Özteknik Rekor’un Geleceğini Şekillendiren Bir Lider: Merve Ünler Yılmaz!

Merve Ünler Yılmaz, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk oldu. Özteknik Rekor Hidrolik ve Savunma Sanayi’nin Genel Müdürü Merve Ünler Yılmaz, sektördeki liderliğini nasıl pekiştirdiğini ve geleceğe dair hedeflerini samimiyetle paylaştı. Yılmaz, yerli üretim ve müşteri memnuniyeti odaklı stratejilerle sektördeki rekabeti nasıl şekillendirdiğini, savunma sanayisinde inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarının önemini vurguladı. Ayrıca, çevre dostu üretim süreçleri ve sürdürülebilirlik anlayışlarını da dergimize özel açıklamalarla aktardı. Kadın lider olarak iş dünyasında karşılaştığı zorluklara nasıl çözüm odaklı yaklaştığını ve dijital dönüşümle birlikte şirketinin geleceğini nasıl şekillendirdiğini dergimize özel bir bakış açısıyla anlattı. Türkiye’nin savunma sanayisindeki global rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımları da detaylı bir şekilde ele alarak, bu alandaki stratejik önceliklere ışık tuttu. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Merve Hanım, Özteknik Rekor Hidrolik ve Savunma Şirketi olarak sektördeki rekabetçi ortamda nasıl bir strateji izliyorsunuz? Başarıyı sağlayan temel faktörler neler?

Başarılı olmamızı sağlayan temel faktörler, öncelikle ürün kalitemiz ve satış sonrası müşteri memnuniyeti odaklı stratejilerimizdir. Yerli üretim yaparak, ürünlerimize duyduğumuz güveni müşterilerimize de yansıtmaktayız. Müşterilerimizin, ürünle ilgili herhangi bir değişim veya iade talebinde bulunması durumunda, her zaman kolaylıkla ve memnuniyetle taleplerini karşılamakta, bu süreçte herhangi bir zorluk yaşatmamaktayız.

Savunma sanayi ve hidrolik sistemler gibi kritik alanlarda inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları sizin için nasıl bir öncelik taşıyor? Bu alanda geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir?

Türkiye’deki birçok sektörde olduğu gibi, savunma sanayisinde de Ar-Ge çalışmalarına büyük bir ivme kazandırılmıştır. Özellikle 2021 yılı itibarıyla siber savunma, 6G teknolojileri, havacılık motor malzemeleri, eklemeli imalat teknolojileri, yapay zekâ tabanlı insansız hava araçları, sürü otonom insansız araçlar ve kimyasal-biyolojik savaş ajanlarına karşı tedbirler gibi alanlarda birçok önemli Ar-Ge projesi başlatılmıştır. Bu projeler, ulusal güvenliğimizin güçlendirilmesi adına yerli kaynakların ve özgün, ileri teknolojilerin kullanılmasıyla, ülkemizin tam bağımsız savunma sanayisi hedefine yönelik önemli adımlar atılmasını sağlamaktadır.

Kadın lider olarak iş dünyasında karşılaştığınız zorluklar ve bu zorluklarla başa çıkma yöntemleriniz hakkında bizimle paylaşmak ister misiniz?

Şu ana kadar iş dünyasında kadın lider olarak belirgin bir zorlukla karşılaşmadım. Bu durum, şirketimizdeki güçlü çalışma kültürü ve destekleyici bir ortamın sonucudur. Zorluklarla karşılaşıldığında ise her zaman çözüm odaklı yaklaşarak, takım çalışması ve sağlıklı iletişimle bu engelleri aşmayı tercih ediyorum.

Sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim süreçleri, günümüzde şirketlerin geleceği için önemli bir konu haline geldi. Bu doğrultuda Özteknik Rekor’un stratejilerinde nasıl bir yer tutuyor?

Kurumsal sürdürülebilirlik anlayışımızın temel prensibi, çevrenin ve doğanın korunmasıdır. Doğal kaynakların tükenebilir olduğunu göz önünde bulundurarak, çevreye duyarlı ve akılcı yaklaşımlar benimsemekteyiz. Özteknik Rekor olarak, ekosistem bütünlüğünü dikkate alarak çevre koruma konusunda gerekli eğitimleri alıyor ve üzerimize düşen sorumlulukları en etkili şekilde yerine getiriyoruz.

Dijital dönüşüm ve teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, şirketinizin bu süreçte nasıl bir adaptasyon süreci yaşadığını ve gelecekteki teknolojik yatırımlarınızı nasıl şekillendirdiğinizi anlatabilir misiniz?

Teknolojiyi yakından takip eden bir firmayız ve dijital dönüşüm sürecine aktif olarak dahil olduk. Rakiplerimizin kullandığı geleneksel üretim tezgahlarının ötesinde, 2017 yılından itibaren robotik sistemlerle üretim yapmaktayız. Özteknik Rekor, 24 saat üretim kapasitesine sahip, akıllı teknolojiyle donatılmış bir fabrikaya sahiptir. Gelecekteki teknolojik yatırımlarımızda, verimlilik ve inovasyon odaklı çözümler geliştirmeye devam ederek sektördeki liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye’nin savunma sanayi alanındaki global rekabet gücünü artırmak için ne tür adımlar atılmalı? Özellikle yerli üretim konusunda daha fazla neler yapılabilir?

Türkiye’nin savunma sanayisindeki global rekabet gücünü artırmak için, öncelikle yerli üretimin desteklenmesi ve Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yatırım yapılması gerekmektedir. Özellikle füze ihracatında dezavantajlı bir konumda bulunmamıza rağmen, Türkiye’nin gemi ihracat performansı 2010 ve 2019 yıllarında Rusya’yı geride bırakmış, ABD ile 2012 sonrası ihracat performansı önemli ölçüde artmıştır. 2018 yılı itibarıyla Çin’den de daha avantajlı bir konumdayız. Türkiye’nin savunma sanayisindeki zırhlı araç, topçu ve gemi ürün ihracatında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya gibi küresel rakiplerine karşı rekabet gücünün sürdürülebilir olması, bu alanlarda yapılan Ar-Ge çalışmalarının artırılmasına ve stratejik ticaret politikalarının devam ettirilmesine bağlıdır.

Yazar Hakkında /

Yazmaya başlayın ve aramak için Entera basın