Ankara Life Dergisi

Yaşamınızda Elif Melek’in Dokunuşuna Şans Verin!

Ekranlarda, gazetelerde, dergilerde, radyolarda diyete dair söylemleriyle hepimizin gönlüne taht kurmuş Elif Melek Avcı Dursun’dan bahsetmek istiyorum size. Biz onu hep verdiği tarif ve bilgilerle tanıdık. Kendi adıyla kurmuş olduğu DİYETEMA’yla birçok kez karşılaştık. Hayata dair başarı yolculuğunda bakış açısının ne kadar geniş olduğunu, istikrarlı ve disiplinli çalışmasıyla adeta hayran bırakacak özelliğe sahip olan Elif Melek’in şimdi ise özel yaşantısını merak ettiğimiz için ve sizi de bu açıdan bilgilendirmek adına şehrin marka yayını Ankara Life Dergisi ekibi olarak bir araya geldik. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dilerim.

Elif Hanım dergimizde sağlığımıza dair pek çok yararlı bilgiler paylaşıyorsunuz. Fakat bu sefer sizi biraz özel hayatınıza giden taraftan tanımak ve tanıtmak istiyoruz. Elif Melek Avcı Dursun kimdir?
Tüm samimiyetimle ifade etmeliyim ki benim için cevaplaması en zor sorulardan biri kendimi tanıtmak olmuştur. Mesleği hayatıyla özdeşleşmiş bir kişiliğe dönüştüğümü söyleyebilirim. Günde 14 saat aktif olarak çalışıyorum, günün devamında doktora eğitimim için akademik araştırmalarda bulunuyorum ve bu çoğu zaman 17 saate ulaşıyor. Makaleler hazırlıyor, yeni çalışmaları gözden geçirerek, günceli takip etmeye çalışıyorum. Bahsettiğiniz yararlı bilgileri hem basında hem ofiste hem sosyal medyada hem de birçok alanda ve eğitimlerde birçok insanla paylaşmayı seviyorum. Özel bir hayatım yok denebilecek kadar az, iş çıkışı 40 dakikalık yaptığım yürüyüşler ve 3 ayda bir çıktığım 2 günü geçmeyen tatil seyahatlerim dışında bir programım olmuyor. Çalıştığımda yaşadığımı hissediyorum. Belki garip gelebilir ama kafelerde saatlerce oturmak veya oyunlar oynamak vb. şeyler hiç bana göre değil. 8 yaşımdan beri bu böyle. Akademik ortalamaları yüksek, okul birincilikleri olan ve sürekli çalışan biriyim. Her anım bir kazanım olmalı. Farklı alanlarda donanıma sahip insanlarla tanışmak, kısa sohbetler etmek kaliteli kazanımlar elde etmemi sağlıyor. Yüzyıllardır sergilenen eşsiz tabloları uzun uzadıya incelemek, bir dinletiye gidebilmek veya modern sanat sergilerinde bulunmak en büyük zevkim. Hayatımda en büyük mutluluğum Louvre’da geçirdiğim bir gündü! Bu tarz aktiviteler için ileri tarihli planlamalar yapmaktan hoşlanırım. Günlük diyaloglarda negatif cümleleri ve olumsuz çağrışımları sevmediğim için, enerjisi düşük ortamlarda bulunmaktan hoşlanmıyorum. Bana enerji lazım!

Bağlıca’da açılan ilk diyet ofisiniz DİYETEMA’yı kurdunuz. Buranın hikayesi nasıl ve ne zaman başladı?
Klasik bir başlangıç yapmak istemem ama gerçekten ‘hiç aklımda yoktu.’ Hayat, zaman ve şartlar bunu gerektirdi. Çalıştığım özel kurumlarda, çalışma alanlarımız hep dar, zamanımız sınırlı ve genel iş yükü fazla olmaktaydı. Beslenme uzmanları olarak birçok alanda görevlerimiz bulunuyor, örneğin bir hastanede çalışıyorsanız, mutfak, yemekhane, katta bulunan hastaların beslenmesinin düzenlenmesi ve günlük kontrolleri, poliklinik hizmetleri, size ait çalışan personel ekibinin planlamalarının düzenlenmesi vb. işler günün 8-9 saatlik kısmında çözüm bulmalı. Dolayısıyla bin parçaya bölündüğünüz için vaktinizin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Bu noktada danışanlarımız ile daha çok vakit geçirmeye, birlikte gülüp eğlenmeye ve keyifle kilo vermeye karar verdim. Bağlıca semtimiz yeni bir yerleşim yeri olduğu için her zaman bana çekici gelmiştir. Dolayısıyla bu semtin ilk diyet danışmanlık ofisi olan ve ismimin baş harflerini içeren tescilli markam ‘DİYETEMA’ hayat buldu. Tamamen kendi imkanlarım ve birikimlerimle, gece gündüz demeden çalışarak, her aşamada halen her şey ile birebir kendim ilgilenmek sureti ile yaklaşık 6 yıldır Allah’a şükürler olsun ki, bize ulaşan herkese dokunmaya, hayatlarını güzelleştirmeye ve sağlıklarını daha iyi hale getirmeye çalışıyorum. Haftanın her günü her saat telefona bakarım, mesajlara dönerim, sosyal medya ile ilgilenirim, tarifler çıkarır, eğitimler veririm, sempozyumlara katılır, akademik bildiriler hazırlar, çeşitli TV programlarında yer alır, birilerinin bana ihtiyaç duyduğu her yerde yanlarında olurum. Hikayemizin temelinde bu var; insana dokunmak.

