Ankara Life Dergisi

Doç. Dr. Onur Ergün & Doç. Dr. Aslı Kaplan

Hekimce Sohbetlerin bu sayısı benim için çok özel. Çünkü bu sayıdaki sohbet iki lise arkadaşının arasında geçecek…Doç. Dr. Aslı Kaplan benim 20 yıldan fazladır Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nden sınıf arkadaşım. Geçen zamanda ikimiz de önce hekim sonra akademisyen olduk, aileler kurduk, çocuklarımız oldu, birbirimizin hastası olduk ancak yıllar boyunca dostluğumuz hiç kesilmedi. Bu söyleşi için bize zaman ayırdığı ve kısırlık(infertilite) konusundaki bilinmesi gerekenler ve doğru bilinen yanlışlara odaklanacak sorularımızı yanıtladığı için kendisine çok teşekkür ederiz:)

1-Sevgili Aslı istersen öncelikle infertilite tanımı, kimleri kapsadığı ve çiftler arasındaki görülme sıklığıyla başlayalım…

Sevgili Onur, infertil çift derken biz bir sene boyunca, doğum kontrol yöntemi kullanmadan düzenli ilişkiye rağmen gebe kalınmamasını kastediyoruz. 35 yaş üstü çiftlerde bu sınırı 6 ay kabul ediyoruz. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler bu sürelerde gebe kalamamışsa öncelikle sebebini araştırmaya yönelik hormon, rahim ve tüplerin durumu ve sperm kalitesini gösteren temel testleri yapıyoruz daha sonra çift için uygun tedavi yöntemini planlayıp tedavi aşamasına geçiyoruz.

Bazen çiftler bir iki ay içinde gebe kalamamışsa panikle bize başvuruyor araştırma ve tedavi için. Burada çiftleri rahatlatmak için öncelikle yaşı da göz önünde bulundurarak bir senenin sonunda %80’den fazlasının kendiliğinden gebe kalacağını anlatmak çok önemli. İlerleyen anne yaşı ile bu oran bir miktar düşüyor. Önemli olan çifte yeterli zamanı tanıyıp, doğru zamanda tıbbi olarak sürece dahil olunmasıdır.

İnfertilite, 15-34 yaş arası çiftlerin yaklaşık %9’unda görülürken 35-39 yaş aralığında bu oran %25’e çıkmaktadır. Sebepleri arasında yumurtlama bozuklukları, polikistik over sendromu, endometriozis, ovaryen yetmezlik, tüplerin tıkalı olması gibi kadın kaynaklı durumlar, sperm bozukluğuna yol açan erkek kaynaklı durumlar sayılırken, hastaların bir kısmında da altta yatan herhangi bir neden bulunamamaktadır.

2-Gebelik planlayan çiftlerin öncelikle bu süreçten önce kadın doğum doktorlarına başvurması gerekli. Bu şekilde sana gelen hastalarına başarı oranını arttırabilmek ve sağlıklı bir hamilelik için hangi önerilerde bulunuyorsun?

            Gebelik öncesi danışmanlık alınması, hamileliğin de sağlıklı geçirilmesi için çok önemlidir. Tabi ki bu süreçte kadının adetleri düzenli ve çiftlerde bilinen özel bir risk faktörü ya da hastalık yoksa öncelikle infertilite araştırması yapmıyoruz. Ancak çiftlere gebelik için koit zamanlaması hakkında bilgilendirme yapıyoruz. Genç yaş grubunda sık görülen kanserlerden rahim ağzı kanseri için pap-smear testi alıyoruz. Annede bazı tahliller yaparak özellikle şeker hastalığı, guatr, kansızlık ve buna sebep olabilecek demir ve vitamin eksikliklerini araştırıyoruz.

            Gebelik planlayan çiftlere bu süreçte folik asit desteği başlanmasını öneriyoruz ve tespit ettiğimiz bir eksiklik varsa demir, B12 vitamini, D vitamini gibi takviyeler ekliyoruz. Gebelik öncesi dönemde kızamıkçık geçirilmediyse annenin aşılanmasını öneriyoruz. Pandemi sonrasında ise COVID-19 aşısı da önerdiğimiz aşılarda biri oldu.

3-Sorularımı özellikle “çiftler” ifadesiyle soruyorum çünkü infertilitede erkek faktörünün de çok önemli olduğunu biliyorum. İnfertilitede erkek faktörünü ve sperm kalitesini yükseltmek için yapılması ve kaçınılması gerekenleri senden öğrenebilir miyiz?

            Erkeklerde de infertilitenin pek çok sebebi olabilir. Endokrin bozukluklar, bazı kronik hastalıklar, genetik bozukluklar, sperm oluşumu ve transportu ile ilgili sorunlar, varikosel, bazı enfeksiyonlar sebep olabilirken alkol, ilaç kullanımı, sigara içimi gibi durumlar da etkili olabilmektedir. Bu durumda öneri ve tedavi değişmekle birlikte öncelikle sebep olan bir hastalık varsa tedavisi ve mutlaka sigara/alkol kullanımının kesilmesini önermekteyiz. Sağlıklı yaşam tarzının ve doğru beslenmenin fertiliteyi olumlu yönde etkilediğini biliyoruz. Ek olarak takviye vitamin, mineral ve antioksidan önerdiğimiz de oluyor.

4-Yardımcı üreme yöntemleri nelerdir? Çiftlere bu süreci nasıl anlatıyorsun?

