmakta ayrı bir motivasyon.

Sektördeki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ditanova’nın rekabet avantajları nelerdir?

Tıbbi cihaz sektörü de diğer sektörler gibi rekabetin ürün segmentine bağlı oldukça yüksek olabildiği bir alan.  Ürün özelliklerinin ve faydanın yanı sıra ekonomik koşullarda, rekabetin fiyat rekabetine dönebildiği bir sektör. Ancak, tıbbi cihaz doğası gereği birim fiyattan ziyade tüm paydaşlara sağladığı fayda ile değerlendirilmesi gereken bir yer. Biz firma olarak, tek bir endikasyonda uzmanlaştık; kronik yara ve yanık ürünleri üzerine. Bu spesifik uzmanlaşma gerek ürün seçimlerimizde gerekse ekibimizin derinlemesine bilgi sahibi olması ile bizleri rekabetten ayıran en önemli gücümüz.

Yenilik ve teknolojiyi işletmenizde nasıl kullanıyorsunuz?

Her sektör gibi tıbbi cihazda da son yıllarda inovasyon ve teknoloji oldukça etkili hale geldi. İşletmemiz için manuel hata riskini en aza indirecek teknoloji çözümlerini stok takibinden, satış kanalı entegratörlerine kadar şirket içinde kullanıyoruz. Bunun yanı sıra ürün seçimlerimizde de yenilikçi, öncü teknolojik ürünleri ön plana alıyoruz.

Kadın girişimcilik konusunda deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Sektörde kadın olmanın avantajları ve zorlukları nelerdir?

Girişimcilik oldukça zor bir yol. Fikrin işe dönme sürecinde, hiç aklınızda olmayan birçok operasyonel detayı, ülkemiz koşullarında, yatırım maliyetlerini iyi planlayarak ilerlemek gerekli. Bir de ülkemizde, girişimcilere duyulan güven zamanla oluşuyor. Fikriniz, hayaliniz harika olsa bile size müşterilerinizin, tedarikçilerinizin güveni adım adım gelişecek, bu nedenle de sabırla ilerlenmesi gerekiyor.  Ancak diğer taraftan ortaya çıkardığınız marka dünyaya gelen bir çocuk gibi. Onun büyüme yolculuğundan aldığınız keyif, bir annenin çocuğunun emeklemesinden yürümesini sonra koşmasına eşlik edermiş gibi gurur verici. Diğer taraftan kadın girişimci olmak biraz daha zor. Öncelikle kadın olarak diğer rollerinizden izole şekilde sadece girişimciliğe odaklanma şansınız daha az. Çünkü devam eden diğer rollerinize zaman ve emek ayırmak durumundasınız.  Aile, annelik, ablalık gibi özen göstermeniz gereken kimlikleriniz var. Örneğin, işle ilgili çok önemli bir projenizi, çocuğunuzun zamanını çalmadan planlama yapmak için ayrı bir hassasiyet göstermeniz gerekebilir. Ayrıca her ne kadar, kadın girişimci sayısı artsa da, iş hayatında oturmuş algılarla mücadele etmeniz gerekebiliyor. Çünkü ilk beklenti, girişimcinin ya da iş insanının erkek olması. O nedenle, sizin süreci geriye alıp, işin ehli olabildiğinizi ayrı bir çaba ile inandırmanız, ikna etmeniz gerekiyor.  Ya da önemli bir başarınızda, sizin başarınız aynı başarıyı elde edebilecek bir erkek girişimciye göre daha çok sorgulanacak. Tıbbi cihaz sektöründe de kadın girişimci sayısı artmakla beraber hala eşit miktarda temsiliyet bulunmamakta. Ancak, benim hikayemde özellikle, alan deneyimim olması kaynaklı, sektörde spesifik bir sorun yaşamadım. Ancak tabii, ‘Abla sizin patron nerede?’ diye bir erkek şirket yetkilisi hayal eden sorularla da karşılaşmadım diyemem.

Genç girişimcilere veya medikal sektöründe iş kurmayı düşünenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

İlk tavsiyem kişisel itibarlarını en üst seviyede koruyacak bir zihin önceliği olur. Zira, girişimcilik aynı zamanda kişisel markanızla başladığınız bir yol. Öncelikleri kısa vadede ticari kazanç elde etmekten ziyade, orta uzun vadede güven kazanmaya ve bunu korumaya vermek gerekir. İleride büyüyecek işiniz, sizin ilk gün ortaya koyduğunuz değerlerinizin üzerinde gelişecek. Diğer taraftan, girişimciler yardım isteyebilmeyi de bilmeli. Ek olarak, her zaman söylediğim, hayata geçirmek istediğiniz bir fikriniz var ise, ne kadar erken o kadar iyi. Çünkü, her zaman engel olarak değerlendirilebilecek gündemler olacak ve hiçbir zaman ideal olmayacak.

Yorumlar

0 yorumlar