Ali Ulusoy: Işığın ve Sanatın Buluştuğu Kareler

Fotoğraf bir hikâye anlatma sanatıdır. Kimileri için bir anın dondurulması, kimileri için ise görsel bir dil yaratmaktır. Ali Ulusoy içinse fotoğraf, her detayın bir anlam taşıdığı büyülü bir dünyayı ifade etme yoludur. 2000’li yıllarında başlayan bu tutku, yıllar içinde bir meslekten öte, bir yaşam felsefesine dönüştü. Bugün, Ankara’nın merkezinde yer alan stüdyosunda, sanat ve teknoloji arasında hassas bir denge kurarak, işini tutkuyla yapmaya devam ediyor.

📝 Hatice Şeyma Basut

Fotoğrafla tanışmanız nasıl oldu? Sizi bu mesleğe yönlendiren en önemli anınız nedir?

2000’lerde fotoğrafçılıkla tanıştım. O zamanlar elime aldığım ilk makinenin hissiyatını unutamam. 36 ay taksitle aldığım o makine, belki de bana geleceğimi armağan etti. Yıllarca sadece bir tutku olarak devam eden bu serüven, zamanla beni farklı bir yolculuğa sürükledi. Ürün fotoğrafçılığı alanında büyük bir eksiklik gördüm ve burada bir sanat anlayışı geliştirerek sektöre yeni bir soluk getirmek istedim.

Stüdyonuz ve sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?

Mustafa Kemal Mahallesi’nde 170 metrekarelik stüdyomuz, aslında bir fotoğraf laboratuvarı gibi çalışıyor. Burada, ışığın fotoğraf sanatıyla bütünleştiği, detayların adeta konuyu anlatan bir hikâyeye dönüştüğü kareler yakalıyoruz. Özellikle ürün fotoğrafçılığında, detayların ruhunu en iyi şekilde yansıtabilmek için son teknoloji ekipmanlar kullanıyoruz. Aynı zamanda butik çekimlerimizde, her markaya özgü konseptler oluşturarak, içeriklerin estetik ve duygusal bir derinliğe sahip olmasını sağlıyoruz.

Ürün fotoğrafçılığı ve butik çekimler konusundaki farkınız nedir?

Ürün fotoğrafçılığı, detaylarla bir sanat yaratma sürecidir. Bir mücevherin parlaklığını, bir kumaşın dokusunu ya da bir kozmetik ürünün renk tonlarını en doğru şekilde yakalamak, bilgi ve hassasiyet gerektirir. Biz, bu detaylara odaklanarak her kareyi kusursuz bir sanat eserine dönüştürmeye çalışıyoruz. Butik çekimlerde ise, sadece görüntü değil, bir hikâye yaratıyoruz. Her markanın, her bireyin kendine özgü bir dünyası olduğuna inanıyorum ve bunu fotoğraf karelerine yansıtmayı amaçlıyorum.

Fotoğrafçılıkta ilham kaynaklarınız nelerdir?

Işığın hikayesi, sanat ve hareket… Bir tabloya baktığınızda hissedilen o duygu, bir fotoğrafta da yaratılabilir. Benim için ilham kaynağı, sadece bir kompozisyon oluşturmak değil, bakan kişiyi içine çeken bir atmosfer yaratmak. Renklerin dili, gölgelerin ritmi ve bir kaşının hafif kıvrımı bile karede anlatılacak büyük bir hikâyenin parçası olabilir. Işığın akışını ve doğal hareketini fotoğraf karelerine en iyi şekilde yansıtarak, izleyiciye sadece bir görüntü sunmak değil, bir duygu yaşatmak istiyorum.

Gelecek planlarınız neler?

Fotoğrafçılık, sürekli evrilen bir sanat dalı. Yeni teknolojiler ve trendler, her gün farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Bu nedenle, yurt dışı projeleri ve uluslararası markalarla iş birlikleri oluşturmayı hedefliyorum. Bunun yanı sıra, sektörde yeni yeteneklerin yetişmesine katkı sağlamak ve fotoğraf sanatına dair daha derin bir felsefe geliştirmek istiyorum. Her çekimde yeni bir şey öğreniyor, her projede farklı bir hikâye yaratıyorum. Ve en önemlisi, fotoğrafçılığın sadece bir meslek değil, bir sanat olduğunu göstermeye devam edeceğim.

Yazar Hakkında /

Yazmaya başlayın ve aramak için Entera basın