Ankara Life Dergisi

Her Detayı Özenle Düşünülen Konut Projelerinin Mimarı MSY Grup İnşaat

Yıllardan beri gelen tecrübe ve özgüven ile yarınları inşa etmeyi ilke edinen, inşaat sektörü denilince güvenle adından söz ettirmeyi başaran MSY Grup İnşaat’ın kurucusu Mehmet Sena Yıldırım Ankara’nın en çok okunan dergisi Ankara Life’a konuk oluyor.
Türkiye’nin dört bir tarafında lüks yaşam alanları ile modern yaşamın gereği olarak gelişen teknolojiye uygun yenilikçi çözümler üretmeyi hedefleyen MSY Grup İnşaat; tecrübeli bir yönetici ekibin liderliğinde genç ve dinamik bir yapılanmasıyla, her yeni projede bir adım ileri gitmeyi amaçladıklarını söylüyor.
MSY Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sena Yıldrım, Ankara Life Dergisi ekibimize inşaat sektöründe sürecin nasıl işlediğini ve inşaat sektöründeki girişimcilik potansiyellerinin eğilimlerinin neler olduğunu anlattı.

Proje geliştirirken en çok önem verdiğiniz unsur nedir?
İnşa edilen yapılarda kullanılan malzemelerden tutun da estetik görünümüne kadar dikkat ediyoruz. Olaya sadece parasal anlamda bakmıyoruz. Her şeyin ötesinde manevi açıdan ülkemize değer katmak bizim için çok önemli. Bu kapsamda güzel şeyler yaptığımıza inanıyorum.

Geride kalan yıllarda nasıl bir üretim hacmine ulaştınız?
MSY Grup İnşaat olarak başlayan süreçte MSY Life, MSY Gold, MSY Yaşam, MSY Tower gibi çalışmalarda bulunduk. Bu çalışmalar ile beraber bazı projelerde geliştiricilik bazı projelerde taahhütlük yaptık.

Mevcut projelerinizde son durum nedir?
Şu anda konut projelerimiz ve arazi geliştirme çalıştırmalarımız son sürat devam ediyor. Bunun yanı sıra talep toplama sürecimiz de artış göstermekte.

Arazi seçimlerinizde stratejiniz kent merkezinde ve kendi içinde bir yaşam alanı olan projelere yönelik mi olacak?
Parklar ve yeşil alanlar ile iç içe, arazisi geniş olan ve alçak katlı üretime imkan veren yerlerde projeler geliştiriyoruz.

Sizce sağlıklı bir ev nasıl olmalı?
Sağlıklı bir ev; koru, yeşil alan ya da ormana komşu olmalı. Havalandırma sistemi sağlık kriterlerine uygun olarak tasarlanmalı. En önemlisi ise; konutun son deprem yönetmeliğine uygun bir biçimde inşa edilip edilmediğine dikkat edilmelidir.

Her projenizde farklı bir mimari ile müşterilerinizin karşısına çıktınız. Yeni projelerinizde de farklı bir mimari ile şaşırtacak mısınız?
Yaptığımız projeler değer katsın istiyoruz, 30-40 yıl sonra bile vazgeçilemeyen projeler olsun istiyoruz. Günümüzde pek çok proje üretiliyor ama bunlar 5-10 yıl sonrasının dönüşüm projeleri. Biz sadece alıcısına değil ülkemize değer katan projeler üretmeye çalışıyoruz.

Kentsel dönüşüm projeleri hakkında düşünceleriniz neler?
Konum, fiyat, deprem, büyüklük, yenilik ve ulaşıma da bu faktörler arasında yer vermekte fayda var. Kentsel dönüşüm ve inşaat sektörünün yarınına bakıldığında, Türkiye’nin olmazsa olmazı olarak görüldüğü bir gerçek. Ana ekseni riskli binalardan başlamak suretiyle konut stoku yenileniyor ve kentsel dönüşüm projelerine yönelik konut kredilerine olan ilgi ve ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Türkiye’de bundan sonra büyüme stratejiniz ne olacak?
Gelişen teknoloji ile beraber uygun yenilikçi çözümler üretmek, sektörel açıdan varlığımızı gelecek yıllara da aktarmak ve devamlılığını sağlayarak ilerlemenin büyüme stratejimiz açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.

