Ankara Life Dergisi

Pandemi Şaşırttı!

Aile Danışmanı ve Terapist Eylül Şuara Genç, eylül sayısında bizimle, içinde bulunduğumuz pandemi sürecinin, aile içi ilişki ve psikolojik boyutunu paylaştı. Her şeyin değiştiği ve alışkanlıklarımızın tepetaklak olduğu bu dönemin, ilişkilerimize
nasıl etki ettiğini tüm yönleriyle Eylül Şuara Genç’ten dinledik.

Sosyolojik problem: Pandemide ailelere ne oldu?
Bugünlerde sıradan olmayan günler yaşıyoruz ve hayat planlamadığımız şekilde gerçekleşiyor. İlan edilen pandemi sürecinde karantina sebebiyle sosyalleşme alanlarımız son derece kısıtlandı. Dolayısıyla sosyal destek almak adına daha fazla çaba harcıyoruz. Özellikle de aynı evi paylaştığımız ailelerimizle bu süreçleri yoğun yaşamaktayız. Pandemiden ötürü yaşadığımız bu krizli süreçler aile içi ilişkilerimize yeni bir düzeni beraberinde getirmiş durumda. Etkileri hemen algılanmasa bile, değişim insan hayatını her yönüyle kuşatan doğal bir süreçtir. Her şey değişirken bireyler ve toplumlar arası ilişkiler de değişmektedir. Toplumun en önemli kurumlarından olan aile de yaşanan bu değişim sürecinden hem etkilenmekte.

Pandemi sürecinde aile içi şiddetin arttığı yönünde araştırmalara kulak verdik. Sosyal mesafe nedeniyle sosyal izolasyon oldu. Sosyal izolasyon ile birlikte zaman zaman hatalı bir şekilde psikolojik izolasyon da oldu. Psikolojik uzaklaşmalar da yaşandı, yabancılaşmalar yaşandı. İnsan kendine yabancılaştı, içine kapandı. Korku ortaya çıktı, korkunun ortaya çıkması ile güven zayıflamaları oldu ve bunun sonucunda tartışmalar çıktı. Ses tonlarının yükselmesi, aile içi tartışmalar, aile içi şiddete varan olaylar yaşanmaya başlandı. Bütün bunlar aile içerisindeki krizin uzantıları.

Pandemi sürecinde boşanma davaları 4 kat arttı
Pandemi sürecinde çiftlerin üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler bıraktığı ve evden çıkamayan bireylerin psikolojik olarak sorun yaşadığı gözlemlendi. Öngörülen diğer bir durum ise; Pandemide evde sürekli birlikte olan ve kavga eden çiftler tarafından yapılacak olan boşanma başvuruları. Pandeminin tehdidi altında olan bir kurumda aileler oldu.
3 ay içerisinde boşanma talebi ile ilgili yapılan başvurularda 4 kat artış olduğuna dikkat çeken avukatlar; salgın veya uzun süren karantinanın hukuki bir boşanma sebebi olmayıp tamamen psikolojik olduğunu savunuyor. Çünkü salgının bir sonucu olan sosyal izolasyon, karantina gibi eşlerin özel yaşam alanını kısıtlayan durumlar psikolojik bir durum olup boşanmayı tetiklemekte. Bu yüzden pandemi sürecinde boşanma talebi ile başvuranların, davalarının ne zaman görüleceği de henüz netleşmemiş durumda.

Pandemi sonrası ‘bebek patlaması’ bekleyen uzmanlar yanıldı
Aynı evde sürekli birbirlerini gören eşler birbirlerinin hatalarını, eksik taraflarını da daha fazla görmeye başlarlar ve tahammül sınırları azalır. Bu, sadece tartışmalara meyil vermekle kalmayıp kişilerin cinsel yaşamlarında da olumsuz bir etki bırakmakta. Çiftler için birbirlerine fazla aşina olma da söz konusu. Kendilerine ait alanları ve zamanları kalmayan çiftlerin birbirini özlemesi ve arzulaması durumu da ortadan kalkıyor. Bu durumda, dışarı çıkmanın, arkadaşlarımızla görüşmenin olumlu etkilerinden de mahrum kalıyoruz. Bunları yaptığımız zaman daha mutlu ve motive olmuş hissederiz. Eve geldiğimizde bu hissi de yanımızda getirir ve partnerimizle paylaşmak isteriz. Cinsellik arzulamak, kendimizle ve ilişkilerimizle ilgili nasıl hissettiğimizle yakından alakalı bir durum. Arzulamak hissi kaybolunca çiftlerin arasına giren soğukluk, cinsel isteksizliği de tetikledi. Pandemi sürecinde prezervatif firmalarının beklentilerini boşa çıkaran satışlar da göz önünde bulundurulunca, çiftler arasına da bir mesafe girdiği açığa çıktı.

Yorumlar

0 yorumlar