Her Kare, Bir Hikâye!
“Sadece bir fotoğraf, bir fotoğraf değildir!”
“Bazen bir kare, markanızın bin kelimesinden daha fazlasını anlatır.”
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Kimi zaman bir bakış, kimi zaman bir an, kimi zaman ise anlatılamayan duygular… Tüm bunları tek bir karede görünür kılmak, ancak gerçek bir tutkunun ve vizyonun ürünü olabilir. Genç yaşta fotoğrafla tanışan ve bu tutkuyu profesyonel bir mesleğe dönüştüren Ali Ulusoy, bugün Ankara’nın merkezinde kurduğu Ulusoy Medya çatısı altında markaların kimliğini görselleştiren, duyguları harekete geçiren ve hikâyeleri estetikle anlatan işler üretiyor.
Fotoğrafın sadece bir görüntü değil, aynı zamanda bir anlatım dili olduğunu savunan Ulusoy, teknik bilgisi kadar duygusal sezgisiyle de dikkat çekiyor. Ürün çekimlerinden kurumsal portrelere, özel gün anılarından drone görüntülerine kadar geniş bir yelpazede sunduğu hizmetlerle, her projeye aynı özeni, aynı tutkuyu katıyor.
Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’ne konuk olan Ali Ulusoy’la; fotoğraf sanatına olan yaklaşımını, görsel hikâye anlatımının inceliklerini, markalar için oluşturduğu yaratıcı süreci ve fotoğrafın geçmişten günümüze değişen işlevini tüm yönleriyle konuştuk. Işığın, açının ve duygunun izinde şekillenen bu yolculukta, hem ilham veren bir kariyerin detaylarını hem de bir fotoğrafın ardında saklı olan gücü birlikte keşfediyoruz. İyi okumalar dileriz.
Ali Bey, sizi yakından tanımak isteyen okurlarımız için kendinizden ve bu yolculuğun nasıl başladığından bahseder misiniz?
Fotoğrafla tanışmam bir merakla başladı, zamanla hayatımın en büyük tutkusuna dönüştü. Genç yaşta başlayan bu yolculuk, bugün Ankara’nın merkezinde kurduğum stüdyoda, markalara ve insanlara değer katan bir işe evrildi. Her karede, bir duyguyu, bir hikâyeyi ve bir emeği görünür kılmaya çalışıyorum. Çünkü benim için fotoğraf, yalnızca bir görüntü değil; bakıldığında bir şey hissettiren, insanı durup düşündüren güçlü bir anlatım dili.
Fotoğrafçılığa olan ilginiz nasıl başladı ve bu süreçte sizin için en önemli öğrenimler neler oldu?
Lise son sınıfta ilk makinemi aldığımda, fotoğrafın yalnızca bir görüntü olmadığını fark ettim. O küçük makineyle çektiğim her kare, sabır ve emek isteyen bir yolculuktu. Bugün stüdyomda her ürün, her kişi ve her proje için aynı titizlikle çalışıyoruz. Işık, açı, detay ve kompozisyon; bir fotoğrafın gerçek değerini ortaya çıkaran unsurlardır.
Fotoğrafın geçmişten günümüze değişen işlevi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir fotoğraf, ilk bakışta sadece bir kare gibi görünür. Ama geçmişten bugüne baktığımızda, fotoğraf bir anı, bir duygu, bir hikâye taşır. Eskiden aileleri bir araya getiren ve anıları ölümsüzleştiren fotoğraflar, bugün markaların dijital vitrini ve prestij göstergesidir.
Ulusoy Medya olarak görsel içerik üretiminde markalar için nasıl bir hikâye anlatımı süreci izliyorsunuz?
Ulusoy Medya olarak biz, sadece bir fotoğraf ya da video üretmiyoruz; markaların kimliğini görünür kılan, insanlara güven veren ve duyguları harekete geçiren görsel hikâyeler yaratıyoruz. Çünkü bizce bir fotoğraf, yalnızca bir kare değildir; bazen bir markanın ilk izlenimi, bazen bir hayatın en kıymetli anı, bazen de bir ürünün ruhudur.
Ulusoy Medya olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz ve bu hizmetleri sunarken nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?
Merkezi konumda yer alan 170 m²’lik stüdyomuzda, en yeni teknolojilerle donatılmış ekipmanlarımız ve alanında deneyimli ekibimizle her sektöre özel çözümler sunuyoruz. Ürün çekimlerinden kurumsal portrelere, drone görüntülerinden düğün ve özel gün çekimlerine kadar uzanan geniş yelpazede, her kareyi aynı özenle planlıyor, her projeye aynı tutkuyla yaklaşıyoruz.
Sizce bir fotoğrafın hikâye anlatımındaki gücü nereden gelir?
Günün sonunda en çok inandığımız şey şu: İyi bir fotoğraf, sadece bir kare değil; sizin hikâyenizin en etkili anlatımıdır. Biz de bu hikâyeyi, en doğru ışıkla, en doğru kadrajla ve en samimi duygularla anlatmak için buradayız.