Ankara Life Dergisi

Ömer Sabri Yolaş ile Gayrimenkul Dünyası

Her sayımızda yer aldığı gibi bu sayımızda da aramızda olan gayrimenkul sektörünün bilinen yüzü Ömer Sabri Yolaş ile bir araya geldik. Sektöre dair merak ettiklerimizi siz değerli okurlamız için sorduk. Keyifli okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Ömer Bey öncelikle sizi tekrardan aramıza görmekten mutluluk duyduğumuzu dile getirmek istiyorum. Ardından sektöre dair merak ettiğim başlıklardan söz etmek istiyorum. İlk olarak konut sektörünün avantajlarından bahsedecek olursanız neler söylersiniz?

GYO’ların finansal avantajlarında iki konu öne çıkmaktadır. İlk olarak halka arz ve ikinci olarak tahvil ihracını görmekteyiz. Halka arz GYO’lar için SPK mevzuatı gereğince zorunlu bir uygulamadır. Sermayesinin asgari %25’ini halka arz etmek amacıyla kurula başvuruda zorunda olan GYO’lar bu sayede halka arz ettikleri sermaye kadar nakit finansman sağlamış oluyorlar. Tabii ki hisse senetleri borsada işlem gören bir şirketin itibarı daha yüksek olacağından kredi temini konusunda emsallerine kıyasen statüsel bir avantaj ile dış kaynak sağlama kolaylığı olmaktadır. Tahvil ihracı da yapabilen GYO’lar kendi belirleyecekleri oran ile dış kaynak sağlama fırsatına sahiptir. Bu tahviller bildiğimiz nakde karşılık faiz ile nakit ödemesi şeklinde olabileceği gibi gayrimenkul sertifikası olarak da ihraç edilebilirler. Gayrimenkul sertifikalarını elinde bulunduranlar ister belirlenen tarihte belirlenmiş faiz oranı ile geri ödeme alabilirler isterler ise belirlenmiş ve tamamlanmış gayrimenkullerin bağımsız bölümleri ile takas edebilirler. İkinci alternatif bir GYO için sermaye tahsisi etmeden yeni bir yatırıma girmenin önünü açmaktadır. GYO’lar hem gayrimenkul alanında faaliyet gösterecek şirketler için yukarıda bahsettiğim avantajları barındırdığı gibi küçük yatırımcıların da gayrimenkul alanında oluşan kârdan gelir elde edebilmelerini ve küçük yatırımcıların bir araya gelmiş yatırımlarının oluşturacağı güçlü fon tutarlarının gayrimenkul sektörüne akmasını sağlamaktadır. Bunların yanı sıra devlet politikası anlamında artan nüfusa ihtiyaç olan gayrimenkullerin inşa edilmesi ve GYO’ların varlığı ile kayıt dışı ekonominin azaltılması ve sermaye piyasası araçlarının tabana yayılması gibi hedefleri de mevcuttur. Ülkemizde henüz otuz bir olan GYO sayısının yukarıda bahsettiğim avantajları sebebiyle önümüzdeki süreçte artacağını tahmin ediyorum.

Uluslararası yatırımlarda doğrudan yatırımlarım için konut sektörünün yeri nedir?

