Ankara Life Dergisi

SAĞLIKLI BEDEN, KALİTELİ YAŞAM

Kişiye özel ve yaşam tarzınıza uygun beslenme programları ile yaşam kalitenizi artıracak diyet programlarının adresi Diyetema Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi. Diyetisyen Elif melek Avcı Dursun sağlıklı bir yaşamın sırlarını Ankara Life Dergisi okurları için paylaştı. Keyifli okumalar.

Okuyucularımızın merakını gidermek amacıyla, kendinizden bahseder misiniz? Elif Melek Avcı Dursun kimdir?

1994 yılı Bolu doğumluyum lise öğrenimime kadar Bolu’da ikamet ettim. Liseyi birincilikle tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümüne başladım, bu süreçte Anadolu Üniversitesi’nde Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümünü tamamladım. 2016 yılında mezun olduğum sırada Hacettepe Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümüne başladım, aynı yıl Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Yüksek Lisans Programına başladım. 2019 yılında uzman diyetisyen olarak mezun oldum ve yine Başkent Üniversitesi’nde doktora programına başladım.

2017 yılında Koru Hastanesi’nde Sorumlu Diyetisyen olarak iş hayatına başladım aynı zamanda yurtiçi ve yurtdışında online diyet hizmeti ile dünyanın birçok yerinde beslenme problemi yaşayan danışanlarımıza hizmet verdim.2018 yılında Ankara/Bağlıca da ilk kez açılan diyet ofisimizi kurdum (Diyetema Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi).

Şu ana kadar hem online diyet hem yüz yüze olarak danışanlarımızla yaklaşık 75 ton hafifledik.

Diyet yapmak düşüncesi çoğumuza kolay gelmez, bu algının değişmesi açısından diyetin önemi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Diyet yapma fikri insanlara bir kısıtlanmak hissi uyandırdığı için birçok kişi de olumsuz düşünceler yaratabiliyor fakat işi uzmanından ve doğru bir şekilde öğrenerek yapmaya başladıkları zaman aslında durumun daha çok çeşitli beslenme, daha kontrollü beslenme ve kısa zamanda hızlı bir değişim içerdiğini gördüklerinde motive olup daha sıkı bağlanıyorlar. Bizim için önemli olan şey danışanlarımızın sağlık parametrelerini yaşam ve beslenme kalitesine, bireye özgü olacak şekilde ihtiyaçları doğrultusunda karşılamaktır. Akabinde gözlemlenen ağırlık değişimi birçok kişi için güzel sonuçlar vermektedir. Burada önemli olan şey beslenme programının kişiye özgü olması, bireysel ihtiyaçları karşılaması ve kesinlikle açlık hissi yaratmamasıdır.

Destek almak isteyen danışanlarınızda ilk dikkat ettiğiniz ve önem verdiğiniz konu nedir?

           Ofisimize başvuran danışanlarımızdan ilk istediğim şey son üç aya ait kan değerleridir. Bununla beraber hafta içi ve hafta sonuna dair beslenme durumunu özetleyen bir tüketim kaydıdır. Bu istediklerimiz ile kişinin beslenme durumunun saptıyor ve ihtiyaçları doğrultusunda bir beslenme programı hazırlıyoruz.

Pandemi döneminde daha çok gündeme gelen bağışıklık konusunun diyet ile ilişkisi var mıdır? Bu konu hakkında neler söylersiniz?

Beslenme kişinin yaşam tarzı ile doğrudan ilişkili bir kavramdır, canlıların temelidir, dolayısıyla kişinin yeterli ya da yetersiz beslenmesi onun fiziksel görünümüne etki ederken aynı zamanda bağışıklığı da etkilemektedir. Özellikle kişiye özel hazırlanmayan diyetler kısa zamanda hızlı ve sağlıksız kilo verdirdiği için birçok vitamin ve mineral kaybına neden olmaktadır. Pandemi döneminde en çok ihtiyacımız olan şey sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır, dolayısıyla kilo vermek amacıyla sağlıksız programlar uygulamak kişilerin hastalıklara yakalanma riskini artıracaktır.

Danışanlarınıza uyguladığınız olmazsa olmaz dediğiniz kontrollerinizin ve takip sisteminizin içeriğinde neler vardır?

     Kontrollerimiz özellikle düzenli ve sıkı takibi içermektedir çünkü herkesin beslenme alışkanlığı kendine özgü ve özel olduğu için bu süreçte kişileri kontrol altında tutmamız ve alışkanlıklarını değiştirmemiz gerekmektedir. Kişinin beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı değişiklikleri gerçekleştirildiğinde ortaya çıkabilecek birçok hastalığın önüne geçebiliyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinin en temel amacı bu olduğu için de amacımız önce kişiye gerekli bilgiyi ve donanımı sağlamak, bu tabii ki zamanla gelişen bir durum olduğu için kişinin eğitim durumuna, yaşam şekline, motivasyonuna ve bireysel özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilmekte. Ofisimizde gelen danışanlarımıza Ankara’da sadece beş tane bulunan vücut analiz cihazımız ile analiz yapıyor, Akabinde analiz sonuçlarına ve bir haftalık besin tüketim durumlarına göre yeni bir beslenme programı oluşturuyoruz.

