Ankara Life Dergisi

“İktidarsızlık” Tarihe mi Karışıyor?

Erkeklerin en büyük kabuslarından iktidarsızlık ve sertleşme sorunu, Modus ED SWT yani Erektil Disfonksiyon cihazı ile tarihe mi karışıyor. Medikal sektörünün önemli şirketlerinden İnceler Medikal tarafından geliştirilen Modus ED, şimdiden birçok hekim tarafından kullanılmaya başladı bile.

Ankara’da Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş, Lokman Hekim Hastanesi’nden Doç. Dr. İsmail Nalbant, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr.Levent Peşkircioğlu ve Özel Umut Hastanesi’nden Doç. Dr. Mehmet Bilgehan Yüksel tarafından kullanılan Modus ED ve iktidarsızlık tedavisi hakkında merak edilenleri Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş yanıtladı…

Erkeklerin en büyük kabuslarından iktidarsızlık ve sertleşme sorunu, Modus ED SWT yani Erektil Disfonksiyon cihazı ile tarihe mi karışıyor. Medikal sektörünün önemli şirketlerinden İnceler Medikal tarafından geliştirilen Modus ED, şimdiden birçok hekim tarafından kullanılmaya başladı bile.

Ankara’da Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş, Lokman Hekim Hastanesi’nden Doç. Dr. İsmail Nalbant, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr.Levent Peşkircioğlu ve Özel Umut Hastanesi’nden Doç. Dr. Mehmet Bilgehan Yüksel tarafından kullanılan Modus ED ve iktidarsızlık tedavisi hakkında merak edilenleri Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş yanıtladı…

Türk erkeklerinde sertleşme sorunu ile alakalı bir yüzde ya da oran var mı?
Sertleşme sorunu erkeklerde tüm dünyada yaygın görülen önemli sağlık sorunlarındandır. Amerika Birleşik Devletlerinde 40-70 yaş arası erkelerde sertleşme sorunu görülme oranı %52 olarak bildirilmiştir. Türkiye’de ise Türk Androloji Derneği’nin tüm ülke genelini baz alarak yapmış olduğu bilimsel çalışmada bu oran %33 olarak bildirilmiştir. Hastalık sadece 40 yaş üstü erkekleri etkilememekte aynı zamanda genç yaş grubu hastalarda da %10 gibi bir sıklıkta görülmektir.

Sertleşme sorunu neden olur?
Bunun pek çok nedeni mevcut. Fiziksel sebepler, psikolojik sebepler ve her ikisinin birlikte görüldüğü sebepler olmak üzere kabaca üç ana başlık altında sıralayabiliriz. Fiziksel sebeplere baktığımızda, hormonal, damarsal, sinirsel ya da anatomik olarak yapısal bozukluklar en sık görülenleri oluşturmaktadır. Çeşitli kalp damar hastalıklar, diyabetes mellitus (şeker hastalığı), hipertansiyon gibi hastalıkların kendisi bizzat sertleşme sorunu oluşturabilirken bu hastalıklar için kullanılan bazı ilaçlar da aynı soruna neden olabilmektedir.

Kronik hastalıklar ya da kanser gibi durumlar ve bu hastalıklar için kullanılan ilaçlar, kemoterapi ve radyoterapi tedavileri de sertleşme bozukluğuna yol açmaktadır. Bir takım psikolojik rahatsızlıklar sertleşme düzeyini olumsuz etkileyebilirken kimi zaman da hem psikolojik hem de fiziksel sebepler birlikte görülmektedir. Zira sorun fiziksel olarak başlamış olsa bile başarısızlık duygusu zamanla sorunu yaşayan erkeklerin psikolojilerini de olumsuz etkilemektedir.

Yaş ile paralel bir sorun mu?
Elbette. Ancak bu gençlerde görülmediği anlamına gelmiyor. Az önce bir takım rakamlar vererek sorunu oranlarla aktardım. Bununla birlikte hastalığın yaygınlığının 40 yaş sonrasında toplumda daha fazla arttığını ve 60 yaş sonrası ise pik yaptığını biliyoruz. Dolayısıyla yaşla birlikte görülme sıklığının giderek arttığını söylemek mümkün.

