Ankara Life Dergisi

Lale Öztürk Sigorta

Lale Öztürk’ü tanıyalım …

1973 Yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimime Ankara’da devam ettim. Açık öğretim Fakültesi İşletme Bölümü’nü bitirdim. Evli ve 2 çocuk annesiyim. İşimle ilgili farklı dönemlerde çok fazla eğitimlere katıldım ve bunlar benim iş hayatıma olumlu etkileri oldu.

-Uzun yıllardır sektörde varlığınızı sürdüren köklü bir kariyeriniz var. Adeta marka bir isim olduğunuzu söylemek yerinde olur. Şimdi de kendi markanızı oluşturdunuz. Bu süreci anlatır mısınız?

Evet uzun yıllar oldu, bu işe 1992 yılında çalışmaya başladığım firmanın sigorta şirketinden acentelik almasıyla ve bana “bu işi sen yapar mısın?” teklifleriyle başladım.  Hiçbir fikrim ve bilgim yoktu 4 yıl boyunca bu işi bölge müdürlüğümün desteğiyle öğrendim ve çok sevdim. Ama o zamanlar tek isteğim bölge müdürlüğünde işe girmekti büyük hayaldi benim için sürekli bölgeye bir iş bahanesiyle gidip gelerek oradakilerin sevgisini kazandım. Ve hayalim gerçek oldu… Personel aradıklarını görünce vakit kaybetmeden başvurumu yaptım ve orada işe başladım. Çok istekliydim. Bölgede hemen hemen her departmanda görev aldım ve 10 yıl geçti artık bundan sonraki hedefim kendi işimin başına geçmek ve bilgi birikimimi kullanmaktı. Eşimle birlikte acente olmaya karar verdik acenteliğimizin adını da kendi ismimi kullanarak kurduk ve bugün hala severek yaptığımız işimizin başındayız.

-Sigorta şirketlerinin çalışma prensibi nedir?

Sigortacılık sektörü Türkiye’de Hazine Müsteşarlığı’na bağlı olan Sigortacılık Genel Müdürlüğü çatısı altında işlemekte ve Sigorta Denetleme Kurulu tarafından da denetlenmektedir. Sigorta şirketleri kaza, doğal afet gibi durumlar sonrası oluşabilecek para kaybı, hasar vb. olumsuzlukların ardından kişilerin minimum zararla hayatlarına devam etmelerini sağlar.

-Sigortanın kişiler ve kurumlar için önemi nedir?

Hayatta karşılaşılabilecek birçok sorun ve risk vardır. ’’Benim başıma asla gelmez’’ diye bir şey yoktur.  Önemli olan ise olumsuzluklar sonrasında nasıl davrandığımızdır. Problemli durumların sonrasında doğru adımlar atılırsa en az hasarla hatta neredeyse hasarsız bir şekilde yolumuza devam edebiliriz. Elbette bu noktada problemler oluşmadan önce alınmış olan önlemler de hayat kurtarıcı olur. Sigorta; olası risklerin oluşturabileceği sorunlara karşı alınabilecek en doğru önlemler arasında yer alır. 

-Hangi durumlarda, hangi sigortalar yapılır?

Sigorta çeşitlerinin farklı ayrımları olmakla beraber en genel anlamda sigorta çeşitleri ikiye ayrılmaktadır; hayat sigortaları ve hayat dışı sigortalar.

Sigorta, güven üzerine kurulan karşılıklı bir anlaşmadır aslında. Bunu yaparken hem güven sağlamak hem de kişilerin ve sigorta şirketinin haklarını korumalıyız. Kolay gibi görünse de, aslında yaptığımız iş çok zor. Sigortalılarımızın, günü gelen poliçelerin düzenli takip edip, onlara zamanında uygun ve doğru teminatlarla fiyatlar vermek bu sektörde önem ar zeden bir konudur. Uzun yıllar boyunca yaptığımız iş aslında bize güvenerek yaptırdıkları sigorta poliçelerini doğru düzenleyip uygun fiyatlar bulup ve en önemlisi başlarına bir şey geldiğinde onları yalnız bırakmamak…

-Sigortacılık, güven üzerine kurulu bir meslek. Okuyucularımızla, doğru bir sigortacı ile çalışmanın katkılarından bahseder misiniz?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, çok fazla sigorta şirketi ve acente var. Sigortalıların burada dikkat etmeleri gereken en önemli şey; sigortalarını düzenlettirdikleri şirketin büyüklüğü ve gücü sonrasında ise acentesi… Doğru teminatlar veriyor mu? Kendisini poliçe yaptırmadan önce gerekli bilgilendirmeleri yapıyor ve en önemlisi ulaşılabilir bir acentemi?  Yani başımıza kötü bir şey geldiğinde acentesi yanında mı?  Sigorta yaptıran kişi kendini rahat hissetmeli neden?  Harcadığı emek sonucu bir işyeri bir ev veya bir araba sahibi olur ve onları da korumak ister.

