Ankara Life Dergisi

Farkındalığın Niteliği Mindfulness ile Artar!

Başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi, Mindfulness Temelli Stres Azaltma (MBSR) Eğitmeni Doç. Dr. Hatice Pars’a konuk oldu. Mindfullness’a dair merak ettiklerimizi Hatice Pars, siz değerli okurlarımız için yanıtladı.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Hatice Hanım öncelikle sizi tanımakla başlayalım röportajımıza. Hatice Pars kimdir?
Hacettepe Üniversitesi’ndeki 10 yıllık akademisyenlik hayatımı bu yıl içerisinde sonlandırdım. Yaklaşık üç yıldır Mindfulness yaklaşımları ile ilgilenmekteyim. Bu yaklaşımın faydalarını önce kendi hayatımda deneyimledim, bazı eğitim programlarına katıldım ve daha sonra bu alanda uzmanlaşmak için eğitim hayatına geri döndüm ve uluslararası akredite, International Mindfulness Integrity Network (IMI) tarafından kabul edilen, Institute for Mindfuness Based Approaches (IMA) tarafından geliştirilmiş Mindfulness Temelli Stres Azaltma (MBSR) Eğitmenlik Programı’na katıldım. Şu an uluslararası standartlarda, bilimsel ve kanıta dayalı 8 haftalık Mindfulness programı veriyorum. Bu programların yanı sıra ihtiyaca göre daha kısa atölye çalışmaları ve seminerler düzenliyorum. Deneyime, ilime ve bilime önem veren biri olarak öğrendiklerimi, bu süreci paylaşarak yolculuğuma alan açmak ve birçok kişiye kendini bulma yolculuğunda rehberlik etmek hayatımdaki en büyük amacım oldu. Birçok insana şifa olmak, fayda sağlamak, hayattaki en güzel niyetim oldu diyebilirim.

Son zamanlarda çok sık duyduğumuz Mindfulness kelimesi ne anlama gelmektedir?
Tıbbın ve toplumun her noktasında Mindfulness temelli bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini savunan bilim insanı, yazar ve meditasyon eğitmeni Prof. Dr. Jon Kabat-Zinn tarafından Mindfulness; “Dikkati belli bir şekilde şimdiye yönlendirmek ve şimdide olanları yargılamadan, açık ve kabul eden bir tutumla fark etmek.” olarak tanımlamıştır. Hepimizin farkındalığı vardır, ancak Mindfulness farkındalığın niteliğini ifade eder; bilerek ve isteyerek yargısız, deneyime açık, arkadaşça, şefkatle, başka türlü olmasını beklemeden olduğu hali ile görebilen uyanık bir farkındalığı ifade eder. Mindful biri; anların içindeki güzelliklere ve zorluklara karşı kayıtsız olmayan kişilerdir.

Peki son dönemlerde Mindfulness yaklaşımlarını içeren programların bu kadar popüler olmasının sebebi nedir?
Farkındalığa duyulan ilginin temelinde, barış ve uyuma duyulan derin bir özlem olduğuna inanıyorum. Modern toplumdaki stres düzeyi salgın boyutlarına ulaştıkça ve bilim pek çok hastalığın ve diğer çatışmaların yüksek stres düzeylerinden kaynaklandığını ya da bunlarla doğrudan ilişkili olduğunu gösterdikçe, pek çok insan kendilerine yardımcı olacak bir şeyler arıyor. Bu eğitimlerin; beynin duygusal ve stres tepkilerinin bulunduğu bölgelerini etkilediği, duygu yoğunluklarının düzenlemesine yardımcı olduğu, yaratıcılığın ve empatinin artmasında, duygusal zekanın gelişmesi, kaygı, stres, depresyon ve tükenmişlik ile baş etmede ve sağlık sorunlarının getirdiği duygusal güçlüklerin yönetiminde destek sağladığına yönelik kanıt düzeyi yüksek çalışmalar yer almaktadır. Bugüne kadar gerçekleştirilen yüzlerce çalışmayla faydaları bilimsel olarak da kanıtlandığı için hem koruyucu ve destekleyici sağlık hizmetlerinde hem de kliniklerde birçok kronik hastalığın semptomlarının tedavisinde kullanılan yöntemlerdir.

İnsanlar neden özünde yoğun farkındalık eğitimi olan kurslara ve/veya tedavi programlarına katılmak istiyor?
Mindfulness temelli stres azaltma programına veya diğer farkındalık temelli kurslara kaydolan birçok kişi şu veya bu şekilde acı çekmektedir. Kronik ağrı, kanser veya kalp hastalığı gibi hastalıkları olabilir. Mide ağrısı, baş ağrısı, çarpıntı gibi fiziksel semptomları olabilir ve bu semptomlar evde veya işte stresle daha da şiddetlenebilir. Sevdikleri birinin ölümü veya bir yangında evlerini kaybetmek gibi bir yaşam krizi yaşamış olabilirler. Diğerleri boşluk duygusu hissedebilir, çok acı verici bir şekilde hayatın neyle ilgili olduğunu merak edebilir. Bazıları da farkındalığın kendileri için ne anlama gelebileceğini yoğun bir şekilde keşfetmek isteyebilir; hayata daha fazla dahil olmak istediklerini hissederler ancak nereden başlayacaklarını tam olarak bilemezler. İnsanlar kendi içsel güçlerini nasıl kullanacaklarını öğrenmek istiyor. İnsanlar farkındalıklarını eğitmenin, yıkıcı alışkanlıkları değiştirmenin ya da içinde bulundukları zor duruma rağmen değil, onunla birlikte yaşamayı öğrenmenin anahtarı olduğuna dair sezgisel bir hisse sahiptir.

