Ankara Life Dergisi

Rinoplasti Hakkında Neler Biliyoruz?

Doktor ile hastasının karşılıklı güven temelinde giriştiği büyük bir macera… Hastanın görüntüsünün çok önemli bir unsurunu doktoruna emanet etmesi… Hem fonksiyonel hem de güzel bir sonuç elde edilmeye çalışılarak adeta bir sanat icra edilmesi. Rinoplasti gerçekten de en zor estetik işlemlerden birisidir. Bu yazımda sizlere kendi bakış açımla rinoplastiyi, bilinmesi gerekenleri ve doğru bilinen yanlışları anlatmaya çalışacağım. Hadi derin bir nefes alalım…

 

Rinoplastinin temel amacı nedir?

En kısa ifadeyle ben rinoplastide güzel olduğu kadar fonksiyonel bir burun elde etmeyi amaçlarım. Önce fonksiyondan başlayalım… Rinoplasti ile burun tıkanıklığı varsa giderilmeli ve sağlıklı nefes alabilen bir burun elde edilmelidir. Söylemesi kolay ama ulaşması güç olan bu hedef için hastadaki anatomiye göre çok çeşitli cerrahi tekniklerden uygun olanların seçilmesi ve başarıyla uygulanması gereklidir. Simetrik, hava kanalları yeterli açıklıkta, burun içindeki yapıların birbirleri ile temas etmediği, mukozal örtüsü zarar görmemiş bir burun büyük olasılıkla fonksiyonel açıdan tatmin edecektir. Güzellik ise çok daha subjektif bir konudur. Hedeflediğim sonuç simetrik, hastanın istekleri ve yüzünün genel yapısı ile uyumlu ve doğal bir burundur. Elbette fonksiyonu korurken estetik bir sonuç alabilmek için de onlarca cerrahi teknik arasından duruma göre bir seçki yapılmalı ve gerekli doğaçlamalar da katılarak başarıyla uygulanmalıdır. İyi sonuçlanan bir rinoplastide hastayı tanıyanlar değişimi hemen fark edebilmeli ancak tanımayan bir kişi baktığında sadece güzel burunlu bir kişi görmelidir.

 

Rinoplasti tekniğinde son yıllarda hangi gelişmeler oldu?

Son 10 yılda kullanılan dikiş materyallerinden uygulanan greft tekniklerine büyük değişiklikler oldu. Bazı metotlar başlangıçta büyük heyecan uyandırmasına rağmen terk edilmeye başladı. Bazıları ise giderek yaygınlaştı. Bana göre en büyük yeniliklerin başında kemik kesme (osteotomi) işleminin çok daha kontrollü ve atravmatik olabilmesini sağlayan ultrasonik osteotomi cihazları gelmektedir. Bu cihazların kullanılabilmesi için cilt cebinin daha geniş açılmasının gerekmesi de görüşü artırıp kanama kontrolü imkânı sağladığı için ameliyat sonrası dönemdeki morluk ve şişlikleri azaltmıştır. Mikrotur ve ultrasonik törpüler de burun sırtı ve burun kökü ile ilgili müdahalelerin daha kolay ve düzgün olabilmesini sağlamıştır. Tıkayıcı tamponlar yerine daha ince ve hava kanallı tamponların kullanılmaya başlanması hasta konforunu iyileştirmiştir. Kalıcı dikiş iplerinin büyük ölçüde terk edilmesi ile uzun vadede görülebilen yabancı cisim reaksiyonları azalmıştır. Akılcı greft yöntemleri ile burun ucundaki düşme ve burun kanatlarındaki çökmeler de artık büyük ölçüde önlenebilmektedir.

 

Kimler rinoplasti için uygun adaylardır?

18 yaşını geçmiş, kendi görünümü hakkında sağlıklı beklentileri olan ve burun şeklinden makul gerekçelerle rahatsız olan kişiler rinoplasti için uygun adaylardır diyebilirim. Ayrıca burun tıkanıklığı nedeniyle burun içinin düzeltilmesi planlanan bir hastanın estetik isteği de varsa iki işlemin aynı ameliyatta gerçekleştirilmesi çok daha uygundur.

