Ankara Life Dergisi

Tasarımda Kalite: Gold Ban-Yom

Gold Banyo, sektöründeki başarısı ve yaptığı farklı tasarımlarla kurulduğu günden bu yana ortaya koyduğu iddiasını gerçekleştirmeye devam ediyor. Birçok projede adından söz ettiren Gold Banyo’nun ülke genelinde 620 bayisi bulunuyor. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan, alanında en iyisi olmaya gayret gösterdiklerini söyleyen Gold Banyo sahibi başarılı iş adamı Ümit Topgül ile mesleki ve özel hayatı hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…

Ümit Bey, öncelikle Gold Banyo nasıl kuruldu, bahseder misiniz?
Babam 1975’te Topaloğulları Grup’un temelini demir tüccarlığı ile attı. Sonraki yıllarda mobilya üretimi ve sitelerde mağaza zinciri kurdu. Üretim ve satışa bağlıydı fakat 2001 krizinden etkilenmesi üzerine abimle birlikte 2004 yılında banyo mobilyası üretmeye karar verdik ve o günden bu yana da yoğun bir şekilde devam etmekteyiz.

Şu an ülke genelinde 620 bayi, 7 bölge dağıtım depo ve ofisi olan Bauhaus yapı marketlerle çalışan, 29 ülkeye ihracat yapan, prestijli birçok projeye banyo üretimi yapmakta olan bir firmayız. Topaloğulları Grup adı altında inşaat ve emlak sektöründe de faaliyet göstermekteyiz.

Üretim kapasiteniz ve ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Gold Banyo olarak kurulduğumuz günden bu yana üretim kapasitemizi her geçen gün daha da artırmak için büyük çaba sarf ediyoruz ve bu konuda da başarılı olduğumuza inanıyorum. Gold Banyo’da 130’a yakın farklı model ve ölçülerde banyo mobilyası kendi tasarımımızda mevcuttur. Bunların bir kısmı kataloglarda bir kısmı da mimarlarımızca özel projelerde kullanılmaktadır.

Yapı malzemeleri artık günümüzde çok hızlı bir yükseliş gösteriyor. Ar-Ge çalışmalarıyla da farklı tasarımlar ortaya çıkıyor. Siz bu gelişmeleri nasıl takip ediyor ve neler yapıyorsunuz?
Üretimlerimizi mimarlarımızla birlikte uygun modelleri moda ve renklerle birleştirmenin yanında aynı zamanda müşteri taleplerini de dikkate alarak gerçekleştiriyoruz. Müşterinin sorunsuzca ve gönül rahatlığıyla kullanabileceği ürünler üretmek için ise her yıl gerçekleşen tasarım geliştirme programımızda 100 ürün içerisinden müşteri tenkitlerini de dikkate alarak sezona itinayla seçilmiş 10-20 arasında ürünle giriş yapıyoruz. Aynı zamanda ürün kalitesini yükseltmek adına kaliteli üretime yassı makine parkuru yatırımı araştırması, üründe kullanılacak teknolojik aksesuar araştırma seçiminde değerli iş ortaklarımızı memnun etmek, bununla birlikte daha güvenli satış gerçekleştirmeleri için itinalı bir çalışma ve zaman harcamaktayız.

Firmanızı gelecekte nerede görüyorsunuz?
Geçtiğimiz son 5 yılda 17 ülkeye yapmış olduğumuz ihracatımızla Avrupa standardına ulaştığımızı düşünüyorum. Sektördeki yerimizi Ar-Ge çalışmaları ve teknoloji yatırımlarımızla bir adım öteye taşımak için çalışmalarımız devam etmektedir. Yeni iş alanı olarak seramik sektörüne girmeye hazırlanıyoruz.

İş dünyasında sizce ‘’vizyon’’ ve ‘’ amaç’’ belirlemek neden önemli?
Bence, hedef olmadan hiçbir yere varılamaz. Bunun için de araştırma ve geliştirme ticarette çok önemlidir. Zamanında hamle, vizyon ve öngörü becerisidir. Ancak bu şekilde süreklilik arz eder ve başarı getirir diye düşünüyorum.

Siz de genç yaşta iş hayatına atılan bir iş adamısınız. Sizin gibi iş dünyasına girmek isteyenlere ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Bana göre cesaret, paradan daha önemlidir ve etrafımızda bulunan güvenilir dostlarımızla daha da başarılı olunacağına inanıyorum.
Eğitim dışında alınan hayat tecrübesi ve deneyimleri kullanmak, iş hayatında başarıya ulaşmak için en büyük etken.

Sizce hangi sektör ülkemizi Avrupa’da temsil edecek kadar başarılı?
Ülke olarak inşaat sektöründe başarılıyız. İnşaatın ardından tabi bir de tekstilde de iddialıyız. Ayrıca gittiğim büyük ülkelerde gördüğüm kadarıyla Türk mutfağı ve Türk lokantaları çok beğeniliyor.

Günümüzdeki iş ortamını diğer ülkelerle kıyasladığınızda ne gibi farklılıklar var?
Benim sektörüm ve branşım gereği hem Türkiye hem de yurt dışı Pazar payından memnunum. Aslına bakacak olursanız devlet yatırımcıyı ve makine teknoloji alanında da sanayiciyi daha fazla desteklese hem kobiler daha hızlı büyür hem de ihracatta rekabet şansımız yükselir. Böylece ülkemiz söz sahibi olmaya başlar diye düşünüyorum.

Peki, son olarak sizden bahsedersek; başarılı bir iş adamı olarak iş ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz?
Ben zaten 8 yaşımdan bu yana profesyonel sporcu olduğum için spora ve sosyaliteye aşırı düşkünüm. Spor benim için öncelikli bir alan.Bu yüzden gün içerisinde kesinlikle en az bir saatimi spora ayırırım, bunun insanın yaşam kalitesini artırdığını düşünüyorum. At binmeyi, kış aylarında kayak yapmayı severim. Hareketli olan her şeyi seviyorum aslında.

Yorumlar

0 yorumlar