Ankara Life Dergisi

Taner Akçakanat: Farkındalık Düzeyleri ve Enerji Alanları

Bu bölümde farkındalık düzeyleri hakkında birazcık bahsedeceğim. Enerji alanımızda gözle görmediğimiz
katmanlar var. Bunlara enerji katmanları diyoruz. Bunlardan 4 tanesi üzerinde konuşmak istiyorum. Bir tanesi fiziksel enerji alanımız, yani vücudumuz… Gözle gördüğümüz fiziksel enerji alanımızda bazı şeyleri dengelemek için tıp doktorlarına gidiyoruz. Eşim de bu doktorlardan bir tanesi. Eğer bir hastalık varsa bununla ilgili tedaviler alıyoruz. İlaç kullanmamız gerekiyorsa ilaç kullanıyoruz. Cildimizle, saçımızla, vücudumuzla ilgili yapılan her şey; fiziksel enerji alanımızdaki belli şeylerin dengelenmesi veya onun daha iyi görünmesi, sağlıklı olması için yapılan alanlar içine giriyor. Fiziksel enerji alanımız; tüm enerji alanımız değildir yalnızca, onun hemen arkasında zihinsel enerji alanımız var. Artık son 20 senedir düşüncelerimizin hayatımızı ne kadar etkilediği ile ilgili yüzlerce, binlerce kaynak bulunmakta. İnternette, kitapçılarda, birçok farklı yerde zihnimizin, içsel konuşmaların ne kadar önemli olduğuna dair bilgiler var. Evet, düşünceler önemli ama değişiklik yaratmak için yeterli değiller. Eğer öyle olsaydı, düşündüğümüz birçok şey, düşüncelerimizi değiştirerek kısa zamanda gerçekleşirdi. Düşünceler değişimin başladığı yerdir. Düşüncelerin tekrarlarla, yani olumlamalarla güçlendirilmesi ve inanç haline getirilmesi, bu inancın da duygusal enerji alanına taşınması gerekir. Ben tek başına düşüncelerin değil, duyguların asıl değişikliği yarattığını söylemeliyim Düşündüğümüz düşünceleri hissetmemiz gerekir. Aslında büyük sır burada. Düşüncelerimiz güçlü bir inanç halini aldığında enerji alanımızda güçlü bir çekim oluşur. Yani istediğimiz şeylerin olması için onlara inanmamız, inandıklarımızı duygusal olarak hissetmemiz gerekir. Bütün enerji katmanlarında mümkün olduğu kadar değişiklikler yarattığınızda oldukça kalıcı değişimler olur. Fiziksel enerji alanımızdaki değişikliği belki tıp doktorları yapacaktır; ama zihinsel alandaki değişikliği sizler yapabilirsiniz. Zihinsel enerji alanını disipline etmek için kitaplar okumak, seminerlere katılmak, olumlamalar yapmak, eğitimler almak, meditasyon yapmak gibi aktivitelerde bulunabilirsiniz, kesinlikle faydalı olur. Egzersiz yapmak da hem fiziksel hem diğer katmanlarda bir rahatlamaya yol açar. Ama sadece bu iki alana hitap eden uygulamalar yeterli olmaz. Duygusal enerji alanına da hitap etmek gerekir. Bu da üçüncü enerji alanıdır.

