Ankara Life Dergisi

Op. Dr. Güven GÖRKEM

Obezite kalp hastalıkları, kanser ve tip-2 diyabet başta olmak üzere
birçok hastalık riskini arttırmaktadır. Araştırmalar Covid-19 semptomlarının
obezlerde daha ağır seyretmesine yol açmaktadır.

Vücut kitle indeksi (VKİ) metrekaremize düşen kilo miktarını ifade eden, kişinin fazla kilo durumunu anlamamıza yarayan bir parametredir. VKİ 30’un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanmaktadır. İngiltere’de Covid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan 17 bin hasta üzerinde yapılan bir araştırmada, obez kişilerin ölüm riskinin obez olmayanlara göre %33 daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Bir başka araştırma ise Covid-19’dan ölüm riskinin obezlerde iki kat fazla olduğu, obezite ile ilişkili kalp hastalıkları ve tip-2 diyabet gibi diğer hastalıklar da hesaba katıldığında riskin daha da arttığı gösterilmiştir. Yine İngiltere’de yoğun bakım servislerindeki kritik hastalar incelendiğinde hastaların %34’ünün fazla kilolu, %32’sinin obez, yüzde 7’sinin ise morbid obez olduğu (toplam %73) görülmüştür. Dünya Obezite Federasyonu, dünya
çapında obezitenin yaygın bir sorun olduğundan, koronavirüse yakalananların büyük bir kısmının “VKİ’sinin 25’in üzerinde olacağını” belirtmektedir. Yapılan çalışmalarda obeziteye ek olarak, artmış yaş, erkek olmak ve başka sağlık sorunlarına sahip olmak
da Covid-19’un ağır geçirilmesinde önemli risk faktörleri arasında sayılmaktadır.


Obez olmak neden risk oluşturuyor? Kilonuz ne kadar fazla ise o kadar fazla yağ kitleniz vardır ve akciğer kapasiteniz o ölçüde daha düşüktür. Bu ise enfeksiyon durumlarında organ sistemlerinin daha büyük bir baskıya maruz kalması anlamına gelir.
Covid-19 gibi enfeksiyonlarda bu durum ciddi bir sorun olabilir. Önemli
organlara yeterince oksijen ulaşamamasından dolayı obez beden sonunda yorgun düşer. Yoğun bakımdaki obez kişilerin solunum ve böbrek fonksiyonları için desteğe ihtiyaç duyma ihtimalinin çok daha yüksek olmasının en önemli nedeni budur.


Yağ hücreleri ne rol oynar?
Geçmiş dönemlerde yapılan çalışmalar hücrelerde bulunan ACE2 adlı
proteinin virüsler için ana giriş noktası olduğu bulunmuştur. Yağ dokusunda bu proteinin diğer dokulara oranla daha yüksek düzeyde olduğu
bilinmektedir. Obez kişilerin vücutlarında ve özellikle hayati organların
etrafında daha fazla yağ dokusu bulunmaktadır. Obezlerin Covid-19’a yakalanma ve daha ağır semptomlar gösterme riskinin yüksek olmasının
nedeni de budur.


Bağışıklık sistemi de etkileniyor mu?
Obez kişilerde vücudun virüse karşı savaşma becerisi, yani bağışıklık
tepkisi ne yazık ki diğer insanları kadar iyi değildir. Makrofajlar, dokularda bulunan patojenlerin, ölü hücrelerin, hücresel kalıntıların ve vücuttaki yabancı maddelerin yutulmasından sorumlu bağışıklık hücreleridir.
Bu hücreler yağ dokusunu istila eder ve inflamasyona yol açar. Bu durum hücrelerimizin enfeksiyona vereceği tepkiye engel olur. Bu durum
ağır hastalarda klinik açıdan asıl sorumlu tutulan “sitokin fırtınası” durumuna yol açabilmektedir. Bu durum özet olarak, vücudun bağışıklık
sisteminin aşırı tepki vermesinden kaynaklı inflamasyona yol açan, ciddi
zararları olan ve yaşamsal tehlike oluşturan bir klinik durum olarak tanımlanabilir. Yağ dokusu makrofaj istilasına daha yatkındır. Yağ dokunun
daha fazla bulunduğu obezlerde diyabetin daha yüksek oranda görülmesi
bu tezi doğrulamaktadır. Bu durum obez kişilerin virüse karşı daha korumasız olduklarını bize düşündürmektedir.


Başka gizli sorunlar olabilir mi?
Obezite genellikle kalp ve akciğerlerde zayıflık, böbrek fonksiyonlarında
bozukluk veya tip-2 diyabet gibi başka sağlık sorunlarıyla birlikte görülür. Covid-19 gibi ciddi bir enfeksiyona yakalanma sonucu vücutta ekstra
baskılanmanın oluşması ciddi sorunların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilmektedir. Kanda pıhtı oluşması ihtimali obez kişilerde daha fazladır,
bu durum Covid-19’a bağlı ölümlerin asıl sorumlusu olarak düşünülmektedir.
Hastanede bakım sorunu
Yoğun bakım servisindeki obez hastaların bakımı ise üzerinde durulması
gereken diğer bir konudur. Obez kişilerde tomografi, MR gibi tetkiklerin
teknik imkansızlıklar nedeni ile yapılamaması ve obez hastalar için gerekli özel yataklar ve benzeri ekipmanların yeterli sayılarda bulunamaması hastaların tedavisini zorlaştıran yadsınamaz nedenlerdir.


Sağlıklı olmak için ne yapmalı?
Bu konuda en iyi öneri kilo problemini ertelememektir. Obezite tedavisinde ilk adım diyet ve egzersizdir. Fakat uzun dönem başarı şansları oldukça düşüktür. Obezitede en etkin tedavi cerrahi müdahalelerdir.
Ameliyat için uygun adaysanız tedavinizi ertelemek sizi Covid-19’a karşı daha savunmasız bırakacaktır. Amerika’da kanser ameliyatları dışında
pandemi döneminde ertelenmeyen ameliyatların başında obezite ameliyatları gelmektedir. Unutmayın verdiğiniz kilolar sizi Covid-19’a karşı
daha güçlü kılacaktır. Sağlıklı günler dilerim.

Op. Dr. Güven GÖRKEM

Bize buradan ulaşabilirsiniz: guvengorkem.com

Yorumlar

0 yorumlar