Ankara Life Dergisi

Hüseyin Şen

KENTSEL DÖNÜŞÜM;  HAYATIN HER ALANINA ETKİ EDECEK KADAR ÖNEM ARZ EDER

Şenler Grup Gayrimenkul İnşaat A.Ş. kurucusu Hüseyin Şen, Ankara Life Dergisi okuyucuları için sektörü değerlendirdi.

Hüseyin Şen kimdir?

Öncelikle ve özellikle tarihi Ankara’nın tarihi ile anılan, tarihle en net objektif bağımız olan,  bilişim çağının handikaplarına rağmen başkentimizin siyasi, ekonomik her yönünü halkımıza etkin şekilde yansıtan Ankara Life Dergisi’ne bizlere bu fırsatı verdiği için müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim.

Ankara doğumluyum. Orta öğretim yıllarından itibaren başta gıda ve perakende olmak üzere başkentin ticareti içinde gençliğini geçirmiş son 12 yıldır da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren aynı zamanda da ABD Business Universıty Of Costa Rica’da İşletme Yönetimi eğitimine devam eden öğrenciyim.

Yine Ankara’nın en aktif sivil toplum örgütlerinden ASGİAD Ankara Sanayici Girişimci ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteyim. Evli ve bir çocuk babasıyım.

Ankara doğumluyum. Orta öğretim yıllarından itibaren başta gıda ve perakende olmak üzere başkentin ticareti içinde gençliğini geçirmiş son 12 yıldır da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren aynı zamanda da ABD Business Universıty Of Costa Rica’da İşletme Yönetimi eğitimine devam eden öğrenciyim.

Yine Ankara’nın en aktif sivil toplum örgütlerinden ASGİAD Ankara Sanayici Girişimci ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteyim. Evli ve bir çocuk babasıyım.

İŞİN UZMANLARI İLE ÇALIŞMAK BİZLERE NE GİBİ ARTILAR GETİRİR?

Artı getirmekten ziyade her işin uzmanı ile çalışmak her sektör ve alanda bir mecburiyettir. Liyakat her işte başarının ana şartı, başarının göz ardı edilemez unsurudur. Bununla ilgili birçok alıntı, menkıbe, hadise, kıssadan hisse ve özlü söz söylemek de mümkün fakat işi özetlemek gerekirse ‘’yarım hoca dinden eder, yarım doktor candan eder ‘’ gibi kültürümüzde yerini bulmuş bir atasözü gayet açıklayıcı olur.

Kaldı ki, söz konusu gayrimenkul sektörü olduğunda liyakat düsturunun önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Çünkü gayrimenkul sektöründe bir çok uzmanlık alanı ‘olmazsa olmaz’ zorunluluktur.

İnşaat mühendisi, mimar, şehir plancı, değerleme uzmanı, pazarlama- satış, tapu kadastro uzmanlığı, kent bilimi, konut politikaları, demografi gibi birçok uzmanlık alanı gayrimenkul sektörü ile direkt ilişkilidir.

Bu manada bakarsak meseleye liyakat demek başarı demektir. Liyakatsiz iş partneri ise hem başarısızlık hem de risk demektir. Aynı zamanda da toplum nazarında güvensizlik unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Projelerimizde bu güne kadar ortaya çıkan genel strateji “Batı Ankara” odaklı olması. Çünkü hem sanayi hem de Ankara’nın yeni demografik akımı Ankara’nın batısına akmaktadır. Aslında Şenler Grup olarak çok küçük birikimler ile bile insanlara gayrimenkul yatırımı yapma fırsatı sunmaktayız.

Örneğin, bir cep telefonu fiyatına bile insanlara yatırım yapma fırsatı sunduğumuz ve özünde arsa üretim satışını yapan projemiz, “Batı Ankara Arsa’’ yoğun bir şekilde devam etmektedir.

DEVAM EDEN PROJELERİMİZ VE HEDEFLERİMİZ

Projelerimizde bu güne kadar ortaya çıkan genel strateji “Batı Ankara” odaklı olması. Çünkü hem sanayi hem de Ankara’nın yeni demografik akımı Ankara’nın batısına akmaktadır. Aslında Şenler Grup olarak çok küçük birikimler ile bile insanlara gayrimenkul yatırımı yapma fırsatı sunmaktayız.

Örneğin, bir cep telefonu fiyatına bile insanlara yatırım yapma fırsatı sunduğumuz ve özünde arsa üretim satışını yapan projemiz, “Batı Ankara Arsa’’ yoğun bir şekilde devam etmektedir.

Yine Ankara’nın batısında temelli bölgesinde bitmiş olan 3 adet projemiz var. “Nevbahar Botanik Evleri” isimli bu projemiz özellikle pandemi döneminde apartman ve yoğun şehir hayatına alternatif yaşam alanı arayan Ankaralılar için çok elzem yaşam alanları oluşturdu ve projeler üst üste hızla bitmiş oldu.

Bunun yanında Yaşamköy Loca, Yaşamköy Garden ve Newbatı Vilları en son yaptığımız projelerden bir kaçı.

Önümüzde ise pandemi, hijyen, temiz hava, doğa ve sağlık olgularını birleştiren, şehre yakın ama şehrin tüm hengamesinden uzak yeni bir proje ile yolumuza devam edeceğiz.

