Ankara Life Dergisi

Göz Kuruluğuna Dikkat

Prof.Dr. Koray Gümüş, kentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne verdiği röportajda göz kuruluğunun birçok ciddi göz rahatsızlığına yol açabileceğini söylüyor. Rutin göz muayenelerinin önemine de değinen Prof.Dr. Koray Gümüş, göz kuruluğunun ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık olduğunun altını çiziyor…

Göz kuruluğunun belirtileri nelerdir, göz kuruluğu bir hastalık mıdır?
Evet, göz kuruluğu yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebilen ve tedavi edilmediğinde görmeyi de tehdit edebilen bir göz hastalığıdır. Belirtileri yanma, batma, kaşıntı, sulanma, kum varmış hissi, kızarıklık, gün içerisinde görmede dalgalanma ve gözde hissedilen yorgunluktur.

Göz kuruluğu günlük hayatımızı nasıl etkiler?
Gözlerimiz gün boyu dış ortamla (kuru ve kirli hava, klima) etkileşim halindedir. Bu nedenle, gözlerimizi gün boyu belirli aralıklarla kırpma ihtiyacı hissederiz ve günde ortalama 10.000’in üzerinde göz kırparız. Bu da demek oluyor ki, gözde bir kuruluk olduğunda, konforsuzluk ve görme kalitesinde bozulma her göz kırpmada hissedilecektir.

Göz kuruluğunun sebeplerinden biraz bahsedebilir misiniz?
Kuru göz hastalığı farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir ve temel olarak üç ana grupta incelenebilir: 1) gözyaşının miktarca az olması (aköz yetmezlik) 2) lipid eksikliğine ya da blefarite (kirpik dibi iltihabı) bağlı buharlaşmayla karakterize 3) miks tip (iki durumun bir arada olması). Aköz yetmezliğe bağlı kuru göz hastalığı genellikle romatolojik hastalığı olan kişilerde görülmektedir ve sıklıkla ağız kuruluğu şikâyeti ile birliktelik gösterir. Gözyaşının buharlaşması ile karakterize kuru göz hastalığı ise toplumda en sık rastladığımız tiptir ve 7’den 77’ye her yaşta görülebilmekle beraber, yaşla birlikte artış gösterir.

Kadınlarda yanlış makyaj malzemesi seçimi, göz makyajının düzenli temizlenmemesi göz kuruluğu ile doğrudan ilişkili midir?
Bu soru kadınların göz sağlığını korumak açısından oldukça önemlidir. Göz makyajında kullanılan malzemelerin kalitesi, yapılan makyajın göz ön yüzeyine yakınlığı ve temizlenip temizlenmemesi göz sağlığını direkt olarak etkileyebilmektedir. Gözyaşımızın önemli bir parçası yağdır ve bu yağ kapaklarımızdaki meibomian bezlerinde üretilmekte ve kirpikli kenardan göz ön yüzeyine salgılanmaktadır. Dolayısıyla, yapılan makyajların günlük ve düzgün bir şekilde temizlenmemesi bu bezlerin uçlarının tıkanmasına ve uzun dönemde bu bezlerin ölümüne yol açarak, kuru göz hastalığının oluşumunu tetiklemektedir. Bunun yanı sıra, seçilecek makyaj malzemelerinin kalitesi de oldukça önemlidir. Makyaj malzemeleri içinde bulunan bazı kimyasal maddeler kirpik diplerinde iltihaba neden olmaktadır. Makyajın yapılma şekli ve yoğunluğu da göz sağlığını etkileyebilecek diğer etkenlerdir. Örneğin, göz ön yüzeyine çok yakın ve yoğun yapılan makyajlarda makyaj malzemeleri göz içine kaçarak, gözde irritasyona ve kızarıklığa neden olmaktadır.

Özellikle kadınların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?
Sürekli makyaj yapan kadınlarda rutin göz muayenesi oldukça önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken konu genel göz muayenesinin yanı sıra kuru göz ve oküler yüzey testlerinin detaylıca yapılıyor olmasıdır. Kliniğimizde bize başvuran kadın hastalarda özellikle kapaklar, kirpikli kenarlar, meibomian bezler, gözyaşı ve gözün ön yüzeyi yüksek teknolojik cihazlarla analiz edilmekte ve tüm hastalara kapak kirpik dibine özel masaj ve temizliğinin önemi anlatılmaktadır. Klinik tecrübelerimiz göstermektedir ki, maalesef toplumumuzda kapak hijyenine yeterli önem verilmemektedir. Bu konuda farkındalığın arttırılması, kuru göz hastalığının önüne geçilmesinde oldukça önemlidir. Rutin yapılması gereken kapak hijyeninin yanı sıra, ofis ortamında doktor kontrolünde düzenli aralıklarla yapılacak özel tedaviler de göz sağlığı açısından çok önemlidir. Türkiye’de yakın zamanda kullanılmaya başlanacak bu tedavi yönteminin amacı alt ve üst kapaklara sıcak uygulamayla beraber ritmik masajlar yaparak, bezlerdeki katılaşmış yağın boşaltılmasını sağlayarak daha sağlıklı bir gözyaşı elde etmektir.

Göz kuruluğu hangi yaş grubunda daha sık görülüyor?
Göz kuruluğu hastalığının başlama yaşı altta yatan nedene göre değişmektedir. Örneğin, romatolojik temelli hastalıklara bağlı gelişen göz kuruluğu ile buharlaşmaya bağlı gelişen göz kuruluğunun başlama yaşları farklı olabilmektedir. Ancak, şu bir gerçek ki, yaşla birlikte özellikle kadınlarda menopoz sonrası kuru göz hastalığının görülme sıklığı ve şiddeti artmaktadır. Bu nedenle, kadınların bu dönemde çok yakın kontrolde olmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra, özellikle son dönemde artan dijital ekran mağruziyeti nedeniyle kuru göz hastalığı çok daha erken yaşlarda çocuklarımızda da görülmeye başlanmıştır.
Kuru göz hastalığının oluşmasını tetikleyen durumları özetleyecek olursak; ilerleyen yaş, kadınlarda menopoz, ekran mağruziyeti, kuru iklim, bazı sistemik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, klima kullanımı, az su içme, kötü beslenme, kontakt lensler ve kapak hijyenine dikkat edilmemesi.

Kontroller kaç ayda bir yapılmalıdır?
Maalesef toplumumuz göz sağlığı konusunda ihmalkâr davranmaktır. Olması gereken ise şikâyeti olsun olmasın herkesin yılda bir göz muayenesine gitmesidir. Erken tanı ve tedavi son derece önemlidir. Özellikle kuru göz hastalığının tedavisindeki gecikmeler gözde kalıcı hasarların oluşmasına neden olabilir. Kuru göz hastalığı tanısı alan hastalarımızda da takip aralığı hastalığın durumuna göre değişmektedir.

Yorumlar

0 yorumlar