Ankara Life Dergisi

Hem Doktorluk Mesleğini Hem De Sanatını İcra Ediyor!

Günümüzde sağlık sektörünün önemli dalları olan; Kadın Doğum Uzmanlığı, Cinsel Terapi, Genital Estetik oldukça revaçta görülen konular arasında yer alıyor. Her bölüme genelde bir doktor bakarken, bu bütün alanlarla ilgilenen Doktor Aylin Anıl Arslan’dan bahsetmek istiyorum sizlere. Neşeli ve enerji dolu yapısıyla kendisini insanlara karşı adeta büyüleyen Aylin Hanım, yirmi yıllık meslek hayatında pek çok tecrübe ve donanıma sahip yapısı ve aynı zamanda sanatçı kimliğiyle de oldukça adından söz ettiriyor. Yine sağlık turizmine yönelik şirketiyle birçok başarıya imza atan Aylin Anıl Arslan; “Retimed; bir sağlık turizm şirketi ve ben de bu şirketin kurucusuyum. Amacımız; hekim gözüyle yabancı hastalara da en kaliteli hizmeti vermek ve konusunda başarılı hekimlerle onları buluşturmaktır.” diyor. Başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi ekibi olarak bir araya geldik ve merak ettiklerimizi kendisine yönelttik. Keyifli okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Aylin Hanım, kadın doğum uzmanlığı, genital estetik, cinsel terapi ve şarkıcılık gibi çok yönlü çalışma alanlarınız bulunuyor. Bir çıkarımda bulunacak olursak, fazlasıyla enerji dolu bir yapıya sahipsiniz. Biraz sizi tanımak ve bu halinizi neye borçlu olduğunuzu öğrenmek istiyoruz. Neler söylersiniz?
1979 yılında Ankara’da doğdum. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduğum aynı yıl, seneler önce annemin de doğumlarını yaptığı hastanede kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı ihtisasını kazanarak çalışmaya başladım. 20 yıllık hekimlik hayatımda binlerce bebek doğurttum, binlerce kadının fiziksel ve cinsel sağlığı açısından hayatlarına dokundum. Enerjimin kaynağı, hayatlarına dokunduğum aileler, beni sürekli üretmeye ve yeniliğe sevkeden doğurttuğum minik hayatlar olsa gerek.

Şimdi ise sorularımı konu başlığı halinde tek tek ilerleyerek, duygu ve düşüncelerinizi almak adına yöneltmek istiyorum. Öncelikle kadın doğum uzmanı olarak anne ile bebeği ilk kez buluşturuyor olmanın sizde yarattığı duygular nelerdir?
Sanatçıların bir sözü vardır; “Sahneye her çıktığımda ilk kez çıkıyormuşcasına o heyecanı yaşıyorum.“ derler. Evet, ailelere her seferinde bebek haberini vermek ve o bebeği sağlıkla annesine, ailesine teslim etmek benim için de her seferinde baştan başlayan harika bir macera, heyecan ve mutluluk.
Doğum öncesi ya da sonrasında genital estetik yaptırılır mı? Herhangi bir zamanı var mıdır? Kısaca bahsedecek olursanız bu konu hakkında neler söylersiniz?
Genital estetiğin amacı; bu bölgedeki fiziksel veya fonksiyonel problemleri düzelterek, kadını sağlıklı ve özgüvenli hale getirip, cinsel ve sosyal hayatta daha fazla rol almasını sağlamaktır. Örneğin; bekar, cinsel hayatı olmayan genç bir kadın için labialardaki yani vulva iç dudaklardaki asimetri hem günlük hayatını hem de özgüvenini etkiler. Bu tip sorunlar düzeltilmezse, evlendikten sonra da cinsel problemler olarak karşımıza çıkar. Özellikle zor doğumlardan sonra ortaya çıkan, genital bölgedeki sarkmalar ve idrar kaçırma da kadının sosyal hayatını ciddi derecede etkiler. Bir diğer sorun ise; perine bölgesinde gebeliğe ve doğuma bağlı oluşan kararmalar ve dikiş izlerine bağlı oluşan skarlardır. Lazer cihazlarıyla ve estetik ameliyatlarla vajinadaki bollaşma, esneme ve perinedeki skarlar ve renk değişiklikleri de düzeltilebilmektedir. Bu tip cerrahi operasyonlar için doğumdan sonra en az 6 ay beklemek doğru olur. Lazerle yapılan tedaviler için 3 ay geçmesi yeterlidir.

