Ankara Life Dergisi

Yaşam Hastanesi

GRİP Mİ KORONA MI?

Özel Çankaya Yaşam Hastanesi doktorlarından KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Kürşad Dural ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda mevsimsel gribi, korona virüsten nasıl ayırt edeceğimizi konuştuk.

Op. Dr. Ahmet Kürşad Dural kimdir?

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1985 yılında mezun oldum. Zorunlu hizmet ve askerlik görevimi yaptıktan sonra ihtisas eğitimimi Ankara Numune Hastanesi 1.Kulak Burun Boğaz Kliniğinde tamamladım. Çankaya Devlet Hastanesi ve Ankara Devlet Demir Yolları Hastanesinde çalıştıktan sonra Ankara’da çeşitli özel hastanelerde çalıştım. İyi derece İngilizce biliyorum. Yurt içi ve yurt dışında pek çok bilimsel kongreye katıldım. KBB konusunda yaptığım çalışmalar, yazılar ve makaleler vardır. Otoloji ve daha çok Rinoloji ile ilgileniyorum. Halen Ankara Özel Çankaya Yaşam Hastanesinde KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı olarak çalışmaktayım.

Mevsimsel grip nasıl anlaşılır? Grip mi yoksa Covid mi olduğumuzu nasıl anlarız?

İnfluenza (grip) viral kökenli eski çağlardan beri bilinen ve sık görülen bir hastalıktır. Etken bir RNA virüsüdür ve A,B ve C olarak 3 ana tipi ve çok sayıda alt tipi vardır. Tip A bütün yaş gruplarında orta ve şiddetli derecede hastalığa neden olurken, Tip B hafif epidemilere neden olur. Daha çocukları etkiler. Tip C insanlarda sık görülmez ve epidemi yapmaz.

Bulaş yolu; enfekte kişilerin solunum salgılarının damlacıkları yoluyla olur.Kuluçka süresi 1-3 gündür. Akut solunum yolu hastalığı yapar. (Ani başlayan ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanması yada akması baş ağrısı, gözlerde sulanma, karın ağrısı ve halsizlik bulguları olur.)Yaklaşık 1-2 haftalık sürede iyileşme olur. Çocuklar ve duyarlı kişilerde (gruplarda),yaşlılarda, pnömoni, Reye sendromu, miyokardit ve ensefalopati gibi komplikasyonlara yol açabilir. İnfluenza virüsü antijenik yapısında küçük değişiklikler yaparak mevsimsel epidemiler yapabilir. Bu tablo 2-3 haftada en yüksek seviyeye çıkar ve 5-6 hafta sürer.

Bilimsel adı SARS-COV-2 olan ve Covid-19 olarak bilinen hastalığa yol açan Korona virüs ile mevsimsel gribe yol açan influenza virüs solunum sistemini ciddi bir şekilde etkileyebilen virüslerdir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yeni korona ve İnfluenza virüsleri arasındaki belirgin farklar 7 ana başlık altında toplanmıştır.

1-Çoğalma hızı; Korona virüs ortalama kuluçka süresi daha uzun ve buna bağlı gelişen zatürre daha yavaş gelişir.

2-Bulaşma zamanı; yeni korona virüste en yoğun olarak hastalık belirtileri başlamadan önce ve ilk haftadadır. İnfluenzada ise 3-5 gün arasındadır (belirtiler başladıktan sonra).

3-Bulaşma gücü; yeni korona virüs influenzadan daha bulaşıcıdır.

4-Şiddetli hastalık oranı; yeni tip korona virüste daha fazladır. Covid 19 tanısı alan kişilerin %80’inin hafif ve orta,%16’sının ciddi,%4’ününde çok şiddetli/kritik durumda olduğu gözlemlendi.

5-Etkilediği insanlar influenza için ana risk grupları; Çocuk, yaşlı, hamile, başka kronik hastalığa sahip insanları kapsar. Yeni korona virüse bağlı pnömoni ise ek hastalığı olan yaşlı kişileri daha ciddi etkilemektedir.

