Ankara Life Dergisi

Kalitenin Öncüsü; Promsan Grup A.Ş.

Başkent Ankara’nın yetiştirdiği genç iş insanı Bilal Tekok, son dönemlerin parlayan yıldızı. İş dünyasında birçok farklı sektörde önemli başarılara imza atan Tekok, özellikle reklam ve görsel tanıtım sektöründe hatırı sayılır bir konumda yer alıyor. Türkiye’de ve yurt dışında inşaat alanında birçok başarılı projeye imza atan Tek Yapı firmasının ikinci nesil patronu olan Bilal Tekok, 2003 yılından bu yana kendi şirketleri ile başarıdan başarıya koşuyor. Promsan Grup A.Ş. bünyesinde bulunan 3 firması ile reklam-organizasyon, medikal, mobilya tasarımı ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Ankara Ticaret Odası başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevlerde bulunan başarılı iş insanı Bilal Tekok, Türkiye’nin en çok okunan yerel yayını Ankara Life Dergisi iş dünyası sayfalarına konuştu. Keyifli okumalar…

Bilal Bey sizi biraz tanıyabilir miyiz? Günlük hayatınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle güne erken başlamayı çok seviyorum. Güzel bir müzik eşliğinde bol oksijenli bir sabah yürüyüşü ve ardından aileniz ile birlikte yaptığınız keyifli bir kahvaltı, gün içerisindeki performansınızı ve başarınızı katlıyor bence. Hafta sonları ise; bizim gibi yoğun tempoda çalışan insanlar için bulunmaz bir fırsat olarak görüyor ve mümkün olduğunca dolu dolu geçirmeye özen gösteriyorum. Özellikle ailem ve dostlarımla beraber olmayı, farklı şehirlerde farklı mekanları keşfetmeyi, kamp yapmayı ve lezzet duraklarını gezmeyi çok seviyorum. Yoğun ve yorucu bir iş temposuna sahip olduğum işimi de severek yapıyorum. Devamlı yeni ürünlerimiz ve projelerimiz için AR-GE çalışmalarını sürdürüyor, Türkiye ve Çin pazarını yakından takip ediyorum. Yani her gün hevesle başladığım farklı bir başlangıç oluyor, bunun dışında gün içerisinde mutlaka görev aldığım sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili çalışmalar yapıyorum.

İçerisinde bulunduğunuz sosyal projelerden örnek verebilir misiniz?

Özellikle çocukları kapsayan birçok projede yer almaya çalışıyorum. Sizlere “Dilek Ağacı Projesi”nden bahsetmek isterim. Üç yıldır Özel Yüce Okulları Okul Aile Birliği Başkanlığı’nı yürütmekteyim. Her sene yeni yıl gelmeden minimum 200  yardıma ihtiyacı olan çocuğumuza dilek mektupları yolluyoruz. Onlar mektuplara gönüllerinden ne geçiyorsa isteklerini yazıyorlar. Bizler de bu isteklerini yanlarını doldurarak onlara ulaştırıyoruz. Yeni yıla gülerek girmelerine az da olsa vesile olmanın mutluluğu paha biçilmez. Elimizde olan imkanların sadece bizim ve ailemiz için olmadığını unutmamak gerekiyor.

Hayat felsefem diyebileceğiniz bir mottonuz varmı?

Hayat ne gideni geri getirir ne de kaybettiğin zamanı sana geri çevirir. Bu nedenle; yaşamam gerekenleri ve yapmak istediklerimi zamanında gönlünce yaşayarak, mutlu olmayı bilmek gerekir.

Promsan Grup A.Ş.’nin sektöre giriş hikayesini öğrenebilir miyiz?

Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, bir süre aile işimiz olan inşaat sektöründe faaliyet gösterdim. 2003 yılında Tekok Tanıtım Hizmetleri Ltd.Şti.’yi kurarak uzun zamandır takip ettiğim reklam ve organizasyon sektörüne giriş yaptım. Hedeflediğim birçok kurumsal firma ve kuruluşun marka değerlerini daha ileriye taşıyabilmesi için gerekli olan inovatif ürünleri bularak, kısa zamanda çok geniş bir müşteri portföyüne sahip oldum. Ardından Promsan A.Ş.’yi hayata geçirerek yurt dışından getirdiğimiz bazı ürünlerin imalatını ülkemizde yaparak güzel bir istihdama sebep olduk. Zamanla üretimini yapmış olduğumuz ürünleri farklı ülkelere ihracatını yaparak yeni pazarlar oluşturduk. Pandemi ile beraber medikal, mobilya tasarımı ve enerji sektörlerinde de faaliyet göstermeye başladık.

Firmalarınızı sektörlerinde farklı kılan yönleri nelerdir?

Hizmet verdiğimiz alanlarda projeleri, AR-GE çalışmalarını ve bu doğrultuda satışını da kendi yaptığımız ürünlerin imalatını yapıyor olmamız; bizi sektörlerdeki diğer firmaların önüne geçiriyor. İçeriği bize ait olmayan garantisini veremediğimiz hiçbir ürünü satmıyoruz.

Sektörde aktif yer alan bir firma olarak kısaca değerlendirme yapmanızı istesek neler söylersiniz?

Pandemi süreci ile beraber tüm dünyada yaşanan belirsizlikler önemli ekonomik sorunları beraberinde getirdi. Kriz yönetimini doğru yürüten firmalar ayakta kalırken birçok sektör maalesef bitme noktasına geldi. Bu zor süreçte öz sermayeniz doğrultusunda yaptığınız ticari hamlelere çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Pazarlamasını yapamadığınız hiçbir ürünün maddi bir karşılığı olmuyor. Bu nedenle özellikle üretim yapan firmaların dış pazara ve  e-ticarete çok daha fazla önem vermeleri gerekiyor.

Yorumlar

0 yorumlar