Sertleşme sorunu her erkeğin kaderi mi?
O zaman şöyle sorayım size; yaşlanmak her erkeğin kaderi mi? Doğup, büyüyüp, olgunluk dönemine erişip sonra yaşlanmamak mümkün mü? Yaşlandığımız zaman kaderimiz sadece sertleşme sorunu mu? Yaşla birlikte kanser görülme sıklığı ya da kalp damar hastalıkları görülme sıklığı artmıyor mu? Tüm bu sorulara baktığımızda yaşlandıkça pek çok hastalığın görülme sıklığının arttığını biliyoruz.
Yaşlanmayı durdurmak en azından bugün için tıbben gerçekleşebilen bir durum değil ancak yaşlanmayı geciktirebilir ve yaşlanma ile birlikte ortaya çıkacak sorunları çözerek bireylerin yaşam kalitelerini belirgin derecede artırabiliriz. Özetle kaderimiz yaşlanmak olabilir, yaşla birlikte sertleşme sorunları görülme sıklığı artıyor olabilir ancak bu sorun günümüzde çözümsüz değildir. Bilimsel veriler ve kanıta dayalı tıp açısından bu sorun için yapabileceklerimiz oldukça fazla. Bu seçenekleri düşündükçe sertleşme sorununun bir kader olduğunu söylemek çok doğru olmaz gibi geliyor bana. Sorun varsa çözüm ve çözüm arayışları da var.

Bu sorunun kesin çözümü var mı?
Bilimde mutlakıyet aramak yanılgı olsa gerek. Bilimsel veriler; bilgi birikimi ve tecrübeler çoğaldıkça daha iyiye, daha doğruya yaklaşırlar. Bu perspektiften baktığımızda genelde tüm tedaviler, özelde ise sertleşme sorunu için bir “kesin”likten söz etmek oldukça iddialı olur. Öte yandan bu soru ile kastettiğiniz “Genellikle bu grup hastaların yüzü tedavi seçenekleri ile gülüyor mu?” ise buna rahatlıkla evet diyebilirim çünkü ilaçlar, şok dalgası, protez cerrahileri başta olmak üzere sorunun çözümü için pek çok seçeneğimiz mevcut.

Modus ED SWT nedir, nasıl çalışır?
Vücut dışından verilen şok dalgaları günümüzde pek çok klinik tarafından değişik hastalıklarda güvenle kullanılmaktadır. Fizik Tedavi ve Üroloji başta olmak üzere çeşitli disiplinler şok dalgaları ile hastalıkları tedavi etmeye çalışıyorlar. Ürolojide böbrek taşlarını vücut dışından verilen şok dalgaları ile kırma tedavisi uzun yıllardan beri kullanılmakta olup güvenilir bir tedavi olarak ana kitaplarda tedavi seçenekleri arasında sayılmaktadır. Bir takım teknolojik imkanlar ile üretilen şok dalgaları penisteki sertleşme sorunu için de uygulanmaktadır. Çalışma prensibinin temelini teknolojik olarak şok dalgalarının cihaz içerisinde üretilmesi oluşturmaktadır. Bu şok dalgaları bir prob aracılığı ile penisteki belli başlı bazı noktalara aktarılmaktadır. Bu dalgalar peniste bir yenilenme (rejenerasyon), yeni damar oluşumuna ve dolayısıyla sertleşme sırasında daha fazla kanın bu noktalara gelerek daha kaliteli bir sertlik oluşmasına katkıda bulunuyor.

Modus ile yapılan iktidarsızlık tedavilerinden tek seans yeterli mi, yoksa düzenli mi kullanmak gerekiyor?
Yapılan pek çok bilimsel çalışma tek seansın yeterli olmadığı 5-6 seanslık uygulamaların daha etkili olduğunu bize göstermektedir. Bir kaç seans sonrasında özellikle yeni damar oluşumu çok daha iyi gerçekleşmekte.

Seanslar ortalama ne kadar sürüyor?
Seans süreleri uzun değil. Ortalama 10-20 dakikalık bir süre içerisinde tamamlanabilmektedir.

Herhangi bir acı ya da yanma hissi veriyor mu?
Belirgin acı ya da yanma hissi olmuyor. Sadece şok dalgalarının atış yaptığı dokunma hissini hastalar hissediyorlar. Bu ise yaşam konforunu etkilememektedir.

Modus ED SWT ile yapılan tedavi kalıcı mı, geçici mi?
Şok dalgaları ile tedavide asıl amaç daha fazla kanın penise dolmasıdır. Ne kadar fazla damar olursa o kadar fazla kan dolacaktır. Dolayısı ile yeterli sayıda damar oluşumu sağlanması durumunda tedaviden uzun süreli başarı elde etmek mümkündür

Yorumlar

0 yorumlar