Aynı zamanda cinsel terapi yönünüzle de dikkat çeken özelliğiniz var. Sizce cinsel terapinin tedavi ettiği cinsel bozukluklar nelerdir? Buna dair hangi çözüm yolları sunmaktasınız?
Cinsel terapi yerine cinsel danışmanlık demek daha doğru olacaktır. Biz hekimler, aileyi toplumun en küçük ve en sağlam olması gereken yapıtaşları olarak görüyoruz. Bu yüzden ailenin cinsel konuda bilgilendirilmesi, bu ailede yetişen çocukların da ilerleyen zamanda doğru cinsel bilgilerle donanması açısından çok önemli. Ne yazık ki hala kadın hastalıkları ihtisas eğitimimizde cinsel sağlığa yeterince önem verilmiyor. Hekimler bu konuda yeterince bilgi sahibi değiller ki topluma önderlik edebilsinler. İşte bu ihtiyaçlarla hekimliğimin 10. yılında dışarıdan tamamladığım eğitimler, seminerler, takip ettiğim bilimsel yayınlar ve kongrelerle cinsel sağlık danışmanlığı sertifikalarımı da almış oldum. Branşımdan dolayı Türk toplumunda en fazla rastladığımız cinsel sağlık problemi; vajinismus ve cinsel isteksizlik. Her ikisinin de tedavisi mümkün, yeter ki bunun bir problem olduğunun farkına varmak ve bir an önce doğru tedavileri alabileceği merkezlere ulaşmak önceliğimiz olsun.

Sağlık alanınız dışında sosyal yaşantınızda şarkıcı bir kimliğiniz de bulunuyor. Biliyoruz ki müzik dinlemenin insan psikolojisine yönelik rahatlatıcı etkisi neredeyse tartışılamaz nitelikte. Şarkıcı olma merakınız nasıl başladı, bu yolculuğunuzu kısaca anlatır mısınız?
Sanat müziğine gönül vermiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Evimizde dinlenen sanat müziği eserleri sebebiyle iki yaşımda tamamını ezberleyip söylediğim ilk şarkı Müzeyyen Senar’dan “Zeytin Gözlüm” olmuştu. Hayatım boyunca müzikle her zaman iç içe oldum. Tıp fakültesi yıllarımda üniversite korosunda yer alıp, nota ve ud dersleri aldım. Üç yıl boyunca Ankara Üniversitesi Korosu’nda konserlere katılıp, sololar söyledim. Aynı zamanda tıp fakültesine devam ederken baro ve bazı bakanlık korolarında da solist ve korist olarak görev aldım. Tıp fakültesini bitirip, kadın hastalıkları ve doğum gibi yoğun bir ihtisas dalını meslek olarak icra ederken, müziğe istediğim zamanı ayıramadım. Bir açılışta, kanun eşliğinde eski günleri yad ederken; “Yeter ki Yanımda Ol” şarkısının da oluşum süreci başlamış oldu.

Sahnedeki Aylin ile Doktor Aylin arasında bir farklılık var mı? Kendinizi bu iki farklı kulvarda üç kelimeyle tanımlayacak olsanız, ne söylersiniz?
Aslında ikisi de birbirinden çok farklı değil. Hekimlik de bir sanat dalı bence. Evet, birisi sahnede başlayıp bitiyor ve sonunda alkış var. Doktorluk ise; hayatın tam içinde ve her aileye bebek haberini vermek, dokuz ay boyunca takiplerini yapmak ve onları sağlıkla bebeklerine kavuşturmak da her seferinde bir eseri icra etmek gibi benim için. Şanslı bir branş olarak; genellikle mutlu haberler verdiğimiz, hayatlara güzel ve estetik dokunuşlar yaptığımız için de hekimliğin takdirinde yine bizim için alkış var.

Son olarak diğer farklı bir alanınız ise sağlık turizm şirketine sahip olmanız. İş kadınlığı ve şirket yönetimi üzerine çalışmalarda bulunuyorsunuz. Bize biraz da bunlardan bahseder misiniz?
Son yıllarda donanımlı hastaneleri, alanında bilgili uzman hekimleri ve otelcilik hizmetleriyle Türkiye, sağlık turizminde dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaya başladı. Göz hastalıkları uzmanı olan eşim Umut Arslan ve Ankara Üniversitesi Göz Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri’nden Prof Dr. Emin Özmert’in de ülkemize kattığı, dünyada çok az merkezde uygulanan tedaviler, tüm dünya göz otoriteleri tarafından da takdir gördü. Az görülen ve tedavisi mümkün olmayan Retinitis Pigmentosa ve Optik Atrofi gibi hastalıklarda kök hücre ve magnovizyon tedavileri yabancı hastalar için de umut oldu ve şirketin kurulum hikayesi de böyle başladı. Retimed; bir sağlık turizm şirketi ve ben de bu şirketin kurucusuyum. Amacımız; hekim gözüyle yabancı hastalara da en kaliteli hizmeti vermek ve konusunda başarılı hekimlerle onları buluşturmaktır.

Yorumlar

0 yorumlar