Peki, bu ‘Bilinçli Farkındalık’ strese nasıl yardımcı olmaktadır?
“A Wandering Mind Is an Unhappy Mind” isimli Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada Harvard Üniversitesi’ndeki bilim insanları, insan zihninin zamanının yarısından fazlasında gezindiği, ve bu durumun insanların daha az mutlu olmasına neden olduğu, stres ve kaygının temel nedenlerini oluşturduğunu rapor etmişlerdir. Sonuç olarak; “Gezinen Zihin, Mutsuz Zihin…” diyebiliriz.
Otomatik pilottan uzaklaşarak, stres faktörlerini ve stres tepkisini tanımayı öğrenerek farkındalık yoluyla stresi azaltabiliriz. Bir kişi “stresliyim” dediğinde ve nefes alıp vermenin bedensel hissinin farkına varmak için durakladığında, otomatik bir tepkiyi çoktan sona erdirmiş ve duruma farklı bir şekilde yanıt vermek için ilk adımı atmış olur. Farkındalığı öğrendikten ve uyguladıktan sonra, gözlemleme ve yansıtma becerisini geliştirebilir, iyileştirebiliriz. Farkındalık ve yargılayıcı olmayan gözlem, eylemler etrafında zihinsel ve duygusal alan yaratmaya yardımcı olur, bu da bir durumla başa çıkmanın daha yararlı yollarını benimsemeye yol açabilir. Bu şekilde, kararlar otomatik pilot modundan bilinçaltı, alışkanlık kalıplarından kaynaklanmaz ve tepki otomatik değil yaratıcı olur, tepki vermek yerine cevap vermeyi öğrenmiş oluruz. Zorlayıcı duygu ve durumları yaşamdan çıkarmak mümkün değildir. Bazen daha az, bazen daha çok acı yaşamda hep var olacaktır. Acıya karşı ne kadar direnç gösterirsek ızdırap gelişir. Mindfulness, her şeyden önemlisi acıyı anlamakla ve onunla sağlıkla ilişki kurma yoludur, size acının gelip geçici olduğunu öğretir. Acıyı nezaketle, sakince gözlemleyebilmeyi öğretir, böylece acının gözlerinizin önünde eriyip gittiğini görebilirsiniz.

Vermiş olduğunuz MBSR-Mindfulness Temelli Stres Azaltma Eğitimi içeriği nasıl peki, biraz bahseder misiniz?
Programın kurucusu Prof. Dr. Jon Kabat-Zinn, bedensel ve zihinsel faydaları olduğu nesillerdir bilinen meditasyonun kronik ağrı yaşayan insanlara yardımcı olabileceğini düşünerek Massachusetts Üniversitesi Tıp Merkezi’nde 8 haftalık bir protokol oluşturmuştur. Bu ilk programın başarılı olması yeni bir yol açmış, program kapsamı genişletilerek stres, kaygı, yas, öfke, üzüntü gibi gündelik hayatta uğraştığımız sıkıntılarla başa çıkabilmek için kullanılmaya başlanmıştır. Bugünkü hali ile MBSR meditasyonu mistik, ulaşılmaz, sadece bazı insanların yapabildiği bir pratik olmaktan çıkaran, şehir hayatının stresi içindeki insan için; “Hayattan uzaklaşmadan farkındalıkla ve huzurla, şimdi ve burada yaşamak mümkün.” felsefesi ile tasarlanmış, belirli bir protokole bağlı, herhangi bir din ya da öğretiden bağımsız bir programdır. MBSR üzerine çok sayıda klinik araştırma yapılmış, faydaları bağımsız çalışmalarla da ortaya konmuş, kanıta dayalı, bugüne kadar tüm dünyada on binlerce insanın katıldığı bir programdır. Pek çok ülkede olumlu yaşam becerileri edinme ve koruyucu ruh sağlığı uygulaması olarak sağlık, psikolojik müdahale, eğitim, iş dünyası, spor gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Bu programın en sevdiğim yanı; katılımcıların rehber eğitmenin katılımcılarla oluşturduğu güvenli alanda kendi farkındalıklarını keşfetmeleri. Haftada bir kere yaptığımız 2,5 saatlik buluşmalarda bedeni, düşünceleri ve duyguları dışarıdan gözlemlerken bulunduğumuz güvenli alan, kendimizi keşfetmek için bulunduğumuz bir liman gibidir. Katılımcı ne zaman limandan açılmaya karar verirse, o zaman hayatını farkındalıkla yaşamaya hazır olduğunu da fark edecektir. Böyle bir limanda olmak bile çok iyi geliyor çoğumuza. Buluşmalar sırasında her haftanın temasına uygun olarak yaptığımız meditasyonların ses kayıtlarını evde dinleyerek, programın ve farkındalığın hayatınıza yerleşmesini de mümkün kılıyor. 8 haftalık programda her katılımcıya verilen el kitabı, anlatılan konuların üzerinden geçilmesini sağlayan konu anlatımlarını ve çeşitli alıştırmaları içeriyor. Programı kişilerin niyetine ve uygunluklarına göre online ve yüz yüze seçenekleri ile yürütmekteyim. Bir söz diyor ya; “En önemli şey, en önemli şeyi hatırlamak.” Belki de en önemli şey, keyfin uzaklarda, dağların arkasında, farklı olaylarda ve durumlarda değil, şimdi ve burada olduğunu hatırlamaktır. Bu yolculuğu deneyimlemek, kendini iyileştirmek isteyen herkesi eğitimlerime bekliyorum.

Yorumlar

0 yorumlar