Her mevsim özellikle de yaz aylarında bolca su tüketmemiz gerekli ancak su içmekte zorlanan danışanlarınıza ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?

Vücudumuzun yaklaşık %80’i sudan oluşmaktadır ve su yaşamsal bütün faaliyetlerin gerçekleşmesinde, sürdürülmesinde temel rol oynar. Kişinin su tüketiminin yetersiz olması yeme ataklarının artmasına işte kontrolünün azalmasına ve kontrolsüz kilo artışına neden olabilmektedir, bununla beraber yaz aylarında su tüketiminin yetersiz olması böbrek fonksiyonların olumsuz etkilenmesi ile sonuçlanabilir dolayısıyla bu süreçte günlük su tüketiminin ortalama 2.5- 3 litre kadar olması ve su içemeyen kişilerde de bu hedefe ulaşılması gereklidir.

Suyu yeterli tüketemeyen bireylerde suyun içerisine limon, limon kabuğu portakal, portakal kabuğu, biberiye, taze nane, kabuk tarçın gibi eklemeler yapılarak su tüketimi artırılabilir

Elif Hanım genel olarak, metabolizmamızın yavaşlamasını ya da hızlanmasını etkileyen faktörlerle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Metabolizma hızı öncelikle kişinin cinsiyetine, yaşına, bireysel ve fiziksel özelliklerine, uygulamış olduğu fiziksel aktivite durumuna göre değişkenlik gösterebilmektedir. Burada beslenme  kilit rol oynamaktadır çünkü protein ağırlıklı beslenen kişilerin metabolizması karbonhidrat ağırlıklı beslen kişilere göre daha hızlı olmakla beraber düzenli egzersiz yapan kişileri metabolizması da hareketsiz bireylere göre daha iyidir, metabolizma hızını artırabilmek için öncelikle sabahları erken kalkmalı günlük düzenli olarak su tüketilmeli (3 litre) ve bununla beraber öğün beslenme düzeni oluşturulmalıdır ve bu beslenme programı düzenli ve dengeli bir enerji sağlayarak günlük gereksinimleri karşılamalıdır. Özellikle egzersiz öncesi bir fincan kahve tüketiminin metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir, bu tarz ufak takviyeler ancak beslenme durumu yeterli ve düzenli ise fayda sağlayabilmektedir.

Hormonların kilo kontrolü üzerindeki önemi ve etkisi nelerdir?

Hormonların kilo verme üzerinde doğrudan etkileri bulunmaktadır. Öncelikle tiroit hormonları, böbrek üstü bezinden salgılanan hormonlar, bununla beraber pankreastan salgılanan hormonlar, açlık tokluk hormonları, stres hormonları vs. hepsi kilo verme ile doğrudan ilişkilidir. Hatta kilo alma ile doğrudan ilişkilidir. Hormonlarda fark edilmeyen düzensizlikler ve dengesizlikler kontrolsüz kilo kayıplarına ya da kilo artışlarına neden olabilmektedir

Özellikle bu tarz durumları saptayabilmek için son üç aya ait kan değerlerini danışanlarımızdan mutlaka istemekteyiz, bununla beraber yaptığımız kıyaslamalar ve ilaç tedavisi ile beraber uyguladığımız diyet güzel sonuçlar almamıza yardımcı olmaktadır

Son olarak sevgili okuyucularımıza sağlıklı beslenme ile ilgili hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Özetle, söyleyebileceğim en önemli şey beslenme programınız parmak iziniz kadar özeldir. Bir evin içerisinde yaşayan tüm aile bireyleri aynı şekilde beslenmeye sahip olmayabilirler, bir öğrencisi olan, yoğun tempoda stresli çalışan bir ebeveyn, metabolik hastalığı olan bir bebek gibi bu kişilerin hepsinin farklı bir beslenme düzeni ve gereksinimi vardır. Dolayısıyla internette bulunan ya da sosyal mecralarda görülen diğer programları, beslenme reçeteleri kişiye özel   olmadığı gibi olumsuz sonuçlar yaratabilir. Bunun en önemlisi saç dökülmeleri, tırnak kırılmalara, ciltte kuruluk, ilerleyen seviyelerde vitamin ve mineral eksiklikleri olabilir. Bunların hepsi birlikte kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.

Yorumlar

0 yorumlar