Mehmet Bey biliyoruz ki insanın temel ihtiyaçlarından biri barınmadır. Barınma ihtiyacını inşaat sektörü açısından ele aldığımızı düşünürsek; girişimcilik potansiyelinde ‘Yenilikçilik Eğilimi’ni nasıl değerlendirirsiniz?
Yenilikçilik eğilimi, yeni ürün ya da hizmet geliştirmeye, teknolojik liderlik ve yeni süreçler geliştirme amaçlı araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetlerine destek vermeye duyulan isteği yansıtır. Girişimcilik eğiliminin kilit ölçütü yenilikçiliktir. Yenilikçilik eğilimi, bir firmanın yeni olana yatkınlığını ifade etmektedir. Yeni teşebbüsler yaratma fikrinin yanında, mevcut işletmelerin gelişebilmesi için yeni yöntem ve ürünlerin üretilmesi de yenilikçilik açısından önemlidir. İnşaat sektöründe girişimcilik eğiliminin bir alt boyutu olarak, yenilikçilik eğiliminin güçlü yönlerine baktığımızda karşımıza birçok açıklaması çıkabilir. Sektörün küresel boyutta proje üretme yeteneğinin olması, ileri teknoloji kullanım oranının yüksek olması, bilgi ve teknoloji transferlerinin kolaylaşması, rekabetin yoğunlaşması, ülkeler arası diplomatik ilişkilerin gelişmesi, hükümet teşviklerinin verilmesi, yeni yönetmeliklerin çıkarılması, farklı uzmanlık alanlarında eğitim alma olanağının artması, müşteri beklentilerinin araştırılması ve beklentileri karşılayacak proje üretme kapasitesinin yüksek olması, AR-GE yatırımlarının artması sayılabilir.

Peki Mehmet Bey, inşaat sektöründe girişimcilik potansiyelinin ‘Risk Alma Eğilimi’ hakkında neler söylemek istersiniz?

Risk alma eğilimi, bilinmeyen yeni pazarda bir teşebbüs ortaya koymaya çalışmak gibi gözü pek atılımlar yapmaya olan yatkınlığı, garantilenmiş bir sonucu olmamasına karşın bir girişime kaynakları yatırabilmeyi veya çok miktarda borçlanabilmeyi ifade eder. Risk alma eğilimi, sonuç ve getirinin açık olmadığı durumlarda bile yenilikçi projelere destek verme yönelimidir. İnşaat sektöründe girişimcilik eğiliminin bir alt boyutu olarak risk alma eğilimi, girişimcilik ve istihdam garantili programların açılması, mesleki danışmanlık ve rehberlik hizmetleri ile mesleki eğitim kursları yoluyla etkili işgücü politikalarının uygulanmasının hedeflenmesi, KOSGEB girişimci destek programı, AR-GE, inovasyon ve endüstriyel destek programı, İŞKUR destekleri, TÜBİTAK destekleri, AB rekabet edebilirlik ve yenilik çerçeve programı, bilim sanayi ve ticaret bakanlığı destekleri, girişim sermayesi gibi desteklerin verilmesi, ülkemizde konut arz açığının yüksek olması, ülke çapında kentsel dönüşüm kararının alınmış olması ve ülkemizde nüfus artış oranının yüksek olması ve talebi pozitif yönlü etkilemesi fırsatları arasında söyleyebileceğimiz özellikleridir.

