Ankara Life Dergisi

Kadın Girişimciliğin İlham Verici Yüzü; Rukiye Göçer!

Ankara Life dergisinin bu sayıdaki konuğu, başarı dolu bir hikâyenin sahibi: Rukiye Göçer. Hem ortodonti uzmanı hem de kadın girişimci olarak önemli bir iz bırakan Göçer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Kadın Girişimciler Kurulu’nda aktif rol alarak başarı merdivenlerini tırmanmış bir isim. 13 yıl önce, Polatlı’da hiçbir bağının olmadığı bir yerde küçük bir klinik açarak başladığı girişimcilik serüveni, şimdi ilçenin en büyük ağız ve diş sağlığı merkezine dönüşmüş durumda bulunuyor. Ayrıca Çayyolu’nda yine kendi işi üzerine olan bir ağız ve diş sağlığı polikliniği şubesi var. Göçer’in önceliği ise her zaman başarı odaklı olmak ve toplumun şekillenmesinde kadının önemli bir rol oynadığını vurgulamak bulunuyor. Zaman yönetiminin önemine inanan Rukiye Göçer, sevdiği işleri yapmak, doğru planlama ve verimli çalışmanın önemini vurgulayarak başarısının temelini açıklıyor. Kadın olarak bulunduğu görevlerdeki düşüncesi ise net; kalıplara sıkışmadan işini doğru yapan her kadının, süreç içerisinde başarılı olabileceğine inanıyor. Rukiye Göçer’in hayat dolu ve ilham verici hikayesi sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

 Rukiye hanım, sizi birçok farklı kimlikle tanıyoruz. Bize Rukiye Göçer’i anlatır mısınız?

Tabiri caizse gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Almanya’da doğdum ve ilk öğrenimimi orada tamamladım. Lisans ve doktora eğitimimi Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde aldım. Ortodonti uzmanıyım. Ayrıca Üsküdar Üniversitesinde Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünde master yaptım. Ek olarak Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimi almaya devam ediyorum.

Mesleki başarılarınız dışında isminizi farklı alanlarda da duyuyoruz. Bunlardan bahseder misiniz?

Evet, 5 yıldır Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Kadın Girişimciler Kurulunda aktif olarak görev alıyorum. Buralara kadar evrilen girişimcilik hikayem 13 yıl evvel hiçbir bağımın bulunmadığı Polatlı’da klinik açmaya karar vermemle başladı. Küçük bir klinik, süreç içerisinde 5 katlı çok sayıda kişiye istihdam sağlayan, ilçenin en büyük ağız ve diş sağlığı merkezine dönüştü. Bu başarı beni o dönemde Polatlı Ticaret Odası Meslek Komitesi başkanlığına taşıdı. Bunun ardından TOBB Kadın İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı ve ardından son Oda-Borsa seçimlerinde PTO Meclis üyeliği geldi. Bu görevi çok önemsiyorum çünkü nüfusu birçok ilin nüfusunu aşmış ve oldukça büyük ticari hacmi olan, erkek egemen profil sergileyen Polatlı gibi bir ilçede Ticaret Odasının 58 yıllık tarihinde meclis üyeliğine seçilen ilk kadınım.

Bu süreci nasıl yönettiniz?

Öncelikle yapı olarak başarı odaklı bir insanım. Ayrıca toplumun şekillenmesinde kadının önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Belirli temsillerde kadının görev alması gerek diğer kadınlara örnek olması açısından gerekse toplum dengesinin sağlanması ve gelişmesi noktasında önemli. Bu motivasyonla seçim döneminde adaylığımı koydum ve ilk kadın meclis üyesi seçildim.

Gerçekten dikkat çekici bir başarı hikayesi. Peki Rukiye Göçer başarıyı nasıl tanımlar?

Başarı herkes için ayrı bir anlam ifade edebilir. Benim için başarı; Hekim kimliğimle tedavilerimi doğru sonuçlandırmak. Anne kimliğimle dünyaya iyi bir insan kazandırmak. İşveren kimliğimle daha çok istihdam sağlayacak iş alanları açmak. Totalde ise hayata doğru ve kalıcı izler bırakmak.

Peki sizce başarıya nasıl ulaşılır?

Başarmak istediğim, planladığım daha birçok hedefimin olduğunu düşünecek olursak, bu soruyu yanıtlamak benim için iddialı olur ama şunu söyleyebilirim ki benim için önemli olan yol değil yolculuktur. Çünkü zaman içinde yolun sonundaki hedefler değişebilir. Önemli olan bu yolculuk sırasında karşımıza çıkan engelleri aşma kabiliyeti geliştirerek yola devam etmektir.

Bu tempoda zaman yönetimini nasıl yapıyorsunuz?

Bürokratik görevlerim bunlardan ibaret değil aslında. Etik çerçeveyi önceleyerek prensipli, disiplinli, hedef odaklı çalışma alışkanlığım anlattıklarımın dışında görevimin devam ettiği Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet üyeliğini de getirdi. Araya 2 yıl Ankara’nın en büyük girişimci iş kadınlarının derneği olan ANGİKAD Yönetim Kurulu Üyeliği girdi. Yine iş kadınları derneği olan GİSAD Genel Sekreterliği var. Katıldığım mesleki sempozyumlar, kongreler… Ayrıca Çayyolu’nda yine kendi işim üzerine olan bir ağız ve diş sağlığı polikliniğimin şubesi var. Tüm bu iş akışının içinde zaman yönetiminin ipi göğüslediğini düşünüyorum. Sevdiğin, değer katan işler yapmak, doğru planlama, verimli çalışma. Benim çalışma prensibimi bu 3 madde oluşturuyor.

Bulunduğunuz görevlerde kadın olmak, sizin için işleri zorlaştırıyor mu?

Geleneksel Türk toplum yapısında kadına yüklenen roller belli. Her ne kadar günümüzde bunları artık aşmış gibi görünsek de belirli zorlukları var elbet. Ama ben bu tür detaylara hiçbir zaman takılmadım. Amacım sadece mesleğimde başarılı olmak, değer üretmek, katkı sağlamak ve etkileşim içinde olduğum insanlarla başarı hikayeleri oluşturmak, mentorluk yaptığım girişimcilere, öğrencilere rol model olmak oldu. Bana göre kalıpların içine sıkışmak bir kadının önündeki en büyük engel. Siz işinizi doğru yaptıktan sonra süreç içerisinde her şey akışa geçecektir. Genel olarak engeller aşılmak içindir diyebiliriz.

Son olarak iş hayatınızın dışında neler yaptığınızı öğrenmek isteriz. Teşekkür ediyoruz.

Hayatın hiçbir alanını birbirinden bağımsız görmüyorum aslında, iş hayatında başarılı bir profil çizmeye çalışıyor olmamın anneliğim üzerinde çok önemli etkisi olduğunu düşünüyorum çünkü kızıma konuşan anne değil gösteren anne oluyorum, rol model.  Ama salt işin dışında neler var hayatımda derseniz, kırmızı çizgim kızım Ada, seyahat, kızımla görmediğimiz ülkeleri keşfetmek, kitaplarım ve yanımdan bir an olsun ayırmadığım bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme merakım…

Yorumlar

0 yorumlar