            İnfertil çifte tedaviye karar verdiğimiz zaman kontrolü kendi elimize alıyoruz. Bu ne demek, yumurtayı ilaç takviyesiyle kendimiz büyütüp takip ediyoruz ve uygun boyuta gelince çatlatıyoruz ve spermi rahim içine enjekte ediyoruz. Bu ilk basamak tedavi oluyor, halk arasında aşılama olarak da biliniyor. Yumurtayı hap ya da iğne tedavileri ile büyütmemiz mümkün oluyor. Bu tedavinin maliyeti tüp bebeğe göre kısmen daha düşük olmakla birlikte, başarı oranı da daha düşük oluyor. Ancak uygulama kolaylığı, hemen her merkezde uygulanabilir olması, hastanın genel anestezi ve girişimsel işlemlere maruz kalmaması nedenli öncelikle bu tedavi ile gebelik deneniyor. Başarı sağlanamaması durumunda aile tüp bebek tedavisi için yönlendiriliyor.

5-Aşılama ve tüp bebek tedavisilerini detaylandırabilir misin? Başvuran çiftlerde uygulanabilecek tedavilerle toplam sağlıklı gebelik oranı hangi düzeye erişmektedir?

            Aşılama başarısız olduğunda çiftin tüp bebeğe yönlendirildiğinden söz ettik. Tüp bebek tedavisi daha kapsamlı, detaylı ve komplike bir süreç, haliyle maliyeti de daha yüksek. Bu tedavide yine yumurtalar ilaçla büyütülüyor. Aşılamada hedef bir yumurta büyütülmesi iken, tüp bebekte daha yüksek doz ilaç kullanılarak daha çok sayıda yumurta elde edilmesi amaçlanıyor. Bu yumurtalar anestezi altında vajinal yoldan ultrason eşliğinde toplanıyor. Embriyoloji uzmanları laboratuar koşullarında bu yumurtaların sağlıklı spermlerle döllenmesini sağlıyor. Bu işlem başarılı olursa embriyo rahim içine transfer ediliyor. Başarı oranı aşılama tedavisinde kullanılan ilaca göre %8-10 iken, tüp bebek tedavisi ile %40-50 oranında sağlıklı gebelik elde ediliyor.

6-Hep sorulur hamilelik vücudu bozar mı? Bu konuda hastalarını nasıl bilgilendiriyorsun?

            Bu soru için verebileceğim cevabım, durumun tamamen kişisel faktörlere bağlı olduğu. Bir insanın içinde başka bir insan büyütmesi mucizevi bir şey, tabi ki götürüleri de olabiliyor. Genetik alt yapı çok önemli, ancak anne adayı gebeliğinde kendine gerekli özeni gösterirse, doğru ve dengeli beslenme ile kilo kontrolüne dikkat ederse, oluşabilecek çatlaklar ve cilt lekelenmeleri için dermokozmetik olarak uygun destekleri alırsa, doğum sonrası da hızlı sürede eski formuna kavuşabilir, hiç doğurmamış gibi görünebilir.

7-Kadın doğum hastalıkları hep eğlenceli mesleki anıları en zengin branşlardan biri olmuştur. Başından geçen eğlenceli bir anını bizimle paylaşabilir misin?

            İhtisasımı Türkiye’nin en büyük kadın hastalıkları ve doğum hastanesine yaptım. Zekai Tahir Burak Hastanesine, diğer tabirle ‘Büyük Doğuma’ ülkenin çok yerinden yönlendirilen hasta olurdu. Bazen hastalar elinde isim yazılı kağıt oda oda gezerek Dr. Zekai Tahir Burak’ı ararlardı. .Bu tatlı bir anımdır. Bizi şaşırtan bazen güldüren çok fazla anı olsa da eğlenceli diyerek paylaşabileceğimiz şeyler nedense çok az, genelde hep trajikomik durumlar olur.

8-Genital estetik diye bir alanı yeni yeni duyar olduk. Bize kısaca ne olduğundan bahsedebilir misin?

            Genital kozmetik ve estetik cerrahi önceden çok bahsi geçmese de günümüzde hem sosyal medya etkisiyle, hem kadının estetik ve fiziksel beklentilerinin artmasıyla hem de alana özgü gelişen uygulama seçenekleriyle şu an kadın doğumun popüler alanlarından biri haline geldi. Bu işlemleri sadece estetik olarak değerlendirmemek lazım. Aynı zamanda da başvuran kişileri doğru değerlendirip gerçek beklentisini anlamak, gereksiz işlemden kaçınırken doğru faydayı da sunmak lazım.

            Doğum sonrası deformasyonlar ve sarkma şikayeti, idrar kaçırma, belirgin kilo kaybı sonrası oluşan doku sarkmaları, iç dudakların gereğinden büyük olması sebepli kişinin ilişkide ya da kıyafet giyerken rahatsızlık hissi, menapozal dönemdeki kuruluk şikayetleri, ya da kişinin cinsel hazzını artırmak istemesi bizim için özellikle tedavi amacı oluşturur. Vajinal PRP, hyalüronik asit enjeksiyonları ve dolgu uygulamaları, lazer uygulanması, iç ve dış dudak deformasyonlarına yönelik cerrahiler, vajinal sarkmaya yönelik daraltma ve eş zamanlı idrar kaçırmaya yönelik tedaviler bu alanda sıkça uygulanmaktadır. Bu konuda verebileceğim tavsiye, geri dönüşü zor olacak komplikasyonlardan kaçınmak için bu alanda yeterli eğitim almış tecrübeli ellerce uygulamanın yapılmasıdır.

Yorumlar

0 yorumlar