Aynı zamanda gebelikte diyabet üzerine çalışmanızı tamamlayarak Uzman Diyetisyen unvanına sahip özelliğiniz var. Bu konuyu seçmenizin özel bir sebebi bulunuyor mu?
Toplumumuzda ne yazık ki obezite oranları tahmin edilemeyecek kadar çok artmış durumda ve artıyor! Buna bağlı birçok hastalık beraberinde geliyor. Toplumumuz kronik hastalıkların pençesinde deva arıyor. Çok az insan farkında ve bilincinde ki, bunun temeli beslenmeden geçiyor. Gebelik sürecinde anne karnında birçok bebek henüz doğmadan diyabet riski ile karşı karşıya kalıyor! Doğum ağırlığı 4000 gr ve üstünde dünyaya gelen, annenin yanlış beslenme davranışı neticesinde kronik hastalıklara yatkınlığı olan bebekler, bizim geleceğimiz. Bu denli ehemmiyeti olan bir konuda yapılmış pek fazla çalışma olmadığını görünce, ben de bir araştırmada bulundum. Gördük ki gebelikte ve gebelik öncesinde kırmızı et tüketimi, trans yağ alımı ve kontrolsüz şeker tüketimi neticesinde Gestasyonel Diyabet riski artıyor. Bu doğumlarla dünyaya gelen bebeklerde birçok doğumsal komplikasyon ile hem anne hem bebek açısından sorunlar yaşanıyor. Anne adaylarının mutlaka, gebelik öncesi 3 aylık süreçte ağırlık yönetiminin sağlanması, beslenme eğitiminin alınması ve yaşam tarzı değişiklikleri; hem sağlıklı bir gebelik hem sağlıklı bir toplum için elzem!

Gazete, dergi, radyo ve tv gibi pek çok mecrada tanınan bir simasınız, bundan dolayı toplumda sevilen ve dinlenen özelliğiniz bulunmakta. Geçtiğimiz yıl ANKA Ödülleri’nde Ankara’nın En Başarılı Diyetisyeni ödülüne layık görüldünüz. Bu durumun sizde yarattığı duygu ve düşünceler neler?
Daha iyisini yapmak, daha çok insana erişmek, daha çok derde çare olabilmek. Ele aldığımız her konunun bir insanın hayatında yaşadığı veya yaşamış olduğu bir sorun olduğunu biliyorum. Yanlış bilgileri temizleyip, hayata doğru kazanımlar sağlayarak yaşam kalitemizi artırmak istiyorum.

Yaşamınızı donanımlı bir şekilde idame ettiren yanınız eğitimci kimliğinizi de önplana çıkarmakta. Bundan sonraki hedeflerinizi de şekillendireceğini düşünmekteyiz. Elif Melek’in geleceğe yönelik hedefleri nelerdir?
Paylaşımda bulunmayı seviyorum, hele ki bilginin çok, fakat doğru bilgiye ulaşmanın hala zor olduğu teknoloji çağında! Özellikle hayatımızı ‘online’ yaşadığımız dönemde yaptığımız eğitimler tek tıkla birçok kişiye ulaştı. Hala birçok platformda kayıtlı eğitimlerimiz var. Büyük çaplı organizasyonlar yine bu şekilde dünyanın her yerinden insana erişiyor. Geleceğimizi şekillendirirken, günümüzü keyif alarak yaşamak en önemlisi. Elbette bir adım sonrası için hedeflerimiz var, sürpriz!

Son olarak başarının basamaklarını adım adım çıkan Elif Melek, Ankara Life okurlarına ne gibi tavsiyelerde bulunur?
‘’Nothing impossible’’ en sevdiğim slogandır. Genelde herkes olumsuz deneyimleri sadece kendisinin yaşadığını düşünür. Aslında en büyük çaresizlik de budur. İnsanoğlu bugüne kadar birçok probleme çözüm getirmiş ve yapılamazları yapmıştır. Çalışarak, çaba göstererek ve kendilerine inanarak. Kilo vermek isteyenler de bunu yapmalı. Hatırlatmalıyım ki; kilo problemi olan tek kişi siz değilsiniz. Dünyada ilk kilo alan kişi de. Ve yalnız değilsiniz, DİYETEMA’nız sizinle. Kapanmayan fermuarlara, kavuşmayan düğmelere, patlayan kumaşlara ancak sizi hafifleterek ve hayatınızı değiştirerek dokunabilirim, şayet kendinizi değiştirmek isterseniz, bunun için çaba gösterirseniz, gerisi terzilerin işi!

Yorumlar

0 yorumlar