Ankara Life Dergisi

ŞİYAR GÜLER

İÇ MİMAR ŞİYAR GÜLER İLE PANDEMİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ

Şiyar Güler’i tanıyabilir miyiz?

Aslen Muş’un Malazgirt ilçesindenim. Ankara’da yaşıyorum ve evliyim. İlkokul ortaokul ve liseyi Mersin Özel Toros Koleji’nde okudum. Daha sonra üniversiteyi Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık ve İç Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık bölümünde okudum. Üniversiteden sonra 2 yılı aşkın bir süre Kıbrıs’ta kalıp mobilya tasarım ve üretim üzerine Showroom açıp sektöre giriş yaptım. Daha sonra mersinde iç mimarlık ve tasarım ofisimizi açarak devam ettim.2019 Şubat ayında Ankara’da aldığımız bir taahhüt işinden ötürü yerleşme kararı aldım. ŞG İç Mimarlık adı altında Ankara’da yeni bir isim ve yeni bir şehir diyerek beyaz bir sayfa açtık.

ŞG İç Mimarlık’ın faaliyetleri nelerdir?

 İç mimarlık deyince insanların aklına öncelikle maliyet korkusu geliyor. Biz bu korkuyu yenmek istiyoruz. Neden mi?

Çünkü insanlar öncelikli olarak ustalara yaptırıp maliyetten kar ettiğini düşünüyor. Fakat o kar, o an için edilendir. Profesyonel olarak yapılan bir çalışmanın bedeli elbette ki olacaktır, fakat bu bedeller düşündükleri gibi yüksek meblağlar değildir. Faaliyetlerimizi açıklamalar veya yaptığımız işlerle sınırlandırmak istemeyiz. Küçük iş veya büyük iş diye ayırmadan hizmet sunuyoruz. Profesyonel ekibimizle anahtar teslim, uygulama ve çizim ağırlıklı çalışıyoruz.

İç Mimarlık mesleğinin Covid-19 salgını sonrasındaki durumu ne olur?

Covid-19 pandemisine bağlı olarak yaşanan süreçte bizlere, yaşamımızı sürdürdüğümüz iç mekanların; fiziksel, görsel ve sosyal ihtiyaçlarımızı karşılaması ve bu mekanların tasarlanmasına kadar önemliymiş dedirtti. Bu güne kadar dikkat etmediğimiz belki de önemsemediğimiz, ben kendim yaparım dediğimiz ne gerek var diye düşündüğümüz, iç mekan tasarımcılarının, iç mimarların ne kadar gerekli olduğunun farkına bir kez daha varıyoruz. iç mekanların tasarımında kişilere yaşam alanlarını en iyi kullanılabilecek, kişisel tercihlerini gözönünde bulundurarak onların huzurunu, rahatlığını düşünerek tasarlayan, estetik görünümüne göre en uygun tasarımları yapmak için çözümler bulan bir meslek grubu olduğunu ve ne kadar önemli olduğu ise pandemi sürecinde bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Konut mimarisi ve kent planlamasında nasıl bir yol izlenecek?

Salgın dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştürdü ve dönüştürmeye devam ediyor. Mart ayında ilk pozitif vakanın ortaya çıkmasıyla başlayan Türkiye’deki pandemi süreci ve beraberinde getirdiği karantina uygulamaları ile gelen sokağa çıkma yasakları, bahçeli evlere olan talebi de arttırdı. Bu süreç kent planlaması, konut mimarisi ve taleplerinde köklü değişimler yaratmaya başladı. Kentsel yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve insanlara belirli bir yaşam standardının oluşturulması gerekiyor. Salgınla birlikte aslında gerçek dönüşüm insan ilişkilerinde yaşandı. Salgın, birçok önemli konuyu gün ışığına çıkarmış olsa da hiçbir sosyal mesafeden daha yaygın ve insan hayatına bu derece etki eder nitelikte olmadı. Fiziksel mesafeden kaynaklı dönüşümün en çok yapılı çevrenin fiziksel dokusunu etkiledi ki; bu da mevcut şehircilik anlayışımızı değiştirmemiz gerektiğini bizlere söyler nitelikteydi. Kentsel alanda, insan yakınlığına dayanan her şey. Yani; ulaşım ve alt yapı, konut kullanımları, kültür sanat hizmetlerinin sunulma biçimleri… Kısacası kentlerin ekonomiyi üretim ve dağıtım yapısı ve bu yapıya sosyal katılım sorgulanmaya başlandı. Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfına göre koronavirüsün ortaya çıkışından bu yana AB’deki her beş kişiden dördü uzaktan çalışmaya başladı. Çalışma koşullarındaki bu değişiklik ve bunun gerçekleştirilebiliyor olması; ulaşım, dağıtım, depolama alanları ile çalışma ve yaşama alanlarının daha farklı planlanabileceğinin fikrini ortaya çıkarmış oldu. Önümüzdeki yıllarda kent planlamalarında daha derinden ve dönüştürücü biçimde yansıyacaktır.

Covid-19 virüsü küçük büyük tüm sektörlere bazı değişikliklere sebep oldu. Sizce durum nedir?

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de etkisi altına alan koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin arasında yer alan inşaat, gerek yarattığı istihdam gerekse de büyüklüğü açısından özellikle gelişmekte olan ülkelerde lokomotif görevi üstleniyor. Salgın sürecinde şantiyelerdeki virüs bulaşmasını engellemeye yönelik alınan tedbirler küresel çapta inşaat sektöründe işleyişi önemli ölçüde aksattı. Sözleşme ve proje iptalleri ya da gecikmelerinin yanı sıra eve kapanan tüketicinin önemli ölçüde azalan gayrimenkul talebi sektörümüzü zor durumda bıraktı. Mimarlıktan, iç mimarlığa, çimentodan hazır betona, tuğladan makineye 200’den fazla alt sektörü içinde barındıran sektörde aksamalar meydana geldi. Tedarikte aksamalar da bu süreçte işlerin durmasına sebep oldu. Bu da milyonlarca insanın istihdam kaybına yol açtı. Ve bunların neticesi olarak küresel çapta inşaat sektörü 10 yıl geriye gitti. Ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünden arınmış, huzur ve refah içerisinde mutlu bir yıl geçirmemizi temenni ediyorum. Meslektaşlarım başta olmak üzere, tüm Ankara Life Dergisi okuyucularına, huzurlu, neşeli ve sağlıklı yıllar dilerim.

Adres incek vista no : 13

Yorumlar

0 yorumlar