6-Ölüm oranları; İnfluenza – %0,1’den düşük, yeni korona virüs – %3-4

7-Tıbbi medikal tedaviler; influenza tedavisinde antiviral ilaç ve aşılar mevcuttur. Yeni tip korona virüs için an itibariyle onaylanmış aşı yoktur ama çalışmalar devam etmektedir.

Kış mevsiminde mevsimsel gripten korunmak için tavsiyeleriniz nelerdir?

İnfluenzadan korunma bağışıklama ve ilaçla olabilir.

Aşı; inaktif virüs aşıdır. Aşı bir sezon önce dolaşan virüsler temel alınarak hazırlanır. Virüsün antijenik yapısı hızla değiştiği için etkinliği %70 -90 civarındadır. Öncelikli gruplara yaptırılması önerilen bir aşıdır, sezondan önce (Eylül-Kasım aylarında) yaptırılmalıdır.

İlaçla korunma; epidemiden önce riskli gruplara bulaştan sonraki 48 saatte uygulanan ilaçlardır. İnfluenza tedavisinde yetişkinlerde ve 1 yaş üzerinde profilakside kullanılan oseltamivir fosfat isimli bir ilaç bulunmaktadır.

Kış mevsiminde influenzadan korunmak için; el, ağız burun ve göze götürülmemeli, hapşırma esnasında ağız tek kullanımlık mendil ile kapatılmalı, eller sık yıkanmalı, mekanlar sık havalandırılmalı, maske kullanılmalı, kapalı alanlarda çok sayıda insan bulundurulmamalı, bol sıvı tüketilmeli, düzenli açık hava yürüyüşleri yapılmalı, 7-8 saat uyumalı, çinko ve D vitamini almak gerekiyor.

Peki,alerjiden bahsetmek gerekirse; sebebi, türleri ve tedavisi nelerdir?

Alerjik rinit; alerji semptomları vücuda giren yabancı bir maddeye (antijen) karşı vücudun antikor üretmesiyle başlayan bağışıklık sisteminin yaptığı immün bir yanıttır.

Belirtileri; hapşırma, gözlerde, burunda ve damakta kaşıntı, burun tıkanıklığı ,burun akıntısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük olabilir. Bu yakınmalar yıl boyunca sürebilir veya alerjik rinit ve bahar nezlesi olarak bilinen formu ilkbahar, sonbahar aylarında ortaya çıkar.

En sık rastlanan alerjiler; çim, ağaç ve yabani ot polenleri, ev tozu akarı, küf mantarları, hayvan tüyleri, hava kirliliği, gıdalar, kimyasal maddeler, bazı ilaçlar olabilir. Türkiye’de en sık rastlanan polenler ise çim polenidir. Alerjik rinit ciddi bir problem olarak değerlendirilmese de kişinin hayat kalitesini etkilediği düşünülünce tedavi edilmesi gerekli bir hastalıktır. Astım, sinüzit, çocuklarda burun tıkanıklığına bağlı ağız ve diş yapısında gelişme bozukluğu, orta kulak hastalıkları, konjonktivit ve besin alerjileri, alerjik rinit ile seyredilebilen hastalıklardır. Hastanın sorgulanması iyi yapılmalıdır. Alerji genetik bir hastalıktır ve aile bireyleri iyi sorgulanmalıdır. Sıklıkla çocuk ve genç erişkin hastalığıdır. Alerji testleri şüphe olursa yaptırılmalıdır.

Alerji testi; deri ve kanda alerjenlerin incelenmesi yöntemleriyle yapılmaktadır.

Alerji tedavisinde; alerjenle karşılaşmanın önlenmesi, ilaç tedavisi ve aşı tedavisi uygulanmaktadır.

İlaçlar; antihistaminikler ve steroid içeren spreyler

Aşı tedavisi; öncelikle alerjiye yol açan alerjenin ya da alerjenlerin tespit edilmesiyle yapılabilen tedavidir. Antijen korunmasında ise (klima filtreleri değişecek, kapı pencere polen zamanı açılmayacak, bitki, halı, hayvan, kuş tüyü ve yün yastık kullanılmayacak, sigara içilmeyecek).