Türkiye’de konut sektörü dinamik bir yapıya sahip olup, diğer birçok sektöründe canlanmasında büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin gerek coğrafi ve jeopolitik konumu gerek ise sektörün uzun vadede sağladığı yüksek getiri ve buna karşın diğer yatırım araçlarına göre düşük risk oluşturması yabancı konut yatırımcıları tarafından da ülkemizin tercih edilmesine neden oluyor. Türkiye gayrimenkul sektöründe; pandemiye kadar olan son on beş yıl içerisinde yaşanan hızlı büyüme, sektörde atılan adımlar, yabancıya gayrimenkul satışında yapılan yasal düzenlemeler sektörün gün geçtikçe yabancı yatırımcı tarafından ilgi odağı haline gelmesini sağladı. Ülkemize uluslararası doğrudan yatırımlar içerisinde yabancıya gayrimenkul satışlarının payı sermayenin ve iç tasarruf birikimlerinin yetersiz olduğu özellikle son 3-4 yıldır cari açığı kapatan bir kaynak olarak değerlendirilmelidir. Yabancı gayrimenkul yatırımcılarının ülke ekonomisinin kalkınması ve döviz girdisi sağlaması açısından önemi her geçen yıl artmaktadır. Önümüzdeki dönemde ise yüzde 40-50 seviyeleri arasında bir ortalamada kalacağı öngörülmektedir. Türkiye’nin bir yatırım ülkesi olması ve bu yatırımların sermaye yatırımından ziyade gayrimenkul alımı şeklinde gerçekleşmesi, ekonomiye direkt katılan bir etki yaratmaktadır. Diğer ülkelere göre Türkiye’de konut fiyatlarının döviz nezdinde halen daha düşük seviyelerde olması, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, Türkiye’nin gelişmiş modern konsept projelere sahip olması, projelerin artan değeri ile yatırımcıyı kazandırması, yabancılara konut pazarlaması yapan aracı kurumların etkin çalışmaları, yabancı yatırımcının gayrimenkul alımında güvenilir ve ayrıntılı bilgi alabilmeleri sağlanarak, Türkiye’de konut sektörüne olan ilgiyi artırmaktadır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürdüğü dönemlerde dahi Türkiye gayrimenkul sektörüne yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar tarafından konut sektörüne olan talebin azalmadığı görülmüştür. Türkiye’nin hızla artan nüfusa sahip olması, ekonomik yapısı, karşılıklılık esasının kaldırılmış olması, yasal düzenlemelerin yapılması, Türkiye’nin coğrafi ve stratejik konumu, turizm bölgelerinin çokluğu, doğal ve tarihi güzellikleri, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, sahip olduğu kültürel mirası yabancılar tarafından tercih edilmesine neden olmaktadır. Türkiye’de taşınmaz alan yabancılar; piyasanın genişlemesine, gayrimenkul ve inşaat sektörünün gelişmesine katkı sağlamaktadır.

Gayrimenkul sektöründe markalaşmanın önemi nedir? Marka ne tür bir fark ve değer yaratıyor?
Gayrimenkul sektörü son yıllarda ciddi bir değişim içine girmiştir. Özellikle, deprem sonrası toplumun bilinçlenmesi ve buna paralel olarak rekabetin hem yerel hem uluslararası boyutta artması sektörde modern pazarlama stratejilerine geçişi zorunlu kılmıştır. Çeşitli tehditler ve fırsatlar içinde bulunan sektöre bakıldığında, temel bir ihtiyaç olan barınma ihtiyacını tatmin eden sektör her zaman kârlı ve dinamik bir pazar olarak kalacaktır. Eskiden merkezi lokasyonlarda ev almaya özen gösterirdik. Çünkü bilirdik ki bir süre sonra değer kazanacak. Ancak şu anda arsa maliyetlerinin artmasıyla beraber merkezi lokasyonlardan ev almak çoğu kişi için hayal oldu. Bunu gören bireysel yatırımcılar merkezden biraz daha uzak markalı konut projelerine yöneldiler. Son yıllarda metropollerin gelişimiyle beraber yaşam alanları da gelişti. Artık yoğun bir gün sonrasında eve döndüğümüzde rahatça alışveriş yapabileceğimiz, arkadaşlarımızla evimizin altındaki restoranda yemek yiyebileceğimiz yani bize kompakt bir yaşam sunabilecek konut projelerini tercih etmek kaçınılmaz oldu. Artık bireysel yatırımcıların da çoğu bilinçli. Yatırım kararı almadan önce şirketlerin daha önce yapmış oldukları projeleri inceliyor, internetten müşteri geri bildirimlerine bakıyor. Marka da bu şekilde oluşuyor zaten. Güvenilir bulduğu şirketlerin markalı konutlarına gözü kapalı yatırım yapıyor. Eskiden ilk tercih lokasyonken şimdi marka ön plana çıktı. Markalı konutların tercih edilme sebebinin en başında, bize sadece başımızı sokacak bir ev değil bir yaşam biçimi sunması geliyor. Bu yoğun koşuşturma içinde hayatımızı kolaylaştıracak her trend doğru bir trenddir. Evin altında spor salonu olması, kuru temizleme, terzi, kuaför gibi hizmetlerin hepsinin elimizin altında olması markalı konut projelerini cazip kılıyor. İnşaat firmaları markalı konut projelerinin reklamını yaparken, evden çok hayalinizdeki yaşam biçimine vurgu yapıyorlar. Hızla gelişen ulaşım bağlantıları ile bundan çok değil 5-6 sene önce kentin cepherleri olarak gördüğümüz yerler yeni ulaşım bağlantıları ile erişilebilirliği kolaylaşan bölgeler olarak nitelendirilirken, bu bölgelerde geliştirilen markalı konut projeleri ise gözümüze kentin merkezi lokasyonunda yer alan projeler olarak gözükmekte.

Yorumlar

0 yorumlar