Ankara Life Dergisi

LUQQADENT ile Kendinizi Özel Hissedin!

Başkentin en çok tercih edilen kliniği LUQQADENT, hasta memnuniyeti odaklı verdiği hizmetiyle adından oldukça söz ettiriyor. 2015 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan Dt. Bilge Şahin ise buranın kurucusu. Kendisi danışanlarının estetik gülüş tasarımı dahil ağız ve diş sağlığı hayallerini gerçekleştirerek birçok konuda yardımcı olmakta. Hastaların diş hekimini sevmesi adına bir klinikte daha fazla imkanla kaygıları kaldıracak çalışmanın yapılması önemine değinen Dt. Bilge Şahin, ‘Hayalim imkansızı olanaklı hale getirebilen bir klinik kurarak içinde sadece dişe dair değil, sanatla özleştirilmiş bir dinginlik alanı yaratmaktı. Bundan dolayı pandemide kurduğum ve tek kişi başladığım LUQQADENT’te bugün 10 kişi aktif olarak çalışıyoruz, gün geçtikçe bizi tercih eden sayısı ve istihdam edilen kişi sayısı artıyor.’ diyor. Aynı zamanda danışanlarına KVKK güvencesi de sağlayan ve büyük bir titizlikle çalışan Diş Hekimi Bilge Şahin’in çok özel röportajı sizlerle. İyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Bilge Hanım uzun yıllardır sağlık sektöründe mesleğinizi icra ediyorsunuz. Ancak bu alana dair sorularımıza geçmeden önce sizi tanımak istiyoruz. Bilge Şahin kimdir?
Ordu / Fatsa doğumluyum, aslen Selanik göçmeniyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Fatsa’da tamamladım. Lisans eğitimimi ise Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde 2015 yılında bitirdim. Mesleki anlamda öğrencilik yıllarımdan beri özel kliniklerde çalıştım. Çalışmayı insanı diri tutması ve enerjisini bir noktaya odaklaması yönünden çok seviyorum. Diş Hekimliği hiç bilmeden seçtiğim ve başta hiç sevmediğim bir daldı. Ancak hasta bakmaya başladıktan sonra gerçekten çok sevdim. Mesleğime aşık mıyım? Evet kesinlikle… İnsanla uğraşmak hem zor hem çok zevkli. Pratik ve el becerisi isteyen bir dal olması, yaptıkça karşılığını alıyor olmak beni gerçekten çok mutlu ediyor. Birçok sayıda klinikte çalıştım; ancak bana kalırsa hastaların diş hekimini sevmesi adına bir klinikte daha fazla imkanla kaygıları ortadan kaldıracak daha fazla şey vermek gerekiyor. Çünkü sizde bilirsiniz toplumun %80’i diş hekiminden korkuyor, bir ameliyata girmeyi daha çok tercih eder ama diş hekimi koltuğu onları daha huzursuz eden bir ortam oluyor. Bu yüzden hayalim imkansızı olanaklı hale getirebilen bir klinik kurarak içinde sadece dişe dair değil, sanatla özleştirilmiş bir dinginlik alanı yaratmaktı. Bundan dolayı pandemide kurduğum ve tek kişi başladığım LUQQADENT’te bugün 10 kişi aktif olarak çalışıyoruz, gün geçtikçe bizi tercih eden sayısı ve istihdam edilen kişi sayısı artıyor. Bunları görmek gerçekten yüz güldürücü.