-Müşterilerinize ne gibi teminatlar sağlıyorsunuz?
Müşterimizin neye ihtiyacı varsa… Örneğin, aracını sigorta ettirmek istiyor. Öncelikle doğru teminatlar ile alternatifler araştırarak, doğru şirketlerden uygun fiyatlar ile kendisine gerekli bilgilendirmeleri yaptıktan sonra poliçesini düzenliyoruz. Sonrası zaten takip etmek ve müşteri ile ilişkilerimizin devamlılığını sağlamak.

-Sektördeki uzun yıllara dayanan deneyimlerinizle karşılaştığınız en ilginç Kasko Poliçe kapsamı neydi? 

Şöyle söyleyeyim, en ilginç değil aslında ama insanlar kasko ya da başka bir poliçe yaptırıp başlarına bir olay gelmez ise bunu kendileri için bir kayıp olarak görüyor. En çok karşılaştığımız cümle ‘’yaptırıyoruz her sene daha bir şey alamadık’’ şeklinde oluyor. Maalesef bu bir birikim değil, risk sigortası. Yani poliçe dönemi içerisinde kötü bir şey olmadı ama olamayacak diye bir şey yok tabi ki de temennimiz kimsenin başına kötü bir şey gelmesin. Ama o risk, yaşadığımız süre içinde  hep var.

-Toplum tarafından en çok aşina olunan ‘hayat sigortası’ ve ‘sağlık sigortası’ nedir?

Hayat sigortaları çok önemli olmasına rağmen bizim ülkemizde henüz bunun çok farkında değiliz. Aslında biz olmadan hiçbir şey olmaz önce hayatımız ve sağlığımız gelmelidir.

Hayat sigortası, ölüm halinde kişinin yatırdığı primler doğrultusunda geride kalan varislere ödenen bir tazminat. Kısaca, fakat son dönemde çıkan ve birçok kişinin bilmediği geri ödeyen hayat poliçesi’nden kısaca bahsetmek istiyorum. Poliçe süresi içinde döviz olarak yatırdığı primleri dönem sonunda başına bir şey gelirse tazminat olarak, gelmez ise birikimini yine döviz olarak geri alabileceği bir birikim sigortası. Bu sigortayı diğer hayat sigortalarından ayıran tek özellik hayatta kalmalarında ödedikleri primi geri almaları ve vergi avantajından faydalanmaları…

Diğer önemli olan sigorta türü ise sağlık sigortaları. Şu anda günümüzde en çok geçerli olan sigorta  tamamlayıcı sağlık sigortası olup, bu poliçeden de kısaca bahsetmek isterim. Sigortalılarımız anlaşmalı özel hastanelerde fark ücreti ödemeden sağlık giderlerini karşılayabildikleri ve ekonomik olarak zorlanmadan yaptıracakları bir sigorta burada tek şart, kişinin sosyal güvencesini olması. Çünkü gideceği özel hastane SGK’nın ödemediği farkı öder.

-Sigortacılık sektörünün önümüzdeki yıllarda geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sektör hızla büyüyen ve kendini her geçen gün biraz daha geliştiren ve gelişmeye açık bir sektör. Ben inanıyorum ki, bu meslek ileride daha saygın ve geçerli bir meslek olacak. Sebebi ise şu; bundan beş yıl ya da on yıl öncesine kadar herkes sigortacı olabiliyordu şimdi okullarda bu meslek ile ilgili branşlar var belge alma ve üniversite mezunu olma gibi kriterler getirildi. Bence çok çok iyi oldu, artık meslek sahibi olmak isteyenler bu işi yapacak.

-Son olarak Ankara Life Dergisi’ne ve okuyucularına mesajınız nedir?

Genç arkadaşlar hangi işi yaparsanız yapın lütfen aşk ile severek yapın. Sevmeden yapılan hiçbir işin ne size ne çalıştığınız firmaya nede topluma hiçbir fayda sağlamaz… Ben 28 yıldır bu sektördeyim tabii ki çok zorlandığım zamanlar yeter artık bırakacağım bu işi dediğim günler çok oldu fakat ben insanları ve işimi çok sevdiğim için her sabah işime giderken heyecanımı hiç kaybetmedim… J

Yorumlar

0 yorumlar