İnşaat ve Maden Sektörünün Başarılı İsmi; Harun Karayel!
Profesyonel anlayışı, çağdaş yönetim modeli ve uzman ekibiyle adından sıkça söz ettiren Karayel İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Harun Karayel, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne konuk oldu. Günümüz inşaat ve maden sektöründe gerek özel gerek kamu kurumlarında pek çok başarıya imza atan Karayel İnşaat, işin kalitesine önem vererek özveriyle çalışmanın en büyük modeli haline gelmiş durumda. TOKİ, Millet Bahçesi, barajlar ve sulama alanları inşa etmenin yanı sıra deprem bölgelerinde tek katlı köy konutları yapmada ise hayli çalışkan bir ekiple sektörde adından oldukça söz ettiriyor. Biz de Ankara Life Dergisi olarak Karayel İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Harun Karayel’e merak ettiğimiz sorularımızı yönelttik. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Harun Bey, yıllardır inşaat ve madencilik üzerine çeşitli faaliyetler gösteren Karayel İnşaat bünyenizde pek çok başarıya imza atıyorsunuz. Ancak alanınıza yönelik sorularımıza geçmeden önceden sizi tanımak istiyoruz. Harun Karayel kimdir? Bu sektörde faaliyet gösterme fikriniz nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?
1985 yılında Van’da doğdum, İnşaat Mühendisiyim. Bu sektörde faaliyet göstermemin asıl sebebi babam diyebilirim, çünkü kendisi müteahhitlik mesleğini icra ediyor. Bu alana yönelmemin bir diğer sebebi ise müteahhitlikte yer alan taş ocaklarının ilgimi çekmesinden dolayı kaynaklandı.
İnşaat ve madencilik üzerine birçok çalışmanız bulunuyor, ancak bir de sizden dinlemek istiyoruz. Karayel İnşaat olarak hangi katma değerleri sunmaktasınız, tercih edilme sebebiniz nedir?
Yaptığımız her taahhüt işlerimizi zamanında bitiriyoruz. Projelerin geçici kabulü ve kesin kabulü olan garanti dönemlerinde herhangi bir sorun yaşamadığımız için ve yaptığımız işin kalitesi olsun makine farkımız olsun idareler, Kara Yolları, DSİ, TOKİ, Çevre ve Şehircilik, İller Bankası gibi kurumlar bizi tercih ediyor.
İnşaat ve malzeme kalitesine verdiğiniz önemin yanı sıra çevre ve sosyal unsurlara özenli yaklaşımınız firmanızı rakiplerinizden ayıran en temel hususların başında yer alıyor. Bu doğrultuda güncel projelerinizden bahseder misiniz?
Evet dediğiniz gibi inşaat ve malzeme kalitesine Karayel Grup olarak önem vermekteyiz, bu önemin yanı sıra çevre ve sosyal unsurları da göz önünde bulundurarak birçok çalışma gerçekleştirmekteyiz. Başlıca projelerimiz arasında; TOKİ, Millet Bahçeleri, konutlar var. Aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı deprem bölgelerinde tek katlı köy konutları yapıyoruz. Yine DSİ’ye bağlı baraj, taşkın ve sulamalara yönelik projelerde ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nde ise yol yapımı çalışmalarında faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca sağlık sektöründe ise Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler inşa ediyoruz.
Aynı zamanda madencilik üzerine de pek çok çalışmanız bulunuyor. Bu projeleri yürütürken olmazsa olmazlarınız var mı? Baz aldığınız kriterlerden ve işlenen süreçten biraz bahseder misiniz?
Madenlerin arasında en önemli kriterlerimizi taş ocağı kapsıyor. Taş olmazsa beton da olmaz, beton olmazsa yollar da olmaz mantığıyla hareket ediyoruz. Buna örnek olarak Adıyaman ve Karaman illerimizde taş ocaklarımız ve beton santrallerimiz var. Bu santraller vasıtasıyla o bölgedeki hem beton sorununu hem de yollarda kullanılan taş sorununu çözmekteyiz.
Firma olarak, inşaat ve madencilik sektörü ile ilgili var olan sıkıntıları aşmayı nasıl başarıyorsunuz?
Ekonomik açıdan herkes gibi biz de zorlanmaktayız. Fiyat artışlarından kaynakladı bankalarda biliyorsunuz ki kredi verme işlemlerini kapatmış durumda. Bu yüzden taahhüt işlerimizi madenden gelen gelir olmazsa yapmakta zorluk çekiyoruz.
Ülkemizde inşaat sektörünün son zamanlarda yaşadığı sorunlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecekte inşaat sektörünü ne bekliyor?
Hepimizin bildiği üzere inşaat ve taahhüt sektörü ülkemizdeki gelirin sadece %60’ını karşılıyor. Büyük ölçüde ulusal sermayeye dayanan inşaat sektörü, yüzlerce meslek dalını ilgilendirmesi nedeniyle istihdam ve üretim sürecini önemli ölçüde etkiliyor. Bu sektör hemen hemen bütün üretimi, yatırım malı olarak saydığını görmekteyiz. Bundan dolayı geleceğimizde bu iki alan ülkemiz adına en önemli kalelerden biridir.
Sizce iş hayatında başarılı olmanın sırrı nedir? Genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Disiplinli ve dürüst çalışmak her başarının kapısını açar, benim de sırrım bunun içinde saklı. Genç girişimcilere gelecek olursak; sorumluluklarını bilmelerini, ülkemize ve işlerine sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum.
Son olarak bu sektör sene başından beri nasıl bir gelişim gösterdi? Önümüzdeki on yıl içinde nasıl bir öngörüde bulunuyorsunuz?
Önümüzdeki 10 yılı bırakın yaşadığımız sıkıntılardan ötürü ülke ve dünya olarak yarını dahi göremiyoruz. Haliyle inşaat ve madencilik sektöründe bu konuda olumsuz etkilendi. Bunun sebebi ise pandemi, deprem gibi felaketlerden kaynaklanıyor. Ancak yine de umudumuzu kesmemeye gayret ediyoruz, büyük bir özveriyle çalışmaya devam ediyoruz.
Yorumlar
0 yorumlar