İçsel Dönüşümün İzinde Bir Yolculuk!
Halas Yaşam Merkezi Kurucusu Psikolojik Danışman Eşref Can Atıcı, Ankara Life Dergisine konuk oldu. Kendinle bağ kurmanın öneminden, hayatın tutunma ve bırakma döngüsüne; Halas Yaşam’ın ilham veren felsefesinden multidisipliner çalışma anlayışına kadar kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik. Atıcı, bireyin kendi özüne ulaşma sürecini; cesaret, sabır ve bilimin rehberliğiyle mümkün kılan yaklaşımını samimiyetle anlattı.
Bu röportajda sadece bir merkez hikâyesi değil; insanın kendi iç dünyasıyla barışma ve yaşamını sadeleştirerek anlamlandırma yolculuğuna dair güçlü bir perspektif bulacaksınız. Halas Yaşam, modern yaşamın karmaşasında huzur arayanlara rehberlik eden, fark yaratan bir merkez olmanın ötesinde; bireysel dönüşümün adresi olarak öne çıkıyor. Keyifli okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Merkeziniz ve çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Halas Yaşam şu an hayallerine ulaştı mı?
İlginiz beni gerçekten motive etti, çok teşekkür ederim. Ben hep inandım; çünkü kendini ispatlayan bir inanç, bana göre hayatın en zor ama en kıymetli duygularından biri. Halas Yaşam, Ankara’daki açılışından bu yana sunduğu multidisipliner programlarla fark yarattı ve kısa sürede sektörün öncü merkezlerinden biri haline geldi. Elbette “artık tamam” demiyorum. Ben mutluyum ama yapım gereği her zaman daha iyisini, daha faydalısını aramaya devam ediyorum. Bu yolculuk sürekli gelişim ve yenilenme üzerine kurulu.
Halas Yaşam’ı özel kılan nedir?
İnsanlar aslında Halas Yaşam’a değil, kendilerini ziyarete geliyor. Koridorlarımızda “Burada sessizce kendini dinle” yazıyor; kahve bardaklarımızda ise “Kendime Not” bölümü yer alıyor. Halas’ı özel kılan şey, mekânın kendisinden ziyade bireyin kendi iç sesiyle buluşabildiği o atmosfer. Asıl özel olan, kişinin kendisiyle kurduğu o derin ve samimi temas.
“Kendinle bağ kurmak” ne demek, bu süreç nasıl başlıyor?
Hayat, hem tutunmak hem de bırakmak üzerine kurgulanmıştır. Embriyo önce anne rahmine tutunur; ardından doğumla birlikte bırakması gerekir. Sonra anne kucağına, sosyal çevresine, bir işe, bir ilişkiye tutunur… Ve zamanla hepsini yeniden bırakması gerekir. İnsan, en sonunda hiçbir şeyi bırakmak zorunda kalmamak için tutunmak ister. İşte o an bir seçimle karşı karşıya kalır: Ya bulunduğu yerde sebat eder, memnun olmadığı hâlde “ellerini kanatırcasına tutarak” orada kalmaya çalışır; ya da cesaret gösterip bırakır. Cesur olan, bırakmayı seçer ve bu kez kendine tutunmak ister.
İşte tam da burada başlar öz’e yolculuk. Kişinin kendisiyle, olduğu haliyle var olma süreci…
Ve bu, kendinle bağ kurmaktır.
İnsanı kendisiyle bağ kurmaktan uzaklaştıran şey nedir?
Kendine dönmek, ne popüler bir akım ne de “üstün” insan olma çabasıdır. İnsan önce ailesinin gözünde, sonra toplumda, ardından çevresinde ve en sonunda kendi zihninde bir yer edinmeye çalışır. Eğer kişi yalnızca “başarılı”, “sevilen” ya da “değerli” hissettiği anlarda kendini kabul ediyorsa; başarısızlık, yetersizlik ya da eksiklik anlarında kendini reddetmeye başlar. Oysa kendinle bağ kurmak bir başarı ölçütü değildir. Tam tersine; başaramadığında da kendini anlayabilme, kabul edebilme halidir.
Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filmindeki o çarpıcı sahneyi hatırlamak gerekir: “Dünyada güzel olan her şey, daha insana ulaşamadan onun kendi ördüğü ağlara takılıp kalıyor.”
