Ankara Life Dergisi

Mimarlık Yaşamı Şekillendirme Sanatıdır!

Başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi ekibi olarak, mimaride adından çokça söz ettiren Bohe Mimarlık, Ofis, Atölye’ye konuk olduk. Tasarımlarıyla çok güzel işlere imza atan Bohe Mimarlık ortakları Fatih Miraç Doğan ve Kürşat Tecimer; “Gerek ulusal gerekse küresel alanda Bohe olarak adımızı duyurmak istiyoruz. Asıl isteğimiz ise; ‘Türkler mimari tasarımda dünyaya önder oldu!’ dedirtmek istiyoruz.” diyor. Keyifli geçen sohbetimizi siz değerli okurlarımız adına sunuyorum, iyi okumalar dilerim.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Bize Bohe’den bahseder misiniz? Bohe Mimarlık-Ofis-Atölye nasıl kuruldu?
Bohe Mimarlık, müteahhitlik, tasarım ve uygulama alanında anahtar teslim hizmet veren bir şirket. ND AŞ. ve Tecimer LTD.ŞTİ. şirketlerinin 40 seneden fazla inşaat tecrübesini kendisine aktarıp yenilikçi düşünce ile harmanlamıştır. Bohe Mimarlık, mimarlıkta kullanılan son kullanıcının seçtiği ürünlerin bayiliklerini ve satışını da yapıyor. Bunların yanı sıra kendi tasarladığı mobilyaları üreten, bu mobilyaları hem projelerde hem de e-ticaret alanında satışını yapan bir şirket. Bohe Mimarlık için önemli olan müşterilerin hayallerini anlatması. Kendi mekan tasarım kalıplarımızı müşterilerimizin satın almasına zorlamaktansa, müşterimizin hayallerini gerçekleştirmek için zorlanmak bizim için daha kıymetli.
Bohe Ofis, mimarlık sektörünün yaşadığı zorlukları düşünerek kuruldu. Müşterilerle görüşmelerde yaşanan aksaklıklar ve zaman kayıpları bizi harekete geçirdi. Şöyle ki; müşterilerle görüşmelerde taşınması çok ağır olan birçok kartela ve numune var. Kaldı ki o kadar fazla numune var ki bunların hepsini müşteriye taşıyıp göstermek mümkün değil. Bunun yanı sıra, taşınması imkansız olan malzemeler de var. Mesela seramikten numune gösteremezsiniz. Aslında gösterirsiniz ama en fazla 3-4 tane. Bunun gibi ürünleri göstermek için ya da kendiniz seçmek için Ankara’yı tavaf ediyorsunuz. Bu hem vakit hem de nakit kaybı. Biz de bu zorluğu epeyce yaşadığımız için mimarlara özel hazır ofisler ve paylaşımlı ofislerin olduğu Bohe Ofis’i kurduk. Bohe Ofis’in “Ürün Sergi Alanında” mimaride kullanılabilecek bütün ürünlerin numunesi ve kartelası var. Bataryadan mermere, seramikten perdeye, kumaştan parkeye, panellerden süpürgeliklere kadar her şey var. Aslında daha fazla seçenek var ancak uzatmak istemiyoruz. Mimarlar burada hem ürün seçebilir hem müşterilerini ağırlayabilir hem de müşterilerine ürün seçtirebilirler. İsteklerine göre buradan ürünleri satın alabilir, isterlerse isimlerini öğrenip dışarıdan da alabilirler.
Bohe Atölye ise farklı bir düşünce ile kuruldu. Salgın döneminde kapanan sanat atölyeleri oldu biliyorsunuz. Toplanmaların yasaklanması, kapalı mekanlarda kişi sayılarının sınırlı tutulması gibi birçok sıkıntı çekti insanlar. Biz de, sanatçılar gelip burada eğitim açsınlar, atölye açsınlar diye Bohe Atölye’yi kurduk. Sonuç olarak mimarlık yaşamı şekillendirme sanatıdır. Çoğu üniversitede “Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi” var. Yani güzel sanatlar ve mimarlık birliktedir.

Diğer mimarlık firmalarından farkınız nedir?
Mekanlar kişiye özel olmalı. Herkesin en sevdiği yemek nasıl farklıysa ya da bütün şeflerin el lezzeti birbirinden farklıysa, insanların yaşadığı mekanlar da farklı olmalı. Mutlaka kendi bakış açısının imzası olmalı yaşadığı mekanda. Biz müşterilerimizi çok dikkatli dinliyoruz. Bazen onlara anlamsız gelen sorular sorduğumuz da oluyor. Fakat bu soruların hepsinin bizde karşılığı var. Kalıplaşmış mimari tasarımlardan ziyade, özel tasarımları tercih ediyoruz.

Hedefleriniz neler?
Gerek ulusal gerekse küresel alanda Bohe olarak adımızı duyurmak istiyoruz. Asıl isteğimiz ise; ‘Türkler mimari tasarımda dünyaya önder oldu’! dedirtmek istiyoruz. Bohe olarak biz Ar-Ge çalışmalarına önem veriyoruz. Gelişen dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Olmayanı yapmak, denenmeyeni denemek istiyoruz. Sadece ahşap şekillendirme ya da sıva, boya yapmak değil hedefimiz, farklı olmak hatta sınır tanımayan tasarımlara imza atmak istiyoruz. Bunun da yolu hayal kurmaktan geçiyor. Hayallerimizi olabildiğince uç, benzersiz ve farklı kuruyoruz. Günlerce, haftalarca kurduğumuz hayali gerçeğe nasıl dönüştürebileceğimizi düşünüyoruz. Çalışma tarzımızın da bu şekilde olduğu müddetçe başarının peşimizi bırakmayacağına inanıyoruz.

Yorumlar

0 yorumlar