Hayat Görmekle Başlar!

Optik sektörünün bilinen simalarından Süha Oral, şehrin marka yayını Ankara Life Dergisi’ne gözlük seçiminde dikkat edilmesi gereken hususların yanı sıra gözlük camları hakkında bilgilerini paylaşarak muhteşem bir röportaj verdi. Sektörün dinamiklerinden de bahseden Süha Oral’ın yanıtları ise şöyle;

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Süha Bey uzun yıllardır optik sektöründe faaliyet göstermektesiniz. Pek çok çeşidin bulunduğu Süha Optik hakkında sorularımıza geçmeden önce sizi tanımak istiyoruz. Süha Oral kimdir, mesleğe giriş hikayesi nasıl ve ne zaman başladı?
Kısaca kendimden bahsetmem gerekirse; 14 Temmuz 1987’de aslen Erzurumlu 3 erkek çocuklu bir ailenin ortanca evladı olarak Ankara’da dünyaya geldim. Evli ve iki kız çocuk babasıyım. Abim Sinan Oral, eniştem Bülent Demir (Adam Optik) vesilesiyle optik sektörüne perakende çırağı olarak başladım. Ardından abim çalıştığı firmaya beni Simsar olarak aldı. Böylelikle liseyi okurken okul çıkışları part-time şeklinde Ankara Hastanesi’nde Simsarlık yaparak sektöre girdim. O yıllarda hayalim kendi ismimde Optisyenlik müessesi açmaktı. Daha sonra simsarlığın yanında pazarlama yeteneğimi kullanarak küçük bir firmanın ithal ettiği butik bir marka olan çerçeve toptancılığı, optik yedek parça sarf malzemelerinin toptancılığını ve pazarlamasını yaptım. İlerleyen yıllarda yönümü perakendeye çevirdim. Çıraklık, kalfalık, ustalık ve en sonunda yüksek öğrenimimi tamamlayarak Optisyenlik belgemi aldım. Bu sayede sektördeki tüm kademeleri yaşayarak tecrübe edindim. İlk işletmemi 21 yaşımdayken abim Sinan Oral ve eski iş verenime ortak olarak açmış bulundum. Bundan kaynaklı sektörde 19 yıllık iş tecrübesi ve 14 yıllık işletmeci birikimine sahibim. Bugün büyümeyi kendisine hedef edinmiş biri olarak önce Ankara’da, daha sonrasında ise ulusalda zincir mağaza olma hedefi taşıyorum. Hayatınızda bir mesleği mecburiyetten yapmak ya da tercih etmek zorunda kalırsanız; o işte en fazla usta olursunuz. O mesleği severek, özümseyerek yaparsanız; zanaatkâr olursunuz. Ustalar paranın peşinden koşar, para ise zanaatkârın peşinden. Bana göre çocukluk hayallerini gerçekleştirenler mutlu insanlardır. Kısacası hayallerimi yaşıyor, hedefime hızla yaklaşıyorum diyebilirim.

Günümüzde gözlük cam materyali olarak organik cam kullanılıyor. Bazı özel durumlarda ise mineral camlar tercih ediliyor. Gözlük camları hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir, siz bu konuda ne söylemek istersiniz?
Aslında camların işlevselliğine, ihtiyaçlarımıza göre bakarak tercih etmek gerekir. Gözlük kullanıcısına ‘Yetişkin mi çocuk mu?’, ‘Gününü nerelerde geçiriyor?’ , ‘Mesleği nedir?’, ‘Tercih ettiği çerçeve tipi nasıl?’ gibi soruların hepsini tek tek irdeleyerek doğru ürünü vermek lazım. Camların özelliklerine kısaca değinirsek; camın berraklık oranı yani sektördeki terimi ile abbe oranı görüntü netliğindeki renklerde kontrast berraklığı anlamına geliyor. Camın ultraviyole geçirgenliği (380NM ve 420NM arası) ve camın kaplama özelliği ise cam indeksi yani inceltme oranı, hammaddesinin çerçeve özelliğiyle etken yapıya sahiptir. Biz ihtiyaçlara göre bunları belirliyoruz. Masabaşı çalışanlar için ultraviyoleyi ve mavi ışığı kesen organik hammaddeli cam kullanmak faydalı oluyor. Böylelikle bilgisayar zararlı ışınlarını keserken kullanıcının ileride sarı nokta olma olasılığını 4/1 oranında azaltıyor. Aynı zamanda katarakt riskini azaltıyor.

Sizce kaliteli bir gözlük camı nasıl anlaşılır?
Kaliteli gözlük camları kullanıcısı adına güvence sertifikası basılı olarak gönderilir. Bunun dışında tüketicinin cam kalitesini anlaması pek mümkün değildir, Optisyenlik müesseselerinde bulunan ekipmanlar gözlük cam testleri ile mümkün olabiliyor.

Gözlük odağının yanlış olduğu nasıl anlaşılır? Bu durum nasıl düzeltilir?
Güzel bir soru. Bilinçli tüketici sektörü yönlendirebilir. Göz odağı konusunda doktorlarımız ve meslektaşlarımız ne yazık ki hassas değil. Halbuki camın %100 verimli kullanılabilmesi için göz odaklarına uygun gözlük camları montajı yapılması gerekir.

Peki odak alınmadan yapılan gözlük camlarında ne gibi sorunlar doğar?
Öncelikle astigmat hastaları ve yüksek miyoplarda yaşanan baş dönmesi, şekil bozuklukları gibi kusurları aza indirgemek için adaptasyon süresinin kısalması adına muhakkak odak alınması gerekir. Görmede hem netlik kazandırır hem de odaklamada kolaylık sağlar. Biz işletmelerimizde herkesten dijital cihazlar ile odakları alıyoruz. Tabii ki iş sadece odak almakta değil, bunun yanı sıra işin mutfak kısmında uygulamanın da tam olması lazım. Bundan dolayı Süha Optik olarak odak aldıktan sonra bu konuda insanları bilinçlendiriyoruz. Eminim yazıyı okuyan birçok gözlük kullanıcısı bu satırlarda kendisinden bir şeyler bulacaktır.

Yorumlar

0 yorumlar