Sinüzit belirtileri nelerdir? Nasıl ayırt ederiz? Nasıl korunuruz?

Sinüzit: Burun boşluğunun etrafındaki hava dolu ceplerin (sinüslerin) enfeksiyonudur. Sinüsler solunum havasını nemlendirerek ısıtan içi mukoza ile kaplı boşluklardır.

Sinüzit; sıklıkla soğuk algınlığı veya alerji sonrasında meydana gelir. Zaman bakımından 4 çeşidi vardır;

1-Akut(4 haftadan kısa)

2-Subakut(4 ile 8 hafta)

3-Kronik(tedaviye rağmen 6-8 hafta süren)

4-Tekrarlayan(1 yılda 3 ya da daha fazla)

Üst solunum yolu enfeksiyonları veya alerji ile mukoza dokusu şişer ve mukus miktarı artar, sinüs kanalları kapanır ve sinüsler içerisinde mikroorganizma ürer. Sinüslerin boşalım kanalları civarında oluşabilecek fırsatçı mantar enfeksiyonları da sinüzite neden olabilir.

Belirtiler: 7-10 gün süren burun akıntısı, öksürük, göz çevresinde şişlik, geniz akıntısı, baş ve yüz ağrısı, ağız kokusu, ateş, kulaklarda dolgunluk hissi, koku alma hissinin azalması, kötü koku hissi olabilir.

Tanı yöntemleri: KBB Uzmanı muayenesi, burun kültürü, röntgen grafi, paranazal sinüs tomografi ve kan testleri.

Tedavide; medikal tedavi veya medikal tedaviye dirençli olgularda cerrahi tedaviler uygulanır.

Burun anatomisinin bozuk olması kişinin hayat kalitesini ne derecede etkiler ve tedavi nasıl yapılmalıdır?

Burun Septumu: Burun boşluğunu ortadan ikiye bölen bir duvardır. Septumun ön kısmı kıkırdaktan, arka kısmı ise kemikten oluşmaktadır. İdeal koşullarda bu septum orta hatta bulunmalıdır. Fakat çoğu kişide hafif eğrilikler vardır ve şikayete neden olmaz. Septumun tamamı veya bir parçasının eğri olup orta hattan kayması hastanın solunumunu etkilerse tedavi gerektirir. Burun yan duvarındaki konka adı verilen etlerin büyümesi de (hipertrofi) tıkanıklık yapar ve bu yapılar da dikkatle incelenmelidir.

Septum deviasyonu nedenleri; bebek yapısal olarak deviasyonlu doğabilir. Doğum kanalından geçerken travmayla olabilir, çocukluk çağında çarpmalar, düşmeler, yaralanmalar, genetik olarak bazı insanlarda erişkin çağda belirginleşen burun şekil farklılıkları ve deviasyon nedenleri arasındadır.

En sık rastlanan belirtisi burundan nefes alma güçlüğüdür. Hafif deviasyonu olan kişilerde belirtiler soğuk algınlığı ve alerjik rinit gibi durumlarda ortaya çıkar. Bu durum (deviasyon) hayat kalitesini bozarak; burun tıkanıklığı, tekrar edici burun kanamaları, tekrarlayan sinüzit, faranjit, bronşit, yüz bölgesinde ağrı, baş ağrısı, geniz akıntısı, ses kalitesinde bozulma, burundan konuşma, horlama, apne, östaki borusu tıkanıklığı, kulakta sıvı birikimine yol açabilir.

Teşhis; Endoskopik muayene, rinomanometre, akustik rinometri, paranazal sinüzit tomografisidir.

Tek tedavi seçeneği cerrahidir. Septoplasti, gerekiyorsa alt konkalara radyofrekans ile redüksiyon (küçültme) tedavisi uygulanır.

Yorumlar

0 yorumlar