Ankara Life Dergisi

Milli Sporcu, Antrenör, Anne, Vücut Geliştirici…Kısaca: Şengül Özgür!

2014 IFBB Dünya Body Fitness 4.’sü, 2013 IFBB Türkiye Body Fitness Şampiyonu, 2015 IFBB Bulgaristan Body Fitness 2.’si, 2014 IFBB Bulgaristan Body Fitness Şampiyonu, 2014 IFBB Bulgaristan Bikini Fitness 2.’si… Bu başarıların sahibi bir grup sporcu değil, tek başına Şengül Özgür! Bulgaristan, Avrupa, Balkanlar dâhil Dünya’nın her yerinde pek çok başarıya imza atan Şengül Özgür ile başarıları ve bu başarıların arka planı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Vücut geliştirmeye nasıl başladınız, nereden aklınıza geldi?
2001 yılında tanıştığım eşim Milli Takım Antrenörü Gürel Özgür’e ait spor salonunda fitness ve vücut geliştirme sporuna başladım.

Eşimin desteği ile uzun yıllar amatör olarak sağlıklı yaşam ve fit kalabilmek için çalıştım. Daha sonra 45 yaşında kızım Ecem Özgür’ün yoğun ısrarı ve teşviki ile ona örnek bir anne olabilmek için profesyonel olarak yarışmalara katılmaya karar verdim.

Türkiye Şampiyonası’na katıldım ve Body Fitness kategorisinde şampiyon oldum. Daha sonra Milli Sporcu olarak Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi başarı ile temsil ettim. Ardından uzun süre üst üste çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldım ve başarılar elde ettim.

Günlük rutininiz nedir?
Sabahları kızımı okula gönderdikten sonra eşim Gürel Özgür ile birlikte işlettiğimiz spor salonumuza gidiyorum. Öncelikle özel ders programıma ve tüm üyelerimizin vücut yapılarına, yaşlarına, sağlık durumuna ve hedeflerine göre hazırladığım özel programlarla günlük planlamamı yapıyorum. Haftada 6 gün eşimle birlikte günde 2 defa cardio ve bölgesel fitness çalışması olmak üzere özel antrenmanlarımızı yapıyoruz. Gün içerisinde sabah, öğlen ve akşam özel diyet yemeklerimizi hazırlıyorum. Akşam kızım okuldan geldikten sonra günden geri kalan zamanımı onunla geçiriyorum.

Yarışmalara nasıl hazırlanıyorsunuz?
Yarışma hazırlıklarımız, hedef müsabakadan 1 yıl önce başlıyor. İlk 6 ay eksik adale guruplarımızı tamamlamak için “Off Sezon” dediğimiz dönemde ağır kilolar ile az tekrarlar yapıyoruz. Temiz beslenip yüksek karbonhidrat tüketiyoruz. Son 6 ay ise adeta kamp hayatı yaşıyoruz. “On Sezon” ise definasyon denilen sistemleri uyguladığımız dönem. Hafif kilolar ile maksimum tekrarlar yapıyoruz. Günde 3 ayrı antrenman, yoğun cardio, bölgesel kas çalışması, karın, kalça, bacak gibi bölgelere yoğunlaşıyoruz. Beslenmemiz protein ağırlıklı. Az miktarda karbonhidrat, bol miktarda sebze ve meyve tüketiyoruz. Asla yağ, şeker, hamur kullanmıyoruz. Doğal gıdalar tercih ediyoruz ve çok az tuz tüketiyoruz. Su tüketimine çok önem veriyoruz. Antrenmanlar ve beslenme kadar dinlenme ve uyku da çok önemli.

Yoğun çalışmalarınızın karşılığını nasıl alıyorsunuz?
Maddi olarak maalesef federasyonumuzdan veya herhangi bir resmi kuruluştan yarışmalara hazırlık aşamalarında ve elde ettiğim başarılardan sonra herhangi bir destek ve karşılık görmedim. Kendi maddi imkânlarımla tıkanma noktasına gelene kadar yarıştım.

Çok çalıştım ama maalesef profesyonel anlamda çıta yükseldikçe ve Dünya Şampiyonluğu yolunda yürüdükçe masraflar artıyor ve imkânsızlıklardan dolayı hayallerimizden vazgeçmek zorunda kalabiliyoruz. Öncelikle kızım var ve tercih yapmak zorundayım. Tabi ki onun hayalleri ve geleceği her şeyden önemli. Manevi olarak yoğun çalışmalarımın karşılığını fazlasıyla aldım. Çok mutluyum, tanınmış ve örnek alınan bir sporcuyum. Başarılı bir antrenör ve örnek bir anneyim. Binlerce Türk kadınını spora teşvik ettim. Yaşın bir öneminin olmadığını gösterdim.

Tüm annelerin, ev hanımlarının, iş kadınlarının spor yapabileceklerini ve sağlıklı, fit olabileceklerini gösterdim ve şu an beni örnek alarak sağlıklı bir yaşam sürüyorlar. Ne mutlu bana…

Yorumlar

0 yorumlar