Ankara Life Dergisi

ZAZAOĞLU: “ANKARA’NIN TÜM GÜZELLİKLERİNİ ÖN PLANA ÇIKARTARAK, DÜNYADA TURİZM CAZİBESİ YARATMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ”

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) İç Anadolu Bölgesi Temsilcisi ve turizmci iş insanı Semih Zazaoğlu, turizm sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de 12 ay turizm hedefiyle çalıştıklarının altını çizen Zazaoğlu, Ankara’da ise bir turizm cazibesi yaratmak için hiç durmadan proje ürettiklerini ifade etti.
Semih Bey öncelikle sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Bize kendinizden bahseder misiniz?
Kariyerim henüz genç yaşlarda turizm sektörüne merakım dolayısıyla Turizm Otelcilik ve Turizm Lisesi’nde başladı diyebilirim. İlk sektör tecrübeme 15 yaşında başladım; Turizm ve Otelcilik alanında ilerlemeye karar verdim. Ailemin ve çevremin destekleriyle, her gün kendimi geliştirebileceğim bu hareketli sektörün lisans eğitimini aldım ve Turizm Otelcilik bölümünden mezun oldum. Türkiye’de Turizm, Otelcilik ve M.I.C.E. sektöründe 17 yılımı geride bırakmış bulunuyorum. Bu süreçte birçok proje gerçekleştirdim ve bu projeleri geliştirerek ilerlemeyi hedefledim. İstanbul-Ankara-Diyarbakır’da Aymir Turizm & Organizasyon olarak Turizm, Otelcilik, Sağlık Turizmi ve M.I.C.E. sektöründe ekibimle beraber hizmetlerimizi sunmaya devam ediyoruz. Diyarbakır’da Radisson Blue ve İstanbul’da Delta Hotels By Marriott ve DoubleTree İstanbul-Moda Hilton markalarıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2021 yılından bu yana Anadolu Ankara Turizm İşletmecileri Derneği’nde (ATİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı yapıyorum. Bununla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi ve İç Anadolu Bölge Temsilcisiyim.
TGA’nın kuruluş amacı ve yapısal mantalitesi içerisinde Ankara turizmini geliştirmek adına hedefleriniz neler?
Hedefimiz, Ankara’nın görülmeyen güzelliklerini ön plana çıkararak, yeniden Ankara’nın turizme elverişli bir şehir olduğunu insanlara hatırlatmak ve göstermek olacaktır. Reklam ve tanıtım çalışmalarımızı doğru hedef kitleye ulaştırarak, kişilerin isteklerine göre Ankara’nın doğal güzellikleriyle beraber kaliteli turizm hizmeti sağlamayı hedefledik. Bu sebeple sosyal medya veri analizi çalışmaları da yaparak, yurt dışındaki potansiyel misafirlerimize ulaşmayı hedefliyoruz. Bu çalışmalarımızı profesyonel videolar ve görsellerle destekleyerek gerekli mesajları doğru kişilere ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu bir süreç ve bu sürecin bizim için pozitif geçeceğini öngörebiliyoruz. Başkentimizde yer alan yerel-uluslararası kültür ve sanat projelerini desteklemenin yanı sıra yeni projelere de kapılarımızı açıyoruz. Ankara’nın belirlediğimiz alanlarında bölgemizin yeteneklerine göre spor ve sanat projelerini geliştirmeye devam ediyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın sonucunda yurt dışından Ankara’ya gelecek uçak sayısını arttırmayı ve otel doluluk oranlarımızı yükseltmeyi öngörüyoruz. Tabii tüm bunlar sadece TGA ile ilgili olan tanıtıma yönelik projeler. Bununla birlikte Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Anadolu Ankara Turizm İşletmecileri Derneği ile Ankara’nın bir turizm merkezi olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Başkentimizin turizm potansiyelini her mecrada anlatarak, iş birlikleri geliştiriyor ve şehrimize önemli projeler kazandırıyoruz.
Türkiye’nin turizm hedeflerini nasıl değerlendirirsiniz?
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un “2028’e kadar 100 milyar dolar turizm geliri” hedefine ulaşacağımızdan hiç kuşkum yok. Bakanımızın liderliği ve vizyonuyla TGA olarak Türkiye’nin turizm potansiyelini tüm dünyaya göstermek için hiç durmadan proje üreterek yurt içi ve yurt dışında pazarlama ve tanıtım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ülkemizi turizm gelirlerinde yeni hedeflere ve nihayetinde rekorlara taşıyacağız. ‘12 ay turizm’ hedefiyle ülkemizin turizmde sürdürülebilir bir büyüme kaydetmesi için turist getirecek her alanda çalışmalarımıza yoğunluk veriyoruz.
12 ay turizm hedefine ulaşmak nasıl mümkün olacak?
Türkiye ve Turizm denildiğinde öncelikle akla deniz-kum-güneş geliyor, ancak birçok alanda büyük potansiyele sahip olan ülkemizde alternatif turizmin geliştirilmesi için sürdürülebilirlik, turizm gelirleri ve ziyaretçi sayısı açısından kritik önem taşıyor. Türkiye’nin pazar payının genişletilmesi sağlık, termal, M.I.C.E., kültür, spor, sanat, gastronomi, kış turizmi gibi birçok farklı segmentte hizmet sunulmasına bağlı. Her bölgemizin, her ilimizin kendisine özgü eşsiz zenginlikleri var. Özetle ülkemiz, turizmin her çeşidini görebileceğiniz büyük bir potansiyele sahip. Ülkemizin dört bir yanında sezonluk değil, 12 ay boyunca turist ağırlıyoruz. Gastronomi, sağlık ve spa turizmi yılın her döneminde hareketlilik yaratıyor. Bu doğrultuda biz de turizmin farklı alanlarında çeşitliliğini geliştirebilirsek Ankara ve dolayısıyla İç Anadolu Bölgesi, turizmde farklı bir cazibe merkezi olacaktır. Sıra dışı projelerle bu alanları geliştirmeye yönelik çalışmalar içerisindeyiz.
Son dönemde büyük bir yankı uyandıran Türkiye Kültür Yolu Festivalleri hakkında neler söylersiniz?
Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin vizyonu; festival ruhunu, festivalin gerçekleştiği şehirlerden başlayarak tüm dünyaya ulaştırarak hem Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak hem de festivallerdeki lokasyonlar kapsamında elden geçirilen tarihi ve kültürel unsurları birer cazibe merkezine dönüştürmek. Festivallerde sanattan edebiyata, sinemadan tiyatroya, müzikten dijital sanatlara kadar yüzlerce etkinlik, on binlerce sanatçı aracılığıyla, milyonlarca kişiye ulaştırılıyor. Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, dünyanın en kapsamlı kültür sanat projelerinden biri olarak iki yıl önce Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’yle başladı. Bu yıl ise Nevşehir, Trabzon, Erzurum, Çanakkale, Gaziantep, Ankara, Konya, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Antalya olmak üzere 11 şehirde düzenlenecek. Festivallerin ilk durağı, Kapadokya oldu.

Yorumlar

0 yorumlar