Bu proje içerisinde termal suyunun şifası, ormanın havası ve sağlık turizmini ve müstakil orman villalarının buluştuğu sağlık, tedavi, doğa ve manzarasıyla, insanın hem bedenine hem ruhuna güzellikler sunan bir proje olacak.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Kentsel dönüşüm denildiğinde insanların aklına genelde iki şey gelir. Bunlardan birisi deprem, diğeri ise eski bir yapının yıkılıp, çok katlı olarak tekrar yapılması. Ama geniş perspektiften bakılınca kentsel dönüşüm; sosyal hayatın hemen her alanına nüfuz edecek ehemmiyette bir olgu. Söz gelimi kentsel dönüşüm demek; başta istihdam demek, çünkü başta finans, gayrimenkul sektörü, inşaat sektörü, ticaret, kültür gibi hemen her sektörü menfii veya müspet direkt ilgilendiren lokomotif bir sektör.

Kentsel dönüşüm demek, insan hayatının en önemli risk ve kaygısı olan deprem olgusuna karşı hazırlık demek. Muhtemel bir depremde yıkılıp can kaybına sebep olacak yapıların yok olup, yerine güvenli yeni yapıların oluşabilmesi demek.

Kentsel dönüşüm demek, daha çok yeşil alanlar, daha çok sosyal donatılar demek. Çünkü bir bir üstüne yapılmış binaların yıkılması ve en az kişi başı 14m2 yeşil alanın düştüğü daha sağlıklı bir yaşam ortamı demek. Buda toplum sağlığı açısından, sağlıkta önleyici tedbirler kavramına en önemli etken.

Bunun gibi çok sayıda faydalarını saymak mümkün. Fakat özetlemek gerekirse; kentsel dönüşüm yapımı ve uygulaması ile konut fiyatlarından, demografik yoğunluk belirlemeye, cazibe merkezi belirlemeden, tarım arazilerini koruyarak yerleşime, yapımdaki istihdamdan ticaretine, deprem riskinden taşkın sel risklerine kadar insan hayatının her alanına etki edecek kadar önem arz etmektedir.

Lakin kentsel dönüşüm algısı bireysel bir şekilde yapılagelmekte. Oysa kentsel dönüşüm yerel yönetimler başta olmak üzere bakanlık ve TOKİ gibi devlet iradesi ile toplu ve stratejik planlama ile yapımı yetersiz ve kısır görünmekte. Her depremde gündeme gelen ama güncelliğini kaybettiğinde önemini yitiren bir kavram.

Özellikle yerel yönetimler koordinasyonunda oluşturulacak kentsel dönüşüm projeleri hem ekonomi açısından hem de konut arzı ile konut politikalarının kontrol ve yönetimi mümkün olacaktır diye düşünüyorum.

İnşaat sektörünün gelişimini değerlendirir misiniz?

Malum odur ki, inşaat ve gayrimenkul sektörü özellikle Türk ekonomisi açısından lokomotif bir sektör. Örneğin tüm unsurları ile şu anda sektörün durduğunu düşünelim. Başta ABD de örneğini gördüğümüz mortgage krizi gibi bankacılık ve finans sektörü büyük bir durağanlığa girecektir. Bide inşaat sektörüne mamul ve yarı mamul üreten sanayii de düşünecek olursak finansı ciddi sekteye uğratacaktır. Piyasa likiditesi dediğimiz para dönüşüm ve katma değeri de adeta bıçak gibi kesecektir. Direkt ve endirekt olarak ise işsizlik ve istihdamda çok büyük çığlar oluşacak. İşsizlik ise gıda sektöründen eğitime sağlığa hizmet ve perakende sektöründe hacimsel daralma yaratacaktır.

İnşaat sektörünün gelişimini değerlendirir misiniz?

Malum odur ki, inşaat ve gayrimenkul sektörü özellikle Türk ekonomisi açısından lokomotif bir sektör. Örneğin tüm unsurları ile şu anda sektörün durduğunu düşünelim. Başta ABD de örneğini gördüğümüz mortgage krizi gibi bankacılık ve finans sektörü büyük bir durağanlığa girecektir. Bide inşaat sektörüne mamul ve yarı mamul üreten sanayii de düşünecek olursak finansı ciddi sekteye uğratacaktır. Piyasa likiditesi dediğimiz para dönüşüm ve katma değeri de adeta bıçak gibi kesecektir. Direkt ve endirekt olarak ise işsizlik ve istihdamda çok büyük çığlar oluşacak. İşsizlik ise gıda sektöründen eğitime sağlığa hizmet ve perakende sektöründe hacimsel daralma yaratacaktır.

Hal böyle iken diğer bir gerçek ise ülkemizde inşaat sektörü ve yapılaşma hala olgunluğa yeterliliğe ulaşamamış ve hızla zor şartlarda bile olsa ilerlemekte. Bence özellikle konut arzının doygunluğa ulaştığı an geldiğinde inşaat sektörünün klasik arsaya konut yap sat modelinden alternatif proje ve sektörlere evirilmesi lazım. Mesela orman evleri gibi, müstakil doğa hayatına paralel. Yatay mimari ve kentsel dönüşüm gibi ve/veya inşaat deklarasyonu, tadilatı alanına geçiş unsurlarını hayata geçirmeli. Bunun yanında ciddi döviz girdisine de sebep olacak Türkiye harici ülkelerde yoğun olarak uzmanlaştığımız inşaat sektörünü ihraç etmek olmalıdır. Özellikle Suriye, Kuzey Irak, Kuzey Afrika, Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere, gönül coğrafyası dediğimiz ülkemize sempati ve muhabbet ile bakan halkların yaşadığı ülkelerde ise yapılaşmanın mimarı Türk’ler olmalıdır.

Yorumlar

0 yorumlar