Fiziksel enerji alanınızı kapsayan daha büyük alana zihinsel enerji alanı, onu kapsayan daha büyük alana da duygusal enerji alanı diyoruz. Aslında duygusal enerji alanı daha çok bilinçaltındaki bölgeye hitap ediyor. Zihinsel enerji alanı duygusal enerji alanına ulaşmak için bir kapıdır ve tek başına değişim için yeterli değil. Bilinçaltı; bizim zaman içinde farkında olarak veya olmayarak yaşadığımız olayların üzerimizde bıraktığı duygu enerjilerinin depolandığı yerdir. Duygu enerjileri her zaman söylediğim gibi zihinsel enerjinin bin katı, on bin katı, hatta bir milyon katına kadar daha güçlü bir etki yaratmaktadır. Çalışmalarımda daha çok zihinsel ve duygusal enerji alanlarına hitap etmekle birlikte asıl bundan sonraki katman üzerinde kalıcı bir değişim yaratmaktayım. Ama duygusal enerji alanındaki sıkışmış, travmatik kaygı, endişe, korku ve benzer enerjileri çözmek, onları dönüştürmek; inanılmaz derecede olumlu etkiler yaratmaktadır kişide. Bunun için çalışmalarımda özellikle Akaşik kayıtlardaki duygusal enerjilerin o anda, daha seanstan çıkmadan, çözüldüğünü gördüğümde, kişilerin hayatında da bir değişimin başlayacağını bilmekteyim. Duygusal enerji alanını dönüştürmek, bilinçaltındaki enerji alanını değiştirmeye yeter mi? Hayır. Aslında daha kalıcı olması için bir dördüncü alan daha var. Bunların hepsini kapsayan ruhsal enerji alanı vardır. Ruhsal enerji, alanı da birçok insanın farkında olmadığı ya da daha yeni yeni fark etmeye başladığı bir alan. Tanrı’nın bir parçası olduğumuzu fark ettiğimiz alandır. Ruhsal enerji alanı bütün canlılarla ekolojik sistemle bir olduğumuzu ve çok daha fazlası olduğumuzu fark etmemize sebep olan bir enerji alanıdır. Ruhsal enerji alanının içine girdiğimiz zaman bir sürü katmanla karşılaşırız. Ruhsal alandaki bir değişim, bunların hepsini değiştirmektedir.

Yapılan bir çalışmada enerjisel olarak değişim şu şekilde yaşanıyor: Kişide değersizlik konusu ile ilgili travmatik bir enerji var ise kişinin ruhsal olarak bunu neden yaşadığını fark etmesi ve bu durumun hayatını nasıl değiştirdiğini anlaması gerekir. Bu da kendisine; önce ruhsal alanda bir değişim, ardından duygusal enerjinin çözülerek dengelenmesi, sonrasında zihinsel olarak düşüncelerinin değişmesi ve en son olarak da fiziksel enerji alanında rahatlama olarak yansıyacaktır. Aslında birçok ağrı, birçok rahatsızlık; ruhsal enerji alanında bir şeylerin değişmesi, bu değişimlerin duygusal ve zihinsel katmana yansıması, sorasında ise fiziksel enerji alanını etkileyerek hayatımızda ortaya çıkmasından kaynaklanıyor. Yapılacak çalışmalar ruhsal-duygusal-zihinsel-fiziksel alanları kapsayıcı olmalıdır. Eğer herhangi bir çalışma, bu alanların dördüne de hitap etmiyorsa çok kalıcı olmayabilir. Bu katmanların tamamının dönüştürülmesiyle kalıcı bir değişim olacaktır. Bu cümlenin doğruluğunu hep görüyorum. “Farkındalık artınca tekrarlar durur.” Farkındalığın artması, duygusal ve ruhsal enerji alanındaki bir değişimden kaynaklanır. Ruhsal olarak bir şeyin başınıza neden geldiğini ve bundan sonra ne yapmanız gerektiğini fark ettiğinizde ve duygusal olarak onun enerjisi artık sizi rahatsız etmediğinde, zihinsel olarak da bu olaylara karşı nasıl davranacağınızı öğrendiğinizde inanılmaz bir değişim yaşarsınız. Artık eskisi gibi insanlar sizi rahatsız etmemeye başlar. Artık iş yerinde, çevrenizde, sizi rahatsız eden ilişkiler, eskisi gibi sizi depresyona sokmaz. Siz neyin neden olduğunu anladığınız için tekâmülünüze, deviniminize “güncellemenizi” yaparak ilerlemenize, katkıda bulunursunuz. Yaptığım An’da Olma çalışmalarının amacı budur. An’da Olmanın anlamı bütün bu katmanlardaki farkındalığı kazanarak hayatımıza yeni bir anlam katmak ve negatif tekrarların nedenini anlayarak onları sonlandırmaktır. Bir şey başınıza geldiğinde sadece başınıza gelen olayın duygusal enerji alanınızdaki etkisini değil, ruhsal olarak size ne öğretmeye çalıştığını da fark etmeye çalışın. Oradaki bazı değişiklikleri yapmaya başladığınızda artık onların hayatınızda olmamaya başladığını görebilirsiniz.

Yorumlar

0 yorumlar