 

Kadın ve erkek rinoplastilerinde nasıl farklılıklar vardır?

Kadın ve erkek burunları arasında fonksiyon açısından belirgin bir farklılık olmasa da hedeflenen görüntü açısından önemli farklılıklar söz konusudur. Kadın burnunda daha ince hatlar, burun sırtında hafif ters bir kavis, burun ucunda daha belirgin bir rotasyon ve definisyon hedefleriz. Erkek burnunda ise güçlü ve düz bir burun sırtı yüzün genel hatlarıyla daha uyumlu olacaktır.

 

Rinoplastiden sonra burun ucu düşer mi?

Tam tersi çoğu hastada burun ucunun rotasyonu ve belirginliği kullanılan greft ve dikiş teknikleriyle artırılmaktadır. Eğer kastedilen “düşme” ameliyattan hemen sonrası ile uzun vadeli görünüm karşılaştırması ise; benim severek kullandığım ve burun ucu desteğini normalden bile daha yüksek noktaya getiren tekniklerle hastalarımda bu sorunu yaşamadığımı söyleyebilirim. Bu teknikler belki ameliyatta zaman alıyor ama takipte sonucun değişmemesini sağlayarak beni rahat ettiriyor…

 

Revizyon rinoplasti nedir?

Daha önceden rinoplasti veya septoplasti geçirmiş kişilere sonradan rinoplasti yapılacağı zaman işler zorlaşır. Önceki ameliyat(lar)ın sebep olduğu iyileşme dokuları ve yapışıklıklar rinoplastiyi temiz, kanamasız bir planda yapmayı güçleştirir. Ameliyatın kendisi ve iyileşme dönemi daha uzun sürer ve şişlikler daha geç düzelir. Kıkırdaklarda önceki ameliyata bağlı şekil değişiklikleri istenilen sonucun elde edilmesini ciddi şekilde zorlaştırabilir. İşleri daha da karmaşıklaştıran bir başka risk de burun içinde ikinci ameliyat için kullanılacak yeterli kıkırdak kalmamış olmasıdır. Bu durumda kaburgadan veya kulak arkasından kıkırdak alınması gerekebilir. Bu ihtimaller ameliyat öncesinde mutlaka değerlendirilmiş, hastaya gerekli bilgiler verilmiş, riskler anlatılmış ve onayı alınmış olmalıdır.

 

Rinoplasti öncesindeki hazırlık süreci nasıldır?

Hastanın muayenesi ve burun şekliyle ilgili beklentiler öğrenildikten sonra eğer gerek duyuluyorsa bilgisayarlı tomografi ile burun ve sinüsler değerlendirilir. Ameliyat fotoğrafları çekilerek planlama hasta ile birlikte yapılır. Genel anestezi hazırlıkları tamamlanır.  Hasta sigara içiyorsa işlem öncesi en az birkaç gün bırakması istenir. Ayrıca hastaya ameliyat ve iyileşme sürecinde onu bekleyenler detaylıca anlatılır.

 

O halde rinoplastiden sonra hastaları neler bekliyor?

Rinoplasti zor bir ameliyat. Bu duruma saygı göstermek gerekli. Ultrasonik osteotomlarla oldukça azalmış olsa da kemik kesileri yapıldığı için ameliyat sonrası şişlik ve bir miktar morluk kaçınılmaz. Ama bunlar 2. ve 3. günden sonra hızla azalarak birinci hafta itibarıyla büyük oranda düzelmiş oluyor. Şişlikler burun içinde de olacağı için ben ameliyatta burun içine silikondan ve hava kanalları olan tamponlar yerleştirip 3-4 gün sonra alıyorum. Bu ince tamponlar alınırken hastayı hiç zorlamıyor. Burun sırtındaki plastik ateli de bir hafta sonra alıyorum. Tabii bu atel alınınca tüm sürecin bittiği düşünülmemeli. 6 hafta boyunca darbe almamak, ağır gözlük kullanmamak, ağır spor yapmamak, burun içini sık sık yıkamak, yağlı damla damlatmak, doktor kontrollerine gelmek gerekli. Yıkanma ikinci günden itibaren serbest. Yeme-içmede ise bir kısıtlamamız yok.

Yorumlar

0 yorumlar