Günümüzde çoğu zaman ön plana çıkmayan ancak oldukça önem arz eden konulardan biri KVKK. LUQQADENT olarak sizi tercih eden danışanlarınıza yönelik KVKK adı altında veri güvenliği sağladığınızı bilmekteyiz. Bundan dolayı öncelikle bu konuya dair alınması gereken teknik ve idari tedbirler nelerdir, öğrenebilir miyiz?
LUQQADENT olarak Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na tam uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Sağlık verileri KVKK uyarınca “özel nitelikli kişisel veri” kategorisinde olduğundan korunması konusunda kanun ve kurum çok daha hassas davranıyor. Bu sebeple biz de hastalarımızın sağlık verilerinin gizliliğini ön planda tutuyoruz. Alınması gereken teknik ve idari tedbirler çok kapsamlı olup, kısaca açıklamak gerekirse, çalışanlarımıza gizlilik sözleşmeleri imzalattık, kamera kaydı alınan yerlere konuyla ilgili bilgilendirme tabelaları astık, muayene odalarımızdaki kameraları kaldırdık, hasta dosyalarımızın tutulduğu arşiv odasına girişleri yetki matrisleri ile kısıtladık. Ayrıca bu odalara giriş için yetki verdiğimiz kişilerin yetki matrislerini güncellemek üzere LUQQADENT bünyesinde bir KVKK birimi kurduk. KVKK birimimiz düzenli aralıklarla toplanıyor ve öncelikle kliniğimiz bünyesinde veri ihlali ve bu ihlalin riski olup olmadığını değerlendiriyor. Yetki matrisi ile yetkili kılınmış olan çalışanın yetkileri kontrol ediliyor. Daha öncesinde yetki matrisi verilmiş fakat artık kendisinden alınmasını istediğimiz çalışanların yetkileri sonlandırılıyor. Kendisine teslim edilen arşiv odası anahtarı kendisinden teslim alınıyor veya kullanılan sağlık yazılımımıza erişim yetkisi sonlandırılıyor veya kısıtlanıyor. Bunların değerlendirmesini şirket avukatımızla birlikte yapıyoruz. Avukatımız, olası bir veri ihlali durumu söz konusu olursa izlenecek hareket planımızı hazırladı. Buna göre, ilk iş olarak Kişisel Verilerin Korunması Kurumu’na bildirimde bulunuyoruz. İmha süresi gelmiş olan hasta dosyalarımızı KVK Kurumu’nun tavsiye kararları üzerine kağıt öğütücümüz ile imha ediyoruz. Son ve en önemli gördüğümüz önlemimiz ise eğitim kısmı. Zira çalışanlarımız, bizimle çalışmaya başlamadan önce toplumdaki çoğu kişi gibi bu konunun önemine haiz değillerdi. Çalışanlarımızı hem kendi kişisel verileri hem de hastaların kişisel verilerinin korunması bakımından detaylı olarak bilgilendirdik. Ayrıca yine kurumun ilke kararları uyarınca çalışanlarımıza konuyla ilgili eğitim veriyoruz. Kısacası, hastalarımızın verilerinin güvenliğini sağlamak için çok sistematik ve profesyonel destek alarak çalışıyoruz.