İnşaat sektöründe girişimcilik potansiyelinin ‘Proaktiflik Eğilimi’ bağlamında incelenmesi ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Proaktiflik eğilimi, fırsatları araştırmak, rekabet düzenini ve çevresini şekillendirmeyi, değişim sürecinde ve sonucunda oluşacak talepleri karşılamak amacı ile, uygun stratejileri geliştirebilmeyi, pazar değişimi sürecinde aktif rol oynayabilmek ve yeni ürün ve hizmetleri pazara ilk sunabilmeyi ifade eder. Binaların tipolojik açıdan çeşitlenmesi, ölçeklerinin büyümesi ve karmaşıklaşması nedeni ile üretim hızını arttıracak yeni teknolojilerin kullanılmasına ihtiyaç duyulması, uzmanlık alanlarına duyulan ihtiyacın artması, yurt dışı faaliyetlerine yapılan devlet destekleri düşük maliyetler ile işletme kurma olanağının olmasını ise güçlü yönleri arasında sıralayabiliriz.

İnşaat sektöründe girişimcilik potansiyelinin ‘Saldırgan Rekabetçilik Eğilimi’ ilişkisini açıklayabilir misiniz?

Saldırgan rekabetçilik eğilimi; işletme sahiplerinin kendilerini değerlendirebilmek amacı ile rekabetten hoşlanmalarına ve başarılı olmak için gayret göstermelerine bağlanabilir. Saldırgan rekabetçilik eğilimi; bir işletmenin rakiplerine egemenliğini kabul ettirebilmek amacı ile, bilinçli olarak ya da reaktif davranarak rakip ve pazar analizlerini içerecek biçimde alışılmadık yöntemler ile “rakibi alt etme” istek ve eğilimini işaret eder. Bu bağlamda, sektörün çekiciliği, sektöre yönelik girişim eğilimlerini arttırmakta ve rekabetin şiddetlenmesini sağlamaktadır. Yoğun rekabetin daha kaliteli ve yenilikçi proje ile yapıların üretilmesine neden olmaktadır. Fiyat rekabetinin fiyatların çeşitlenmesi ve dengelenmesinin sağlanması güçlü yönlerini ifade ediyor.

Mehmet Bey son olarak bu sektörde girişimcilik potansiyelinin ‘Özerklik Eğilimi’ hakkında neler söylemek istersiniz?

Özerklik, bir iş fikrini ortaya çıkarmak, geliştirmek ve sonuna kadar götürmek konusunda bir birey ya da ekipçe yürütülen bağımsız faaliyetleri ifade eder. Özerklik eğilimi, örgütsel sınırlamalardan özgür olarak hareket edilebilme, karar verebilme ve ilerleyebilmeyi kapsar. Özerklik eğiliminin varlığı, firmanın yönetim şekli ve boyutu ile ilgilidir. Özerklik eğiliminin girişimcilere özgür hareket etme fırsatı sağlaması, sektörde piyasa uygulamaları açısından girişim özgürlüğünün yüksek olması, serbest iş yapma motivasyonunun yüksek olması, yüksek kâr elde etme olanağı ve tecrübeye dayalı öğrenme sürecini kapsar. İşveren memnuniyetinin sağladığı cesaret duygusu, küreselleşmenin de etkisiyle uluslararası projelerin yapılması, yakın coğrafyalarda ve Türkiye’nin büyük şehirlerinde yüksek bütçeli projelerde çalışacak kalifiye eleman ihtiyacının artması gibi güçlü yönlerini barındırıyor. Fırsatlarında ise; yeşil bina ve sürdürülebilirlik alanlarında yeni teknolojilerin sektöre girmesi, konut altyapı ve üstyapı ihtiyaçlarının artması, faiz ve enflasyon oranlarındaki düşüş ile birlikte kredi imkânlarının artması yer alıyor. Bu bağlamda, uygun ihaleler alınabilirse yüklenici müteahhitlik, müşavirlik, taşeronluk ve projecilik işlerine çok büyük sermayelere gerek olmadan başlanabilmesi fırsatını veriyor.

Yorumlar

0 yorumlar