İnsanı kendisinden uzaklaştıran da işte bu kendi ördüğü zihinsel ağlardır. Gerçek bağ, yaşantının pasif bir sonucu değil; bilinçli bir iradeyle, kendi iç evini yeniden inşa etme çabasıdır. Ve bu içsel emek, insanın kendisiyle bağ kurabilmesini mümkün kılar.
Bu konuya dair başka projeleriniz olacak mı?
Evet, bu doğrultuda bir kitap yazıyorum. Kitapta psikolojik kimliğimle birlikte kendi yaşam deneyimlerimi; yüzleştiğim yaraları, ızdırapları, tekrar eden kadersel döngüleri ve öz-şefkatle kendime ulaşma çabamı, kurgu bir hikâye üzerinden aktarıyorum. Bu eser, “Öz’e Yolculuk Deneyimi” olarak özetlenebilecek içsel bir keşfin anlatımı olacak.
Halas Yaşam’ın yaklaşımının arkasında hangi düşünsel kaynaklar ve yöntemler var?
Halas Yaşam’ın ilham kaynağı, İkigai felsefesidir. Bireyin tutkularını, yeteneklerini, dünya için yapabileceklerini ve geçimini sağlayabileceği alanı bulduğu o anlamlı kesişim noktasından yola çıktık. Bu anlayış doğrultusunda; sade, farkındalık temelli ve bilimsel temellere dayanan bir yapı inşa ettik. Minimalist yaşam yaklaşımıyla, kişinin ihtiyaçlarını azaltırken tatmin düzeyini artıran bir yaşam tasarımı sunuyoruz. Bu yaklaşım; stres hormonlarını azaltıyor, zihinsel berraklığı ve duygusal dengeyi destekliyor. Halas Akademi ekibimiz, bu düşünsel altyapıyı bilimsel kaynaklarla harmanlayarak, Türkiye’de pek çok yenilikçi uygulamayı ilk kez hayata geçiren bir yapı oluşturdu. Akademik kadromuz ve birebir uygulamaları yürüten uzmanlarımız; yalnızca alanlarında yetkin değil, aynı zamanda kendi iç yolculuklarında da derinleşmiş, ilham verici kişiler diyebilirim.
Bu multidisipliner yapıyı mümkün kılan ekip hakkında neler söylemek istersiniz?
İşe alım süreçlerine genellikle sadece tanışma aşamasında dahil oluyorum çünkü benim için en önemli kriter, karşımdaki kişinin bir “yaşam formunun” olup olmadığıdır. Yani: Kendini gerçekleştirmeye yönelik bir arayışı var mı? Yeni deneyimlere açık mı? Öğrenmeye karşı hâlâ heyecan duyuyor mu? Bu sorulara içtenlikle “evet” diyebilen biriyle yol yürünebilir; benim için süreç orada tamamlanmış sayılır. Akademik birimimiz ise daha teknik aşamaları yürütüyor. Lisansüstü eğitim, bilimsel çalışmalar, klinik deneyim gibi objektif kriterler temel alınıyor. Bugün yoga eğitmenimiz Hindistan’da eğitimini tamamlamış bir uzman; psikologlarımızdan biri Londra’da klinik psikoloji yüksek lisansını tamamlamış durumda. Ekipteki her bir kişi, kendi alanında son derece donanımlı. Ama benim için onları asıl özel kılan şey, insan ruhuna derin bir saygıyla yaklaşmaları.
Halas’ı Halas yapan şey, tam da bu: Alanında yetkin ama bir o kadar da içsel yolculuğunda derinleşmiş insanların bir araya gelerek oluşturduğu o bütünsel ruh.
Okurlarımıza son güçlü mesajınız ne olur?
Bu yolculuk cesaret ister ama en huzurlu olan da budur. Kendine dönmek, yalnızca kendini keşfetmek değil; kendi özgürlüğüne doğru bilinçli bir adım atmaktır. Bu, azla yetinmek değil; özünle uyum içinde, sana ait bir yaşam kurabilmektir. Ve belki de bu, hayatın erişilmesi en zor ama en anlamlı duygularından biridir.
Halas Yaşam bu yolda sizi asla yalnız bırakmaz; size eşlik eden bir rehber olur. Bilimin ışığında, içsel huzurun kapısını aralamaya cesaret eden herkes için bu yol açık ve sizi bekliyor.