Kanuna uygun davranılması halinde bu verileri nasıl toplamak gerekir? Biraz süreçten bahseder misiniz?
Hastalarımızı öncelikle kendileri hakkında toplanan veriler ile ilgili olarak bilgilendiriyoruz. Hasta formu aracılığı ile hastanın bizzat kendisinden almadığımız hiçbir veriyi işlemiyoruz. Biz KVKK düzenlemelerimizi yapmaya başladığımızda avukatımızın tavsiyesi üzerine hem çalışanlarımızdan hem de hastalarımızdan çok daha az kişisel veri toplamamız gerektiğini öğrendik ve hasta formlarımızı güncelledik. Yani ne kadar az veri toplarsak, veri güvenliğini sağlamak da o kadar kolay oluyor. Bu doğrultuda, hastamızın tedavi sürecinde ihtiyacımız olandan fazla veri toplamamayı ilke edindik. Hastamıza öncelikle aydınlatma metnimizi sunuyoruz. Aydınlatma metni ile kişisel verilerin aktarılabileceği yerler, saklanma koşulları, saklanma süreleri, hukuka uygunluk nedenleri, imha süresi ve şekli, güvenliğe ilişkin teknik ve idari tedbirler, verilerinin güvenliği ile ilgili bilgi alabilmeleri için gerekli yönlendirmeler bulunuyor. Aydınlatma metni ile aydınlatılan hastalarımıza daha sonra farklı bir metin ile ki biz bu metne açık rıza metni diyoruz, açık rızalarını alıyoruz ve hasta dosyamıza ekliyoruz.
Çalışanlarınız ve hastalarınıza ait kişisel verileri gördükleri için sorumluluk yükleyen bir gizlilik sözleşmesini KVKK ilke kararları uyarınca ayrı bir sözleşme olarak imzalattığınızı söylediniz. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?
Kanuna ve KVK Kurumu’nun ilke kararlarına tam uyumlu hale gelmek her zaman önceliğimizdi. Yani, baştan savma düzenlemeler ile VERBİS kaydımızı yapıp “tamam artık kanuna uyumluyuz” demek yerine kurum ve kanun bizden tam olarak ne istiyor ve istediği şeylerin veri güvenliği bakımından önemi nedir diye incelemeye başladık. Bu sebeple avukatımız, çalışanlar ile yapılan iş sözleşmelerinin içine KVKK Gizliliği’ne ilişkin bir hüküm koymanın yanında, çalışanların konunun önemini tam olarak kavrayabilmeleri için veri ihlali durumunda ayrıca yaptırımlar ön gören bir gizlilik sözleşmesi imzalatılmasını önerdi. Biz de bu sebeple kişisel verilerin gizliliği konusunda verdikleri taahhüt ile işveren-işçi arasında olması gereken ilişkiyi birbirinden ayırdık. Sadece bu da değil, çalışanlarımızla ve hastalarımızla yaptığımız açık rıza ve aydınlatma metinlerini de ayırdık. Kurumun ilke kararları da bu metinleri birbirinden ayırmak doğrultusundadır.
Sağlık Turizmi konusu da bir diğer revaçta olan meselelerden bir tanesi. Sizce sağlık turizmi nedir? Danışanlarınıza farklı olarak neler sunmaktasınız?
Bireylerin koruyucu, tedavi edici, rehabilite edici veya sağlığı geliştirici hizmetleri almak amacı ile yaşadıkları ülke dışında bir ülkeye ziyaretleri sağlık turizmi olarak adlandırılıyor. Ülkemizde sağlık amaçlı olarak yurt dışından ülkemize geçici bir süreliğine gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla birlikte yurt dışında ikamet eden gerçek kişilerin aldıkları her türlü sağlık hizmeti ile bunlarla ilgili olarak verilecek destek hizmetleri sağlık turizmi kapsamında değerlendirilmektedir. Danışanlarımıza tedavi sürecinde burada ne kadar kalmaları gerektiğini, ne işlemler yapılacağını ve kaç seans gerekeceğini, kalacakları oteli ve imkanlarını, kliniğe transferlerini sağlayacak genel bir paket programı çıkarıyoruz. Bununla beraber İngilizce, Rusça ve Almanca tercümanlarla gerekirse hastanın dil ve diğer sıkıntılarının da üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Amacımız Ankara’nın da sağlık turizmi ve sağlıkta doktor kalitesinin güzelliğiyle adımızın duyurulması yönündedir.
Şu an için talepleriniz nasıl?
Taleplerimiz gün geçtikçe artıyor. Yıllarca hekimsiz baytar kabul edilenlerin köylerde yapmış olduğu düzenden gittikçe hastanın teknolojiye ve yeniliklere aç olduğu bir dal oldu. Hastaların kaliteyi, hızlılığı ve teknolojiyi arayıp ayırt edebilmesi bizi çevremizde geride kalmış muayenehane ve poliklinik hizmetlerinden ayırt ediyor.
Siz bu sektörün geleceği hakkında nasıl bir öngörüde bulunuyorsunuz?
Son olarak evet ekonominin gün geçtikçe değer yitirdiği bir devirde teknolojiye ve güzele ulaşmanın maddi boyutu üzüyor; ancak ümitsiz değiliz. Ülkemiz sağlıkta gerçekten dünyada iyi bir yerde. Çok kıymetli hekimlerimiz yetişiyor ve sektör gerçekten derya deniz. Sağlık turizmi anlamında dünyada gerçekten çok tercih edilen bir ülkeyiz. Sadece bu da değil, bizim hekimlerimizin aldığı pratik anlamda doygun olan eğitim, dünya genelinde Türk hekimlerin tercih edilmesini artırıyor. O yüzden her daim umudumuz; ilerlemek yönünde.

Yorumlar

0 yorumlar