Avukat Bilgin Solak’tan Tahkim Rehberi!
Hukuk dünyasının önemli konularından biri olan tahkim, giderek daha fazla tercih edilen bir çözüm yolu haline geliyor. Bu röportajımızda, tahkimin ne anlama geldiğinden, neden şirketlerin geleneksel yargı yerine bu yolu tercih ettiğine kadar pek çok soruyu Avukat Bilgin Solak’a sorduk. Hızlı, gizli ve uzman odaklı bir çözüm olarak tahkimin avantajlarını ve dezavantajlarını, Türkiye’deki uygulamaları ve uluslararası alandaki etkilerini derinlemesine ele aldık. Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk olan Avukat Bilgin Solak’ın özel röportajı sizlerle, iyi okumalar dileriz.
📝 Hatice Şeyma Basut
Tahkim terimi ne anlama gelir?
Tahkim, tarafların aralarındaki hukuki uyuşmazlıkları devlet mahkemeleri yerine bağımsız ve tarafsız hakemler veya hakem heyeti önünde çözümlemeyi tercih ettikleri bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Tahkim süreci, tarafların anlaşmasıyla başlar ve tahkim kararları genellikle bağlayıcıdır. Tahkim, hem yerel hem de uluslararası düzeyde uygulanabilir bir çözüm yoludur.
Şirketler neden geleneksel yargı yerine tahkimi tercih ediyor?
Tahkim, hızlı ve esnek bir çözüm sunması nedeniyle tercih edilmektedir. Geleneksel mahkemeler uzun sürebilirken, tahkim daha kısa sürede sonuçlanır. Ayrıca, süreç gizlidir ve kamuya açık yargılamalardan kaçınma imkanı sağlar. Hakemlerin genellikle ilgili sektörde uzman kişilerden seçilmesi, teknik konularda daha isabetli kararlar verilmesini mümkün kılar. Tahkimde taraflar, uygulanacak hukuku ve tahkim yerini seçebilir, bu da özellikle uluslararası ticarette büyük avantaj sağlar.
Şirketlerin uluslararası alanda tahkimi tercih etme nedenleri nelerdir?
Uluslararası tahkim, taraflara tarafsız bir çözüm olanağı sunar ve farklı ülkelerden şirketlerin bir araya geldiği anlaşmazlıklarda güven sağlar. Tahkim kararlarının New York Sözleşmesi kapsamında 170’ten fazla ülkede tanınması ve icra edilmesi, uluslararası ticaretin ihtiyaçlarına yanıt verir. Ayrıca, uluslararası tahkimde süreç genellikle daha esnek ve tarafların kontrolündedir.
Türkiye’de tahkim uygulamalarının geçmişi nedir?
Türkiye’de tahkim, 1999 yılında kabul edilen Milletlerarası Tahkim Kanunu ile modern bir yapıya kavuşmuştur. Bunun yanı sıra, İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), 2015 yılından itibaren faaliyete geçerek hem yerel hem uluslararası uyuşmazlıklar için etkili bir tahkim platformu sağlamıştır. Son yıllarda, ISTAC’ın hızlandırılmış tahkim ve acil durum hakemi gibi yenilikçi uygulamaları, tahkimin daha da yaygınlaşmasına katkı sağlamıştır.
Tahkimin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Tahkimin avantajları:
• Hız: Tahkim süreçleri genellikle daha hızlıdır.
• Gizlilik: Mahkemelerin aksine, tahkim süreci gizlidir.
• Uzmanlık: Hakemler genellikle uyuşmazlık konusuna özgü uzman kişilerden seçilir.
• Uluslararası Tanınma: Tahkim kararları, New York Sözleşmesi sayesinde farklı ülkelerde kolayca uygulanabilir.
Dezavantajları ise:
• Maliyet: Hakem ücretleri ve tahkim merkezine yapılan ödemeler maliyetli olabilir.
• Sınırlı İtiraz İmkanı: Tahkim kararlarına karşı yargı yoluyla itiraz sınırlıdır.
• Hakemlerin Bağımsızlığı: Taraflar hakem seçimi konusunda dikkatli olmazsa, tarafsızlık ve bağımsızlık sorunları ortaya çıkabilir.
Şirketler tahkim maddesi düzenlerken hangi noktaları gözden kaçırabilir?
Şirketler, sözleşmelere tahkim maddesi eklerken genellikle şu detayları gözden kaçırabiliyor:
• Tahkim Yeri: Tahkim kararlarının uygulanabilirliği açısından önemlidir.
• Uygulanacak Hukuk: Tahkimde hangi hukuk kurallarının uygulanacağını belirtmemek uyuşmazlık durumunda sorun yaratabilir.
• Hakem Sayısı ve Seçimi: Hakemlerin nitelikleri ve seçimi ile ilgili belirsizlikler, taraflar arasında uyuşmazlık doğurabilir.
• Tahkim Kuralları: Belirli bir tahkim merkezi veya kurallarının belirtilmemesi süreçte aksamalara yol açabilir. Bu eksiklikler, tahkim sürecini karmaşık hale getirebilir ve çözümün hızını olumsuz etkileyebilir.
Türkiye’de tahkim kararlarının uygulanmasıyla ilgili zorluklar nelerdir?
Türkiye’de tahkim kararlarının uygulanmasında en sık karşılaşılan zorluklar şunlardır:
• Kamu Düzenine Aykırılık: Yerel mahkemeler, tahkim kararlarını kamu düzenine aykırı bulduğu takdirde 2675 s. MÖHUK m. 45(b) bendine göre bu kararların tanınması ve yerine getirilmesi (tenfizi) reddedebilir.
• Yerel Mahkemelerin Müdahalesi: Tahkim sürecine veya kararına yerel mahkemelerin müdahalesi tahkimin etkinliğini azaltabilir. Buradaki müdahaleden kasıt “İptal Davası”ndan ibaret olup HMK m.439/f/2’de sayılan hallerin varlığı halinde hakem kararına karşı devlet yargısında açılabilecek bir davadır.
Tahkim müessesesinde yaşanabilecek bu zorluklara çözüm olarak, yerel yargı organlarının tahkimi destekleyici bir rol üstlenmesi ve tarafların sözleşmelerde açık bir dil ile hukuka, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmayacak tahkim şartları koymaları önemlidir.